Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '08

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Cem Yılmaz Reklâmı ve İnsanların Beden Eksikliklerinin Gülmece Malzemesi Olarak Kullanılması

Cem Yılmaz Reklâmı ve İnsanların Beden Eksikliklerinin Gülmece Malzemesi Olarak Kullanılması
 

Cem Yılmaz Şaşı Olursa


Bu aralar ciddi ciddi RTÜK ne işe yarar diye düşünmeye başladım açıkçası. Ne yapılan diziler üzerinde ciddi yaptırımlar uygulanmakta ne de reklâmlar üzerinde. Birkaç yazımda endişelerimi belirtmiştim. Ve izleyicinin de bu konular üzerinde ki şikâyetlerini dile getirdikleri forumlar olduğunu RTÜK’ün en azından bu forumlar üzerinden inceleme yaparak yaptırımlar yapması gerektiğini söylemiştim. Ama ne yazık ki hala aynı yerdeyiz. Hala RTÜK uyuyor, hala insanların canı yanıyor. Neden mi?

Çünkü bu seferde bir reklâm filminin insanların canını yaktığını görüyorum. Ama ben görüyorum yine RTÜK nedense tepkisiz ve görmüyor. Cem Yılmaz reklâmından bahsediyorum. Cem Yılmaz’ın Telekom reklâmlarından, şaşılık taklidi yaptığı reklâm.

Birçoğunuz belki izlerken sadece komik olduğunu düşünmüş gülerek geçmişsinizdir bu reklâmı. Oysa o kadar basit gülünesi bir reklâm olmadığını düşünüyorum ben ve bu konuda da engellilerin sesi olan www.engelliler.biz sitesinin forumlarını incelediğim de yanılmadığımı gördüm sizlerde o forumları incelerseniz eğer insanların nasıl canını yaktığını açıkça görebilirsiniz bu reklâmın ve benzerlerinin.

İnsanların beden özelliklerinin gülmece malzemesi olarak kullanılması Cem Yılmaz’a oldukça iyi rakamlar kazandırırken insanların canının yanacağının düşülmediğini de açıkçası sanmıyorum. Cem Yılmaz bana göre bunun da hesabını yapmıştır. Bu hesabın içerisinde neler olduğunu bilmiyorum ama Cem Yılmaz gibi zeki birinin böyle bir reklâmı çekerken kendine çıkış noktası bulduğunu ve kendini inandırdığı gerekçelerinin olduğunu düşünüyorum ne gibi gerekçeler bunu Cem Yılmaz’a sormak lazım tabii.

Sadece bir reklâm olarak izleyen ve gülüp geçen insanlarımızın daha iyi anlaması için engelliler.biz forumlarından alıntı yaptığım birkaç haykırışı paylaşmak istiyorum sizlerle. Bu haykırışlarla belki biraz olsun bu reklâmın yani insanların bedensel eksikliklerinin gülmece malzemesi yapılmasının ne gibi ciddi sonuçlar doğurabileceği gerçeği daha iyi anlaşılır ve görülebilinir. İşte o haykırışlardan birkaç örnek;

Birinci kişi düşüncesi;

Bence kırıcı bir reklâm. Arkadaşlar arasında kör-topal vb. beden hareketlerini gülmece aracı olarak kullanmak bir yere kadar, ama televizyonda, koca bir firmanın reklâmında, ünlü biri böyle alaylı beden komedisi yapınca, bence çok can acıtıcı oluyor. Şaşı olduğumu düşünüyorum ve hem utanıyorum hem hiddetleniyorum bu reklâmı görünce. Ve “beni” bu kadar kırıyorsa bu reklâm, bence yapılmamalıydı.

İkinci kişi düşüncesi;

Bu konuyla ilgili bugün şahit olduğum bir olay;
Okulumuzda çalışan müstahdem şaşı bir bayan. Cem Yılmaz’ın reklâmlardaki gözleri gibi tam bir şaşı. Bayan bugün birilerine anlatıyordu öğrencilerin kendisi ile “Songül abla Cem Yılmaz seni çıkarsaydı reklâma belki sende görürdün” diyerek gülmüşler kadın çok üzülmüş kıpkırmızı olmuştu. Bu yetişkin bir bayan, dalga geçenler lise öğrencisi. Düşünün ki bu Bayan İlköğretimde küçük bir kız-erkek kişiliğinde ne büyük tamiri imkânsız yaralar açacaktır. Madem ki; Cem Yılmaz insanların değiştiremeyeceği beden kusurlarını reklâm ve komedi unsuru olarak alabiliyor bu bedensel farklılığı fark etmeyenlerin bile fark etmesine ve dalga geçebilmesine olanak verecek ortamı yaratabiliyor, ben derim ki; kendisini askerdeyken görmüştüm Ankara’da bacağım kadar boyu var neredeyse bir erkeğe göre çok kısa. “Kıçı yere yakın erkekler” ya da “ pigme erkekler” ya da “ boy Allahım boy” içerikli bir reklâm filmi yapsın bizlerde gülebilelim.

Üçüncü kişi düşüncesi;

Herkes engeliyle barışık olmak zorunda değil, bunun böyle olmasını veya olmamasını hayatın içindeki gelişmeler belirliyor. Dolayısıyla neden sen engelinle barışık değilsin veya barışıksın diye kimseyi sorgulamaya hakkımız olmadığını düşünüyorum.

Reklâmla ilgili olarak, bu yazılanları okumadan önce çevremdekilere bu işten şaşılık veya şehlalık sorunu yaşayan çocuklarımızın, ergenlerimizin veya gençlerimizin en çok zarar göreceğini düşündüğümü belirtmiştim. Yani, bir meslek gurubu veya herhangi bir konuda mağdur olmuş insanlarla bu durum aynı kefeye konmaz. Lütfen empati yapalım, unutmayalım ki ateş düştüğü yeri yakar, dışardan gazel okumak çok kolaydır.


Ve Bir Lise öğrencisinin isyanı;

Sıkıldım hayattan hiç zevk alamıyorum.

Ya bu hastalıktan kurtulurum ya da dağın başından bir ev alır herkesten uzak yaşarım.

Başlayacağım artık, milletin beni rencide etmesinden bıktım!

Hayat benim için hep kaygıyla dolu çünkü daha lise öğrencisiyim.

- Ya öğretmen sözlüde beni kaldırırsa konuşamazsam..

- Ya bana söz hakkı verilirse..

- Sınıftaki beğendiğim kişinin önünde rencide olursam..

- Arkadaşlarım bana güler teneffüste taklidimi yaparlarsa.

- Kitap, test vb. şeyleri benden okumamı isterlerse..

- Lokantada garsona sipariş verirken konuşamazsam..

- Telefonu cevaplayamazsam..

- Sosyal aktivitelere katıldığımda çekeceğim sıkıntılar vb.

Şimdi sizce bu hayatın neresi zevkli.. Ben kendimle barışık biri değilim kendimden utanıyorum ve bunu da kabulleneceğimi sanmıyorum. Çabuk pes etmekle alakası yok ben kendime güvenemiyorum.

İşte engelli insanların serzenişleri. Bunlara daha birçok örnek verilebilinir. Ben can alıcı bulduğum birkaç örneği verdim.

Şimdi sizlerden tekrar düşünmenizi istiyorum bu reklâm bu haliyle insanları acıtırken hala komik bir reklâmdı “şaşı bak şaşır Cem” diyebilecek miyiz? Zira köşe yazarlarımızdan biri Zekeriya Beyaz hocanın tepkisini yersiz bulmuş kendisinin şaşı olmasından dolayı böyle bir tepki verdiğini belirtmiştir. Oysa konu bu kadar basit değildir. Bakın bir lise öğrencisi kalkıp;


sıkıldım hayattan hiç zevk alamıyorum..

ya bu hastalıktan kurtulurum yada dağın basından bir ev alır herkesten uzak yaşarım.

başlayacağım artık milletin beni rencide etmesinden bıktım!

Diyorsa işte burada sorun vardır.

Evet, engeliyle barışık insanlar vardır ama bir o kadar da engellinden kopuk yaşayan kendilerinden utanan insanlar vardır. Cem Yılmaz bunların hesabını yapmıştır ama sanırım reklâmı yapılan firma bu hesabı tam yapmamıştır. Ya da yapmıştır da insanların bedensel kusurları gülmece malzemesi olarak zaten ilgi çeker acı çekenlerin nasıl olsa sesini duyan yok diye düşünmüştür.

Ama ya RTÜK onun görevi toplumsal yaralara sebep olacak şeylere engel olmak değil midir? Yoksa RTÜK’ün de böyle bir konuyu görme yetisi yok mudur? İşte benim anlamadığım budur her konuda ahkâm kesen RTÜK böyle bir olayda neden sessiz kalıp yaptırım uygulamamıştır? Hadi diyelim işin farkında değil o zaman niçin RTÜK olmuştur? Ha birde bu konuya parmak basan köşe yazarlarımızın günlerdir yazılmış yazıları var onları da mı okumamıştır RTÜK?

İşin neresinden bakacağımı bilmiyorum doğrusu bildiğim tek şey beden eksikliklerinin gülmece malzemesi olarak kullanılmasının insanların canını acıttığı ve bu reklâm filmden Cem Yılmaz’ın işin sadece kazancına baktığı. Gerisinin ne Cem Yılmaz cephesinde ne de Telekom cephesinde önemi yok RTÜK’ÇE de ne kadar önemi olduğunu belki ilerleyen günlerde görürüz. Bir engelli vatandaş canına kıyınca.

Reklâm diye gülüp geçtiğimiz şeyler bazen ne büyük yaralara sebep oluyormuş değil mi?

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..