Cemaat + Takkeli basın + Siyaset = Allah’la aldatmak...

Yimpaş, Kombasan, Deniz Feneri ve daha niceleri arkalarında binlerce mağdur bırakmış, yönetimin cepleri sürekli dolarken, üyelerine de "Elhamdülillah, muhterem insan, inşallah, maşallah, hamdolsun." Kalmıştır. Kimileri de kâr payları zarara dönüşünce felç geçirmiş, kimileri de kahırlarından vefat etmişlerdir. (Yimpaş mağduru tanıdıklarım olduğu için biliyorum. Allah’la aldatanların kimileri göstermelik cezalarla dinlenmeye alınırken, kimileri de yargı aşamasında siyasete atılarak, milletvekili seçilmiş, dokunulmazlık zırhına bürünmüş ve yargıdan kaçmışlardır. Şu sıralar bu zırhın vermiş olduğu güçle, atarken mangalda kül bırakmıyorlar maşallah. Dokunulmazlıklarına bir dokunulsalar da o zaman görsek bir de. Öyle birtakım katakullilerle gece yarısı hiçbir kurum ve kuruluşun fikri alınmadan yasa çıkarıp askeri, sivil yargıda yargılama kararı çıkaracaksınız, yurtdışında mahkum edilip, uzantıları Türkiye’de olduğu bildirilen zatı muhteremleri! En etkili kurumların başına geçrip, o’na da dokundurtmayacaksın. Nasıl bir hukuk devletindeyiz şaşmamak mümkün değil.

Taraf gazetesinin "AKP ve GÜLEN i yıkma planı." Başlığıyla yayınladığı TSK’ne komplo paçavrası hâlâ gündemi meşgul etmektedir. Burada asıl sorgulanması gereken, müvekkillerinin hangi gerekçeyle suçlandığını öğrenmek yasal zorunluluk olduğu halde öğrenemeyen avukatlara verilmeyen belge, yasak olmasına rağmen yandaş basına kimler servis etmiştir, bu zemini kimler hazırlamıştır? Bu konunun üzerine gitme cesareti gösterilirse komploculara da ulaşma olanağı artar. Ancak, bu pek mümkün görünmüyor. Çünkü bu ülkede sanığın suçsuz olduğuna karar veren hâkimler "Üzerimizde kurumsal baskı var." Diyerek davadan çekilmemişler midir? Umarız aynı baskılar Sn Albay Dursun ÇİÇEK in tahliyesine karar veren (hem de savcılığın itiraz hakkı olmaksızın) hâkimlerin başına gelmez. Yandaş basın buna da mı "Cübbeli darbe!" diyecek? Derler, normaldir. O’nlara göre askerin yanında olanlar darbeci, karşısında olanlar demokrattır. En büyük özlemleri, F TİPİ ORDU.

Genel Kurmay Başkanı Sayın BAŞBUĞ'un "Medya üzerinden Asimetrik Bir Psikolojik Harekat Düzenleniyor." Söylemi çok önemli bir serzeniştir. Siyasi desteği yanında hisseden bu zevat TSK ne katakulliye devam edeceklerdir. Tüm kurumlarda örgütlenmeyi başarmış bu zevat’ın tek giremediği yer TSK kalmıştır. Bu kurumu da yıpratıp orayı da ele geçirebilseler karanlık emellerini gerçekleştirme önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Artık sorunlar kendi içlerine dönük olacaktır.

Örnek mi? Kadı kim, Ulema kim olacak? Hoca Efendiyle, Hikmet YAR bu kariyeri! Nasıl paylaşacak?

Krizin teğet değil silindir gibi ezip geçtiği güzel ülkemizde neleri tartışıyoruz? Krizin doğduğu Amerika da etki % 2, 5 Teğet geçen Türkiye’de % 14. Yani Krizden en çok etkilenen 3. Ülkeyiz. Komplo teorileriyle uyumaya devam edelim bakalım. Nereye kadar gidecek?

Hamdolsun, onların küpü hep dolsun.

Filozofun dediği gibi "KARANLIĞA KÜFREDECEĞİNE BİR MUM DA SEN YAK."