Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '09

 
Kategori
Futbol
 

Çeneler ve ayaklar

Çeneler ve ayaklar
 

Beşiktaş şampiyonluğa inanmış bir görüntü veriyor.


Sanıyorum Ankaragücü – Beşiktaş karşılaşmasını en kestirme yoldan yukarıdaki başlıkla nitelemek mümkün. Maç öncesi gergin atmosferin karşılaşmaya egemen olacağı tahmin ediliyordu ama sarı-lacivertlilerin çenesini siyah-beyazlıların ayaklarını böyle belirgin şekilde çalıştıracağı öngörülmemişti. Şampiyonluğun en güçlü adayı Beşiktaş, bu sene Ankara klasiği haline gelen galibiyetini kutlayadursun psikolojik faktörlerin sahadaki futbola giderek daha fazla yansımakta olduğu da mutlaka Mustafa Denizli tarafından analiz ediliyordur.

Karşılaşmaya oldukça hızlı başlayan siyah-beyazlı takım, gol bölgesinde kullandığı Holosko, Bobo, Yusuf üçlüsünden Bobo’nun ceza sahasını karıştırdığı bir pozisyonda kendisine çarpan topun gol olmasıyla skor üstünlüğünü erkenden ve kolayca ele geçirdi. Gol sonrası şampiyonluğa koşan büyük bir takımdan beklenen davranış tarzı bir an evvel ikinci golü bulup rakibi tehdit olmaktan çıkarmaktı ama açık söylemek gerekirse Beşiktaşlı futbolcular biraz da üzerlerindeki baskının etkisiyle küçük düşündüler ve birinci bölgede kümelendiler. Kaybedecek bir şeyi kalmayan Ankaragücü bu davranış tarzına neredeyse defansında Luis Enrique’yi tek bırakarak ve cümbür cemaat hücum ederek yanıt verdi. Henüz maçın dörtte birlik bölümü tamamlanmadan karşılaşmanın gidişatı öyle bir noktaya geldi ki, taraflardan birinin golü bulacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Bahsettiğimiz dakikalarda Ankaragücü adına Luis Enrique – Serkan Kırıntılı ikilisi mükemmel bir performans sergileyerek Beşiktaş’ın gol silahlarını susturdular.

Sezon başından bu yana defans dörtlüsünde kim oynarsa oynasın yan toplarda büyük zafiyet gösteren Beşiktaş defansının; Mehmet Yılmaz, Iglesias ve De Nigris gibi hava toplarına hakim isimlere direnip direnemeyeceğini merak ediyorduk ki, Ankaragücü’nün eşitliği sağlayan golü geldi. Oysa Beşiktaş’ın skor avantajını yeniden ele alırken Fabian Ernst ile bulduğu ikinci gol, Cisse ve Ernst gibi iki futbolcunun defansa gömülmek yerine defans-ofans dengesini kurduklarında ne kadar faydalı olabileceklerini anlatan bir ders gibiydi. Gerek Beşiktaş 2-1’i yakaladıktan sonra ilk yarının kalan dakikalarında gerekse de ikinci devrede Ankaragücü Teknik Direktörü Hikmet Karaman takımını ateşlemek için elinden geleni yaptı, tüm silahlarını kullandı. Ancak Ceyhun başta olmak üzere; İlkem, De Nigris, Jaba, El Yasa ve Mehmet Yılmaz gibi isimlerin itiraz etmekten futbol oynayamadıkları tespiti de tecrübeli teknik adam tarafından yapılmak zorunda.

Önceki haftalarda da değinmiştim. Beşiktaş’ın bugün bu noktaya gelmesinde kilit isimlerden birisi de şüphesiz Stefano Marrone. Hafta arası ezeli rakibi ile Fortis Türkiye Kupası Finali oynayarak Fenerbahçeli futbolcuların dillerini dışarı çıkartan Beşiktaş, Ankaragücü önünde de (Yusuf dışında) taş gibi bir takım görüntüsü verdi. Siyah-beyazlı takımı futbolun tüm dinamiklerini gözeterek ligdeki diğer ekiplerle kıyaslayabilirsiniz ama mevzu fizik kondisyon olunca Beşiktaş’ın uzak ara önde olduğunu kabul etmek gerekiyor. Mustafa Denizli de zaman zaman yaptığı ufak rotasyon hamleleriyle takımın kimyasını bozmadan elindeki kadroyu verimli kullanmayı biliyor. 33.haftada oynanacak Beşiktaş – Galatasaray maçı bir camianın hasret dolu uzun bekleyişinin “duble yapılarak” taçlanacağı bir derbi olabilir. Neden derseniz, başarıya ve kupalara duyulan açlık adeta Beşiktaşlı futbolcuların yüzlerinden okunuyor da ondan.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..