Cevahir cevahir duy sesimizi!

Anneciğimin anlattığı çok güzel bir masal vardı. Ne kadar güzel bir masal olduğunu anladığımda yetişkindim. Çocukken de çok severdim. Sevgili Cevahir bu masal sana.

Bir bey var zalim mi zalim. Bir de körler var, karı koca fakir mi fakir. Tek varlıkları her sabah onları uyandıran horozları bir de sihirli değirmen. Canları bir şey çekip de alamadıkları zaman söylüyorlar değirmene o da körlerin günlük nafakasını çıkarıyor. Değirmenin ünü beye kadar gidiyor ve birgün zaptiyeler gelip körlerin yegane geçim kaynağına al koyuyor, bizimkiler de aç kalıyor.

Herkes sinmiş herkes susmuş bir tek horoz bu duruma fena içerliyor, çıkıyor yola değirmenin hesabını sormaya. Yolda başından türlü maceralar geçiyor, azgın bir dere ile karşılaşıyor mesela ama masal bu ya anlatınca körlerin hikayesini dere yol arkadaşı oluyor ona, usulca giriveriyor kursağına. Sonra bir tilki, bir kurt da kursakta yerini alıyor.

Horozun karnı kocaman. Varıyor beyin kapısına, dikiliyor karşısına değirmeni istiyor. ''Ya değirmenimi verirsin ya kendin bilirsin!'' Bey zalim vermem diyor. Atın bu horozu tavla tavla atlarımın arasına, ezsinler öldürsünler. Gece ağılda horoz derdini atlara anlatıyor ama nafile ezecekler onu. Atlar bey atı, atlar zalim. Çıkıveriyor kursaktan kurt. Atlar tıs pıs. Horoz sabaha sağlam çıkıyor. Bey de çileden çıkıyor tabii.

Ertesi gün dövüş horozlarının yanında bizimki. Horozlar atlardan zalim. Gagalıyorlar, hiç acımıyorlar. Tilki usulca çıkıveriyor kursaktan. Horozlar korkudan bir köşeye sinişyor horoz bu geceyi de sağ atlatıyor. Beyin sinirleri tepesine zıplıyor.

İbret-i alem olsun diye kocaman bir meydan ateşi yaktırıyor, horozu da içine attırıyor. Horoz havadayken bu kez de kursaktan dere çıkıyor horoz sağ kurtuluyor.

Bey şaşkın, horoz mağrur. ''Değirmenimi verirsin ya da kendin bilirsin'' Değirmen körlere geri dönüyor.

Sevgili Cevahir, ne ben horozum ne de sen zalim bir beysin. Bu senin için bir kıssadan hisse. Ben o b.kunu yiyeyim vurma abi diye feryad eden kızı unutmadım. Unutturmayacağım. Bu korkunç olay tamamen senin sorumluluğun. Bugün aslında bu konuda yazmayacaktım ama gazetelerde dayak yiyen küçük kızın aillesinin kapkaçtan sabıkalı olduğu haberlerini okuyunca yazmaya koyuldum.

Sevgili Cevahir, ailesi kapkaççı diye bacak kadar çocuğu üç koca adam dövmek zorunda mıydı? O çocuk onları hak etti yani. Sen bu korkunç olay karşısında ne yapıyorsun? Bu yavrucak madem sorunlu bir aileden geliyor ona güvenli bir gelecek sağlamak konusunda neler yaptın? Geceleri başına yastığa koyduğunda uyuyabiliyor musun? Nasıl uyuyorsun?