Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '13

 
Kategori
Futbol
 

Cezaya itiraz edilmemeli

Cezaya itiraz edilmemeli
 

Galatasaray, bu sezonu tıpkı 2008 yılında olduğu gibi gayet rahat bir şekilde şampiyon tamamlayacak güçtedir. Fatih Terim'in saha içinde ya da dışında olması o kadar da önemli değildir.

Çünkü Fatih Terim; 2 sezondur bizlere birşey gösteriyor.. "Ben yedek kulübesinde otursam da oturmasam da, bu takım sahada gerekeni yapar".

Çünkü Fatih Terim, işe "kaliteli" futbolcu transferinden başlıyor, oluşturduğu kadroyu cesaret, özgüven ve Galatasaray sevgisiyle yoğuruyor. Galatasaray'a gelen futbolcuya, İstanbul'un güzelliklerinden önce, Galatasaray sevgisinin güzellikleri anlatılıyor.

Fatih Terim ister sahada, ister tribünde olsun; bu takım "futbol" oynuyor. Ligin sonu yaklaştıkça elbette daha zevskzi maçlar çıkartabilir. Ancak hiçbir Galatasaray'lı futbolcu "1 gol atalım, bir an önce de maç bitsin gidelim" havasında futbol oynamıyor. Herkes oynadığı futboldan zevk almaya bakıyor. Galatasaray'ın puan kaybettiği maçların çoğunda, rakibinden çok çok iyi oynaması da bunun göstergesi.

Cezaya itiraz edilmemeli.. Bu bir prestij işidir aynı zamanda. Televizyonlara, gazetelere "kurullara güvenmiyoruz" diyebiliyorsanız; inanmadığınız kuruma itiraz etmeyeceksiniz. Nitekim o kurullar; hakeme "tüküren" futbolcuya ödül; "rakibe" tüküren futbolcuya katmerli ceza verdiler.  Birine "bilinmeyen sıvı" bahanesi uydururken tükürüğü gördüklerini ispat edip ödül; diğerine "tükürmediğini ispatla" diyerek "ağzınla kuş da tutsan sana ceza var" diyerek kendi kendilerini ele verdiler...

Bu kurullar ki; saha ortasına kadar giren adama hiç birşey demeyip, o adamın başkanının soyunma odasında hakemlere ettiği aleni küfürlere, tehditlere 21 gün (15 günü milli maç arasında) hak mahrumiyeti verdiler..

Bu kurullar ki; her sezon devre arasında "geleneksel hakemsel vecizeler" sözlüğüne yeni kavramlar ekleyen (rakibimizin penaltıları irdelenmeli, güç dengeleri değişince hakemlerin de tavrı değişti, vs) adamlara bir ceza vermezken; özbeözoğlu fenerli TFF başkanı sayesindeilk defa bir hakemini "yalancı, sahtekar" konumuna düşürmüştür.

O kurullar ki; her ne hikmetse üyelerinin çoğu; şike davasında yargılanan yöneticilerin "en yakınındaki" isimlerden oluşmuştur.

Türk futbolunu şikeden temizlediğini iddia eden TFF ve bu "kirli temizliğe" "cila" atan bu kurullara itiraz edilmemelidir.

Zira bu itiraz sonucunda; kazara bile olsa çıkacak bir indirim; sizi de bu "kirli temizliğin cilası" konumuna sokacaktır.

Galatasaray yönetimi; hukuk yollarının denenmesinin yerine, bu kurullara itiraz etmeyerek, bu kurulları muhatap almadığını, ancak yönetmelik gereği verilen cezayı çekmek zorunda olduklarını, hukuksal hakları bulunmasına rağmen, kurulların tarafsızlığına güvenmedikleri için bu haklarını kullanmayacağını deklare etme yolunu seçmeliydi. Yapmadı, itiraz etti.

Umarım bu itirazdan bir indirim kararı çıkmaz Fatih Terim için.

Zira; kalan maçlarda, Fatih Terim tribündeyken şampiyonluğun kazanılması demek; bütün ayak oyunlarına karşı kazanılacak en büyük zafer demektir. Bu şampiyonluk; tıpkı geçen sene olduğu gibi "alın teri" ile özdeşleşecektir. Bu şampiyonluk; dünkü çocukların haddini bilmesi için bir şans doğuracaktır. Bu şampiyonluk; hakemi tehdit etmekle, TFF kurullarını istediği adamlarla doldurmakla şampiyon olunamayacağının ispatı olacaktır. Bu şampiyonluk; yapılan "kirli temizliğin" cilasının Fatih Terim ve Galatasaray olmayacağı demektir.

Gün gelecek; bu kirle kapatarak yaptıkları temizliğin kimyasalları dökülecek, herkesin lekesinin hala alnında kapkara olduğunu herkes görecek! O günlerde biz; kim bilir Kadıköy'de kazanılan kaçıncı şampiyonluğu kutluyor olacağız?

 

 
Toplam blog
: 93
: 585
Kayıt tarihi
: 27.01.09
 
 

Elektronik ve haberleşme mühendisiyim. Galatasaray taraftarı; evli; 1 erkek çocuk babasıyım. ..