Daum, Fenerbahçe'yi bitirdi, şampiyonluk şansı kalmadı...

Son Antalya maçında, 80.dakikadan sonra zorlanmasına rağmen alınan 3 puanın anlamlı olması ve şampiyonluk umudunun devam etmesi için Gençlerbirliği maçı mutlaka kazanılmalıydı. Ancak, Fenerbahçe kazanamadı ve çok önemli 2 puan kaybetti.

2.yarı ile başlayan ciddi sakatlıklar, iyi oynanan maçlarda bile şansızlık ve sonuca etki eden ciddi hakem hataları önemli puan kayıpları, kaleci Volkan ve Bilica ile gelen hatalı goller serisi ve bütün bunlara karşı takımı bir arada tutamayan, yönetemeyen, oyuncu ve sistem tercihlerinde sürekli hata yapan Daum ile Fenerbahçe şampiyonluk şansını tamamen kaybetti.

Daum, ancak işler yolunda giderken başarılı görülebilen bir teknik direktör. Kötü günlerde ise futbolculardan önce kendi moral motivasyonu bozulduğu için sürekli hata yapıyor ve takımı toparlıyamıyor, yönetemiyor.

Yanlış ve hatalı oyuncu ve sistem tercihleri ile gelen puan kayıplarının artması ile futbolcuların da Daum'a güveni kalmadı, takım ruhu ve takım bütünlüğü bozuldu.

Daum, takıntıları ve korkuları olan bir hoca, daha ilk yarı Manisa ve özellikle Antep maçlarında eski Daum olduğu ve kendini geliştiremediği ortaya çıkmıştı. Ayrıca, futbolculara karşı hiçbir zaman adaletli olmadı.

Gençlerbirliği maçına dönersek, hazır olmadığı Antalya maçında görülen Deivid ile maça başlayan Fenerbahçe, Topuz ve Cristian'ın da kötü oyunu ile maça ağırlığını koyamadı. Buna rağmen Deivid ve Bilica ile iki gol şansını kullanamadı.

İkinci yarı, Deivid'in yerine Semih'in, sakatlanan Cristian'ın yerine Deniz'in oyuna girmesi ile Fenerbahçe biraz da olsa top çevirmeye ve baskı kurmaya başladı. Emre ve Gökhan Gönül'ün tüm çabalarına rağmen, Topuz'un etkisiz ve berbat oyunu, oynayabilecek durumda olan Özer'in oyuna geç alınması ile zaten motivasyonu olmayan Fenerbahçe, golü bulacak bir oyun oynamadı.

Hakem Abitoğlu, iyi niyetli olmasına rağmen maçı iyi yönetmedi. Önemli kart hataları yaptı. Vederson'a kart göstermedi ve bu nedenle arkadan Gökhan'a çift dalan Aykut Demir'e de direk kırmızı kart gösteremedi. Daha sonra yine aynı mantıkla Gökhan Gönül'e sarı kart göstermedi. 31.dk da Gökhan Ünal'a ceza sahası üzerinde yapılan tekmeyi görmedi. Yan hakem de önü açıktı, o da görmedi (!) Hareket çizgi üzerinde olduğu için penaltıydı ama bu penaltıyı ancak üst düzey bir hakem görebilirdi ve çalabilirdi. Abitoğlu ise faul bile çalmadı (!) Artık klasikleşen kornerlerde Lugano'nun ceza sahasında kündelenerek çekilmesine de seyirci kaldı. Penaltı vermese bile en azından uyarması ve kart göstermesi gerekirdi.

45.dk da Orhan Şam'ın arkadan yaptığı faulu zamanında vermeyen Abitoğlu, hareketin devamında Orhan Şam'a sarı kart gösterdi. Oysa, Santos'a da dirsek, kol nedeniyle sarı kart göstermesi gerekiyordu. 4.hakem Nihat Akman'ın 1 metre önünde gerçekleşen bu olayda Abitoğlu'nu uyarmaması, süperlig de, hakemler arasında koordinasyon eksikliği olduğunun ve özellikle 4.hakemlerin maç yönetimine sadece şekil olarak katıldıklarının bir göstergesiydi.

Abitoğlu, ilk yarı bitiminde sahadan çıkarken 4.hakeme ''Santos'un hareketini bana söyleseydin ya..'' işareti yaparak, topu 4.hakeme atması ve 4.hakemin mahcup tavrı , Fenerbahçe maçlarında hakemlerin ne kadar gergin ve baskı altında olduğunu göstermektedir. Zaten, ''birkaç hakem dışında'', üst klasman hakemlerinin bir çoğu iyi niyetli olmasına rağmen bu baskı nedeniyle Fenerbahçe maçlarında sonuca ciddi etki eden hakem hataları yapmaktadır. Ne yazık ki, bu hataların bir çoğu da Fenerbahçe aleyhine olmaktadır... !!!

Fenerbahçe, Gençlerbirliği ile berabere kalarak, şampiyonluk yarışının dışında kaldı.

Bu Daum ile ikincilik şansı bile zor.

Maç sonunda, Daum'un "Ben teknik direktörüm, başarısızlık olsa da işime bakarım. Fenerbahçe'nin başarılı olması için elimden geleni yapacağım" cevabını vermesi bile Daum'un sezon sonunda kesinlikle gönderilmesi için yeterli ve haklı bir nedendir.

Şevket Onat

14.03.2010