CHP kendini arıyor

Atatürk’ün partisi yazılıp çizilenlerin aksine kriz yaşamıyor, kesilen rüzgarda kendini arıyor.

Koltuk kavgası görünümündeki kurultay istemleri CHP içinde hiç bitmedi.

Taraftarlarının gönlündeki CHP, hiçbir zaman vitrindeki görüntüyü uygulamaya koyamadı. Nelerdi bunlar?

Yurt içinde ve yurt dışında olup bitenleri anında takip edebilecek ve ona göre, kısa, orta ve uzun vadelerde programlar üretebilecek, bunu da zaman geldikçe halka, kamuoyuna açıklayabilecek , ona güven verecek ve kendi içinde beyin fırtınası yapabilecek genç, dinamik bir kadro.

Dünya yerinde saymıyor, ülkemiz de öyle. Buna paralel olarak insanların ihtiyaçları değişiyor, beklentileri artıyor. Ülkemiz , içte ve dışta güçlü bir kıskaç altında. Politikacıların bilinçli bir şekilde bunu görmesi önemli.

Parti içi demokrasi ülkemizin genel sorunu. Liderlerin isteği doğrultusunda, parmak indiren, parmak kaldıran siyasetçilerden halk bıkmış durumda.

Parti ciddiyeti ve parti disiplini ayrı bir konu.

Meydanlarda içi boş ve kısır nutuklar, artık halka bir şey anlatmıyor.

“Doğuştan süzme CHP’li olmalı” ısrarları devam ettiği sürece partinin genişlemesi ve yenilenmesi zor görünüyor.

“Armut piş ağzıma düş” beklentileri armudun ağza düşmesini sağlamıyor.

Atatürkçülük, laiklik, türban gibi önemli konuların yanında, çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek, etkin, verimli ve inandırıcı fikir ve düşüncelerin ortaya konularak uygulanması gerekiyor.

CHP altı aydır kendini arıyor. Halkla iç içe olmak, göstermelik vitrin kurmanın ötesinde, samimiyet gerektirdiğinin halk bilincinde.

Halk, CHP’den ve onun eski yönetici kadrolarından özveri beklemektedir.

Bugünlerde CHP’nin kendi içinde verdiği mücadele yukarıdakilerle örtüşmektedir. CHP’deki aceleci , telaşlı görünüm kısa sürede sona erer ve umarız, bulanan sular durulur ve sonuç ülkemize hayırlı olur. Hüseyin Seyfi.