CHP ve MHP'nin, "köşk adayı" Ekmeleddin İhsanoğlu... El Hezer Üniversitesi, Atatürk ve şapka....

HEMEN "NE ALAKA" DEMEYİN...

AMACIM, CHP VE MHP'NİN ORTAK "ÇATI ADAYI"NIN KİŞİLİĞİNİ ELEŞTİRMEK DEĞİLDİR... YALNIZCA İHSANOĞLU'NUN AKADEMİK KARİYERİNE BAŞLADIĞI ÜNÜVERSİTENİN ADINI ÖĞRENİNCE AKLIMA GELENLERİ SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİM.

Ekmeleddin İhsanoğlu, Kahire'de doğmuş. Mısır Ayn Şems Üniversitesi' Fen Fakültesi'nden mezun olduktan sonra akademik hayatına El Ezher Üniversitesi'nde başlamış.

Bu üniversitenin adını duyunca ve okuyunca, hemen bazı şeyler hatırladım... 1925 yılına döndüm. M. Kemal Atatürk, çağdaş uygarlık ailesi içine katılmak için, devrim niteliğinde bazı adımlar atıyordu... Bunlardan biri de "kılık ve kıyafet" değişikliği idi. Başı da "şapka" çekiyordu.

Mustafa Kemal Atatürk, "fes" yerine "şapka" giyilmesinin bir uygarlık demek olmadığını biliyordu. O'na göre şapka bir "başlık" değil, "düşünce devriminin bir sembolü" idi.

Şapkanın giyilmesi kolay gerçekleşti ama benimsenmesi çok üzün sürdü. Çünkü, Atatürk'ün bu eylemine karşı en büyük tepkiler Müslüman ülkelerden geldi. Bana göre, bunun başını da Mısır çekiyordu.

25 Kasım 1925'te, "Şapka İktisası Hakkında Kanun" çıktıktan 4 ay sonra, Mart 1926'da, Mısır Krallığı İslam Dini Başkanlığı adına çıkarılan, El Ezher Üniversitesi Rektörü ile Mısır Şeyhülislam'nın imzalarını taşıyan bir bildiri yayınlandı. Bildiri aynen şöyleydi :

"Şurası açıktır ki, onun kıyafet şeklini benimseyerek bir gayrimüslüme benzemek isteyen bir Müslüman, sonunda onun inanç ve eylemlerinde de izlediği aynı yolu tutacaktır. Bunun içindir ki, başkasının dinine eğilimi ve kendisininkini küçümsemesi dolayısıyla şapka giyen kimse, Müslümanların oy birliği  halindeki kanısına göre kafirdir... Başka milletin giysisini benimsemek üzere, kendi milletinin milli giyinme tarzını terk etmesi, bu taklit arzusu, kendi milliyetimizin ortadan kalkmasına, kendi özdeşliğimizin onlarınki içinde yok olmasına --ki bu zayıfın kaderidir-- yol açabileceği zaman ahmaklık değil mi?(1)

Önümüzdeki günlerde, İhsanoğlu'nun adaylığı elbette tartışılacak ve bu tartışmalar sırasında da, bilmediğimiz çok şeyler de öğreneceğiz. Öğrenmemiz de lazım. Çünkü onu biz seçeceğiz ya da seçmeyeceğiz.

Başta da, söyledim ya, ben yalnızca, İhsanoğl'nun akademik hayatına başladığı El Ezher Üniversit'ne ait hatırladıklarımı paylaştım.

Ama, bloğumu bitirmeden önce, CHP ve MHP'nin İhsanoğlu'nu Cumhurbaşkanlığı için "çatı aday" olarak göstermeleri beni biraz şaşırttı... Biraz düşününce, İhsanoğlu'nun, Türk kültürü ve İslami yanı Bahçeli'nin; Mısır'daki askeri darbeye "sessiz kalıp tepki göstermemesi" de Kılıçdaroğlu'nun hoşuna gitmiş olabilir... MHP için bir şey diyemem; ama CHP, bu tercihi ile "siyasi ve sosyal çizgisinin" dışıma çıkmıyor mu? Bir anlamda da kendini inkar etmiyor mu?

Erdoğan, meydanlarda hep bağırıyordu; "temelsiz çatı olur mu?" diye...

Temel belli oldu...

Kahire doğumlu, ilk gençlik yılları "Mısır-İslam kültürü" ile şekillenmiş, İslami yanı Türkiye halkının mütedeyyin kesimine zıt gelmeyen bir kişi, laik ve çağdaş olduğu söylenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başına Cumhurbaşkanlığı için aday gösterildi...

Ne diyelim...Hayırlı olsun...

Ama, benim adayım olmadığı kesin...

cdenizkent

----------------------  :

(1) M. Canard, "Coiffure Europenneet İslam", Annalet de I'Institut de Etudes Orientales,Cezayir, VIII 1949-50, ss.200-229'den, Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu, Ankara; Türk Tarih Kurumu Yayını, s.269