CHP’yi toplumla kaynaştıracak iki profil: Yılmaz İçen ve Mustafa Akkuzu

CHP halktan uzak bir parti denir hep yaa, aslında hem doğru hem yanlıştır bu tespit… Doğrudur: Yöneticileri genelde bürokrat, akademisyen ya da hukukçudur…  Meslekleri politikacılık olmuştur… Bu insanlarda genel olarak halktan yaşam şekli olarak epey kopuktur… Hatta halktan geçinirler dersem fazla alınmasınlar… Yanlıştır: CHP’ye gönül veren, oy veren ülkenin dörtte birine halktan uzak demek, zenginler partisi demek hepten yanlıştır, günahtır… Sorun partinin yüzüdür, yöneticilerinin duruşudur…

Tanıdığım iki kişiden bahsedeceğim bu yazımda, sözlerimi somuta indirgemek için… Ve binlerce zaten var olan yetişmiş insana yol açmak için: Denizli’den Yılmaz İçen ve Antalya/Manavgat’dan Mustafa Akkuzu…

Bundan yaklaşık iki ay kadar önce Denizli’de Lütfi Manga arkadaşımın sürüklemesi ile tanıştım/dinledim Yılmaz İçen’i… Yoksa tanımam etmem kendisini… Hatta kalabalık olmaz nasıl olsa diye eşofmanlarla gittiğim için epey utanmıştım toplantıda…

Yılmaz bey başarılı bir işadamı… Olaylara bakış açısında piyasa araştırmasının, karar verip planlama ve üretim aşamasının etkileri hemen göze çarpıyor… Tam partiye lazım olan bakış açısı ve çalışma stratejisi… Halka dair gerçek bilgi lazım… O insanlara vaatlerle değil, gerçek bilgilerle gidip, birlikte bir sinerji yaratmak lazım… Umut üretimin adıdır… Yılmaz bey söyleminde, iş hayatında karşı tarafın, yani rakibin menfi reklamı yapılarak başarıya ulaşılamayacağının üzerinde durdu… AK partinin eksiklerini anlatılarak CHP’yi anlatamazsınız dedi… En can alıcı tespit buydu zaten…

Kendini nasıl anlatabilir bir parti? Sorun ortaya konursa gerisi gelir… Başlarsınız farklı oluşmaya… Ezberci olmazsanız da her konuda sosyal demokrasinin bakış açısı sizi yönlendirir… Sadece laiklik, Atatürkçülük ezberini tekrar etmekten kurtulursunuz… İnsanlara evrensel hedefler verirsiniz… Enerji politikanızda olur, tarım politikanızda… Gerçi fazla konuşamadı ama Türkiye’nin geleceğinden, AK Partinin baskıcı politikasının gideceği yerden korkuyordu… Kendi geleceğinin de ülke geleceğinden ayrı olamayacağını anlatmaya çalıştı… Kişisel kurtuluş anlamsız demeye getirdi…

Seçim dönemi boyunca her platformda ,kopyala yapıştır konuşanlara alternatif bir politikacı buydu işte… Umarım aklımın ermediği oyunlardan yırtıp yoluna devam eder…

İkinci politikacı profilinde bahsedeceğim kişi arkadaşım Mustafa Akkuzu’dur… Antalya Manavgat ilçesinin CHP eski ilçe başkanıdır… Mustafa tanıdığım, hatta bir çok yönden hayran olduğum bir arkadaşımdır… Kendisi tam bir halk adamı/önderidir… Manavgat deyip geçmeyin, ülkenin çoğu ilinden büyük bir ilçedir… İşte böyle bir büyüklükteki ilçenin parti seçmeninin yüzde yetmişini , birebir tanır… Akkuzu buna rağmen eğilimleri tespit için anketlere inanır… Anketçilerle tartışacak kadar sonuçlara vakıftır ve politikaların buna göre belirlenmesi için uğraşır… Fakat buna rağmen ben öne çıkayım derdinde değildir… Keşke parti böyle kişilere ‘’sıra sizde’’ diyebilse…

Çok yakışır böyle kişiler meclise…