Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '12

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Çiçek bahçesinin dikeni

Çiçek bahçesinin dikeni
 

Bu yazının başlığını ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan’ın Türkiye ekonomisi hakkında yaptığı “Türkiye adeta bir çiçek bahçesi gibi” yorumu üzerine seçtim ve kullandım. Şimdi iki kişi konuşurken bir üçüncü kişi konuya vakıf değilse konuşulanların muhtemelen doğru olduğunu düşünürmüş. Konu hakkında bilgisi olmayanlar yetkili kişinin söylediğini doğru saymak durumundadır. Bu konuya teoride eksik enformasyon sorunu denir. Örneğin bir avukat size bir kanun hakkında bilgi verir ve verdiği bilgi doğru olsa da yanlış olsa da siz onu doğru olarak dinlersiniz. Doğru anlatmıyor da olabilir ancak siz onu öyle dinlersiniz. Şimdi buna benzer bir durumla şahsen bakanla hane halkı arasında bir eksik enformasyon sorunu olduğunu düşünüyorum. Yani bilmiyoruz ya zaten salla gitsin mevzusu. 

Birde biz bakalım ülkemiz gerçekten bir çiçek bahçesi gibi mi? 

Şimdi ekonomi bakanı bu ifadeyi ülkenin uluslar arası piyasalardan çektiği sekiz milyar dolarlık doğrudan ve son dönemde görülen dolaylı yoldan yabancı yatırımlar üzerine yaptı. Tamam kabul ifade edilen rakamlar doğrudur ancak bakana sorulacak burada çok önemli bir soru var, o da şu: 

Ülkenin son dönemde uluslararası piyasalardan çektiği bu döviz rakamlarına rağmen ve 2012 yılının başından beri MB’nin güçlü sıkı para politikası uyguladığını bilmemize rağmen Dolar/TL kuru neden 1.80 seviyesinin altına inemiyor. Bu çok kibar bir üslub oldu bir başka ifadeyle şöyle soralım: 

Ülke nasıl bir hal içindedir ki o kadar para girişine rağmen Dolar/tl 1.80 seviyesinin altına inemiyor? Sorunun devamı: Para girişleri olmasaydı veya yakın zamanda kesilirse kur için akıl alır bir hedefiniz var mıdır? 

Bir başka konu: Yukarıda paylaştığım resme dikkatlice bakmanızı istiyorum, birkaç ülkenin işsizlik ve büyüme rakamlarını gösteren bu resim içerisinde birkaç soru bulunduruyor. Birincisi; Ülke 2011 yıllarında % 9-10 büyüme rakamlarına ulaştığında dahi % 9.5 in altına indirilemeyen işsizlik oranı nasıl oluyor da ilk çeyrekte % 3.2 büyüme rakamına karşın % 8.2 ye indirilebiliyor. Sakın bunun sebebi evde beş yıldır KPSS’ye çalışan insanların iş güç umudundan vaz geçerek İŞKUR’a başvurmayı bırakmış olmaları olmasın. Umutsuz insanların iş aramaktan vazgeçmeleri olmasın. 

İkincisi: Çin ülkesinin büyüme ve işsizlik rakamlarını görüyoruz %7.4 le ve % 4.1 le her anlamda bizden daha iyi görünüyorlar ve sınırlarında askeri yığınak bulunmuyor, IMKB’nin Şangay borsasına göre % 25 daha pirimli olması ve yabancıların borsada 200 milyar dolar üzerinde pozisyon sahibi olmaları sizi kur tarafında hiç mi korkutmuyor? 

Gelelim tasarruf oranlarına çünkü burada karneniz berbat! Büyüme sevdalısı bakan olduğunuzu söylüyorsunuz, ODTÜ mezunu adam ülkede 1500 TL net maaşla işe zor başlıyor. Enflasyon rakamlarını eksik göstere göstere reel gelirleri fena halde düşürdünüz. 1500 TL maaş alan adam o parayla ne alış veriş yapacak da ekonomi ne büyüyecek? 

Bir dakika bir şey fısıldadınız galiba (kredi çeksin, kredi çeksin, kredi çeksin… ) 

Tasarruf oranlarının % 3 e düştüğü bir ülkede (her yüz kişiden üçünün tasarruf yapabildiği veya her yüz tl den sadece üç tl nin tasarrufa ayrılabildiği şeklinde yorumlanabilir) daha kime kredi vermeyi planlıyorsunuz. 

Çiçek bahçesine gelince iktisadi anlamda daha çok söylenecek söz var ancak siz bana üniversitedeki yaşlı profesör hocamı hatırlatıyorsunuz onunla bitirmek isterim. Elindeki sopayı göstererek şöyle derdi: Ulan oooğlum o sopa bir tarafına değmesin sonra… Yaşlı ve hocamız olduğu için hiç birimiz saygıda kusur etmezdik. Sağolsun. 

Nerede kalmıştık? 

Ha evet, o bahçenin dikeni bir tarafınıza… 

Sevgiler.

https://twitter.com/Mosturk

 
Toplam blog
: 80
: 1013
Kayıt tarihi
: 16.04.12
 
 

İktisatçı; Yatırım danışmanı; Trend takipçisi  ..