Çiçekler ve sevgiler

SEVGİLER VE ÇİÇEKLER…. Dünyada kaç insan var bir düşünmek gerek……acaba o kadar sevgi çeşidi olabilir mi? Ya da neye göre değerlendirmeli sevilip sevilmediğimiz ; sevip sevmediğimizi? Şimdi diyebilirsiniz ‘ Ey Yonca hani blog günlüktü sanal günlük , bak gittin yine nerelere’. Ama işte günlük yaşamdan çıktı bu sorular; daha doğrusu günlük yaşamın güzelliklerinden. Dün çalıştığım yerde hastam olan işçim elinde yabani bir çiçek ile gelip kalemliğime taktı ’Hocam masan renklensin’ diyerek . Elleri nasırlı, çoğunlukla uzak bakışlıdır benim işçi arkadaşlarım ama bazen, bazen öyle bir eylemde bulunurlar ki donup kalırım. Bu da öyle bir eylemdi işte. Bazen gelirim revirime bir küçük paket çikolata verilir elime hem de en koyusundan…. Ya da bu sabah olduğu gibi bir bakarım dünyalar güzeli kızım ki adı lazım değil iki saksı çiçek atmış camların önüne üstelik de biri çok sevdiğim cam güzeli…..elleriyle yetiştirdi biliyorum. Sonra bir açarım e mesajımı orkide fotoğrafı çoooook uzaklardan …….canlı orkide benim için çekilmiş önüme sürülmüş…….ya da işe gelirim ki güller, güller özenle sipariş edilmiş bilinmez bir hayrandan ‘Prensesime ‘ diye yazan…. ….tabi ki bu konuda tahminlerim mevcuttur…….dudaklarımda hain bir gülümseme ile….. İşte budur çiçekler ve sevgiler…..bunları yaşarsınız sonra da şaşarsınız; sizi en sevdiğini söyleyenler niçin ufacık bir jesti esirger diye……..Ve dalarsınız arada bir sorduğum gibi hani yıllardır beraberce paylaştığımız gibi ‘Sevgi nedir sevgi?’ Hani Al yazmalı bile sormuş ya? Ama sonra da cevabını bulmuş ya : ‘ Sevgi emektir’ ya da ben derim bazen ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ Sizi seveni aynı şekilde sevmeyebilirsiniz ama en azından gerekmez mi göstermek bu sevgiye değer verdiğinizi? Hani incitmeden incelikle …….hani dürüstçe açmak gerekmez mi yüreğinizi…..hani arada derde bırakmadan soru işaretlerine salmadan……..hani o sevgiyi bile sevmek gerekmez mi; onun istediği gibi olmasa da…… Sizce en çok kim seviyor beni? Ben gelmeden çalışma odamda havalandırmayı açıp saksı çiçekleri koyan kızım mı? Elleri nasırlı ama benim için yabani tek dal çiçek koparmış işçi hastam mı, özenle seçilmiş kıpkırmızı gülleri yollayan erkek mi, yoksa yoksa canlı orkideleri görüp de aklına ben düşüp çekip de yollayan mı? Bence hepsi kendince sevmekte ve hepsi de kendine has çiçekleri ile göstermekte…..Ama göstermekte……İşin özü bu: Anlatmak; yüreğe dokunmak; fırsat beklemeden kendi fırsatını yaratarak sevgiyi sunmak…..bazen çiçekle, bazen bir yiyecekle, bazen bir gülücükle , bazen sözle ya da iki satır mektupla veya bir fotoğrafla….. Sizce en çok kim sever bizi? Gösteren mi; kendine bile söylemekten korkan mı? Korkan sevgiden sevebilir mi sizce? Gerçekten çok sevse aşmaz mı idi korkusunu sevgisi…… Ama en güzeli şu ki çeşit çeşit çiçek çeşit çeşit sevgi var bu günlerde yaşamımda…..şimdi gel de PRENSES ŞIMARMA……………………………………………………………………………………….. 08.07.2011 15.00 Saat 18.45 eki: Olmadı ekleyemedim bir türlü yazımı; sorun bende mi ? Olabilir çünkü bugün twitter hesabıma fotoğraf da ekleyemedim.. Tam bir internet cahiliyim. Çıktım işten eve geldim sonra çık yürüyüşe. Bir sürü film aldım izlemek için; sonra süt, elma ama yeşil, beyaz peynir ve başka sebze meyveler …Oğluş yok, evden çıkmayıp keyif yapacağım hafta sonu inşallah. Ama asıl başka bir güzellik yaptım ben de sevdiğim bir insana çiçek fotosu yolladım. Yetiştirdiğim aslanağzının fotosunu. Üstelik de hiç karşılık, hatta teşekkür bile beklemeden…..Beklentisizlik ne kutsalsın sen…..Ama hep bu kadar olgun olamam tabi ki….Sonuç olarak Çiçekler ve Sevgiler…….Her sevgi her çiçek su ister……. Sevgiyle yeniden…..