Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '09

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Çıkmaza girip çıkamadığınız oldu mu?

Çıkmaza girip çıkamadığınız oldu mu?
 

Mutluluk, özgürlük, gençlik işte hayat...


Öyle anlar vardır ki yaşantımızda sadece ve sadece bizim başımıza gelmiştir, başka hiç kimse böyle bir ruh haline girmemiştir gibi gelir. Oysa farkında olmamız gereken her bireyin kendine göre çıkmazları olduğudur ve hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Gün döner, her şey değişir çıkmaz dediğimiz sorunumuz küçülür veya yok olur. Ancak bu farkındalığı kaçımız yaşayabiliyoruz. Mesele burda. Farkındalıklarımızı görebilmemizde. Değişmeyen tek şey değişimdir. Bunu hiç duymadıysak en azından bir kere mutlaka okumuş veya duymuşluğumuz vardır değil mi? Ama içeriğini, ne demek istediğini ancak farkına vararak kavrayabiliriz. İyi veya kötü hayatımıza ne girerse girsin mutlaka ve mutlaka değişir. Bunun en güzel örneği çocuklarımızdır. Önce gözlerini bile açamayan bir canlı olarak girerler dünyamıza. Sonraki gelişmeleri hepimiz biliriz. Ve tamam artık büyüdü dediğimiz anda yine yaşantımız değişir zira onunla ilgili yaptıklarımızın, yapacaklarımızın boyutu değişmiştir. Dolayısıyla yaşantımız yine yön değiştirmiştir. İşte bu yüzdendir ki hiçbir şey aynı kalamaz. Bu ister mali sıkıntı olsun, ister duygusal sıkıntı, isterse fiziksel sıkıntı...
Çıkmaza girdiğimizi sandığımız anda, aslında değişim başlamıştır bile. Zira zaman akıp geçmektedir. Bir kere unutmamalıyız ki zaman her şeyin ilacıdır. Bunu yaşantımızda bir çok olayda ispatlamışızdır. Ancak bize geriye dönüp hatırlayıp, farkına varmak kalmaktadır.
Sevdiklerimizi kaybedenlerimiz çoktur değil mi ? Onları kaybettiğimiz o anları bir hatırlayın. Sanki bir daha hiç gülmeyecekmişiz gibi, sanki bir daha hayat bize mutluluk vermeyecekmiş gibi, sanki bir daha gelecek ile ilgili planlar yapayacakmışız gibi gelmez mi? Oysa tüm bunları zaman içinde tekrar kazanırız. Demek ki hiçbir zaman umudumuzu kaybetmemeliyiz ve değişimin tek kural olduğunu unutmamalıyız. Yoksa çıkmazlarımız bizi yutar ve üç günlük diye tabir edilen ömrümüzün kalitesini düşürür.
Sevgi içinde, çıkmazların içinde kaybolmadan bir ömür sürmeyi kim istemez. Bu o kadar da zor değil. Farkına varıp, o an sadece ve sadece kendiniz haricinde çiçeklerin, havanın, kedinin, kuşun var olduğunu, ağzımıza aldığımız lokmanın ne denli lezzetli olduğunu da görmekle işe başlanabilir mesela.
Haydi gelin kuş seslerini dinleyip, hava ister sıcak, ister soğuk olsun hissederek yaşayalım.
 
Toplam blog
: 18
: 1220
Kayıt tarihi
: 08.11.07
 
 

1957 yılının Kasım ayında dünyaya gelmişim. Neşeli, hayatı seven dolayısı ile insanları seven biriyi..