Cinsel anlamda belli bir ölçüde azgınlık gerekli

Şimdi denilir ki insanların yanında mısın, nereden biliyorsun azgın olmadıklarını?

Duygular kontrol altında tutulamaz, bir şekilde dışarı yansır. Valla gülen normal gülüyor, yürürken heykel gibi, elimi sıkan şekil a’da görüldüğü gibi sadece bir el…

Yok anam gülüm bunların içinde duygu olamaz!

Azgınlık genetik, çocuk ya da yaşlı değilse insanlar azgındır; ahlaki sınırlar, terbiye filam, hadi iş güç sorunlar ne kadar baskılayabilir ki içimizdeki şelaleyi?

Ama yaşamayı unuttuysak…

Tamam duruma göre azgınlaşırız; lakin damarlarımızda kan akıyor değil mi?

İnsanlarımız bu durumu sorun olarak görmüyor; oysa belli bir ölçüde cinsel azgınlığımız hayatımıza yansımalı. Cinsel bir varlıksak ki öyleyiz bu işin yeri zamanı yoktur.

Ulu orta cinsellik yaşamayı kastetmiyorum, azgınlığımız (istekli oluşumuz) belli belirsiz davranışlarımıza yansımalı. Gülüşünden anlamayız kişinin halini.

Herkes değişim istiyor ya, belki de değişimin anahtarı bu…

Vücudunuzu kontrol edemeyen (Ama kontrol etmeye çalışan, arada bilerek ipleri gevşeten) bir halde olmak… Yaşamın eşiğinde, fit durumda…

Burada aslolan kişinin erkekliğini/dişiliğini dışarıya yansıtması… Hayatın nasıl değiştiğine inanamayacaksınız!