Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Cinselliğe yakın markaj ve bir aşk fotografı...

Cinselliğe yakın markaj ve bir aşk fotografı...
 

Bir yazı /bir yorum...

Nedir cinsellik?

Öncelikle cinselliğin utanmadan çekinmeden, konuşulamadığı, tabuların egomanyasındaki ataerkil toplumumuzda, cinselliğin biz kadınlar için ne ifade ettiğini sorgulamamız gerekmektedir.
Ayıplamadan, yok saymadan, meselelerin üzerine giderek, kızmadan, bencilleşmeden...

NEDİR CİNSELLİK?

Cinsellikle karşınızdaki bedenin kaçta kaçını fethedebilirsiniz?
%100
%50
%10
%0

Ya ruhunu, ya da yüreğinin kaçta kaçı ile bütünleşebilirsiniz?

Cinsellikte sorgulanması gereken, öncelikle, ortak yaşamlarımızdaki yaşanılırlıklardır.

1-KURULAN CÜMLELER...
2-DOKUNUŞLAR
3- BAKIŞLAR
4-ORTAK EYLEMLER
5-ORTAK DOSTLAR

Günün 23 saati biz kadınlar ile kurduğunuz cümleleri kronolojik sıralamalarına göre yazıyorum.

-Kahvaltı hazır mı?
-Ütülü gömleğim var mı?
-Çorabımın teki nerede?
Akşamdan iç içe koysa hiç aramayacak ama neyse...
-Çocuk ağlıyor, karnı acıkmıştır.
-Akşama maç var.
-Yine mi alışveriş?
-Televizyonda bin tane film var, tiyatroya ne gerek var?
-Çok yorgunum, hiç biryere gidemem.
-Oğlanın okul toplantısına sen gidiver.
-Kızın öğretmeni mi çağırmış, ben meşgulüm ya sen ilgilensene.
-Fil gibi açım. Akşam yemeğine ne pişirdin.
-Televizyonun kumandası nereye kayboldu?

-Gazetemin ilavesini kim aldı?

Sizden beklediğimiz en, en, en romantik söz, yemekten sonra diyeceğiniz,

-Eline sağlık canım'dır.

AMA NEREDE! DEMEK Kİ müşterek saatlerde bizlerle kurduğunuz en standart beylik cümleler bunlardır.

Şimdi ilişkinin boyutlarına bakacak olursak eğer, son birkaç saatte sağa sola savrulmaktan yorulan biz kadınlar, duygusallıktan yoksun bir günün son saatlerinde tek lüksümüz olan, uyku ve dinlenmek arasında vazife icabı yaşarız bu ayrıntıyı. Çünkü sizlerden aldığımız frekans, budur genellikle.

Sizler birtakım organların ebatları ve de fiziki durumları ile oyalana durun, cinsellik sonucunda bizlerden aldığınız tek şey, tendir. Tenden derine inemezsiniz.

Çünkü cinsellik, sözlerde dokunuşlarda, bakışlarda ve beyin koordinatlarında başlar. Herhangi bir organın varlığı ya da şekli şemali değildir önemli olan.

NEDİR CİNSELLİK?

Biz kadınlar sizin sadece sizin gözlerinizdeki bakışlarınıza bakarız.

ORADA BİZE AİT İZLER VAR MIDIR?

Sıcacık bir bakışla dünyanın tüm hazineleri bizim olur.

SEVGİ VARSA O BAKIŞLARDA RAHAT OLUN.

Gerisi koskoca bir hiçtir. Bütün bu yazılanlardan sonra sentez şudur;

Kadın ve erkeğin, aynı çatı altında yaşamış olması, aynı sofrada oturması, aynı yastığa baş koyması, yeterli değildir, İSTİKRARLI BİR BÜTÜNLÜK İÇİN.

Nedir tamamlanamamış olan?

1-İki insanın sorularını ve de sorunlarını sık sık masaya yatırarak biopsisisini yapabilmesi

2-Yolunda gitmeyenleri bastırarak susarak örtbas ederek yok sayarak değil, daima ortaya koyarak konuşmak yolunu seçmek

3-Yolunda gidenleri de en içten ses tonu ve de davranışlarla takdir etmeyi bilmek ve de yaşatmaya çalışmak.

SEVGİ EMEK İSTER.

Sevgisiz örtünülen yorgan bana göre kefenden farksızdır.

Çok mu sert oldu.
Evet aynen öyledir.

ÖNCE SEVGİ. Belki konunun bir hayli uzaklarına düşecek bu yazılanlar; ama sonuçta yol haritası SEVGİYE ÇIKACAK.

LÜTFEN DİKKATLE OKUYUNUZ.

Onkoloji hastahanesi'ndeyim. Geçen hafta, baş ağrılarından müzdarip, Dr.ERGİN KÖRFEZ'in görevli olduğu bölümdeyim.

Dr. "SENİN HİÇBİR ŞEYİN YOK, ilaç falan yazmayacağım, benden sıhhatlisin, git sorunlarınla yüzleş, arada bir de pasifflora kullanabilirsin. diyerek beni gülerek yolladı.

OH, ALLAHIM, oraya gelmeden önce bütün bir gece beynimde ur olduğunu mu düşünmedim, beyin ameliyatı olmak ihtimali mi? Aklınıza gelen ne varsa...

Mutluluktan uça uça odadan çıktım. Banka oturdum. Etrafıma bakınıyorum. Tam yanımda yaşlı bir çift, onlar da cildiyeden çıkmışlar aralarında konuşmaktalar;

ERKEK DİYOR Kİ EŞİNE;

ellerini avcunun içinde sımsıkı bir şekilde sımsıkı sarmalayarak diyor ki;

-Ben sana dememiş miydim hayatım? Sen abarttın olayı. Bak hiçbir şey yokmuş.

Kadın ellerini uzatarak ışığa doğru baktı.;

-Hay ALLAH ya!

Ben de cilt kanseri olduğumu düşündüm.

O an kadının elinin üzerinde tam 7 adet kızartılı ben saydım.

HALK DİLİNDE=SİVİLCEDİR.

Erkek müşfik bir tavırla kolunu eşinin boynuna dolayarak; hem öyle bile olsaydı yine de yanındayım bunu biliyorsun değil mi?

Sonra ben laf attım kendilerine. 38 yıllık güzel bir evilikleri olduğunu ANKARA'da hukukçu bir oğulları olduğunu, kadının menapoz sürecini çok ağır buhranlarla atlatmaya çalıştığını gülümseyerek bir ağızdan anlattılar.

O kadar sevimliydiler ki...

Hele erkeğin gözlerinin içindeki eşine olan sevgi, hürmet, merhamet...

Bana allahısmarladık diyerek oradan ayrıldılar, pencereden onları uğurladım.
ERKEK otoparktan aldığı arabasını hastahane kapısına getirdi, eşinin kapısını açtı onu bindirdikten sonra kapıyı kapatarak, son derece medeni bir manevrayla oradan ayrıldı.

KISKANDIM ONLARI.

Bu tarz evliliklere saygı ile eğiliyorum. İşte mutluluk bu olsa gerek.

Ya da AŞK AŞK AŞK diye tutturduğumuz yola giden kapı.

Sevgiyle kalın.

İYİ HAFTA SONLARI DİLİYORUM GÜZEL MİLLİYET BLOG YAZAR ÇİZERLERİ...

Işığınız ve umutlarınız daim olsun.

5.05.2007/12.07

Nilgün çakıcı/Bursa

 
Toplam blog
: 238
: 1468
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Bursa'dan bir milliyet okuru olarak, burada sizlerle olmak çok güzel. Bir ev hanımıyım, iki çocuk..