Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kişiliğe göre sevgili bulma rehberi...

Kişiliğe göre sevgili bulma rehberi...
 

Her insan başka bir adadır. Ancak her insana bir şekilde ulaşılır... Bazen yüzerek, bazen havadan... Nasıl geldiğiniz kadar, nereye geldiğiniz de önemlidir...

Kendi âşık olmadan kim bir başkasını kendine âşık etmek ister? Her şeyden önce, günlük hayatlarını renklendirmek, macera içinde geçirmek, keyif almak ve gününü zenginleştirmek isteyenler.

Bu kişilerin aradıkları bir şey vardır. Bu cevabı alamazlarsa kaygıya düşer ve bundan dolayı sürekli beğendikleri kişileri "baştan çıkarmaya" yönelirler.. Sonunda da cevabı, yürekten verme ihtiyacında olan birisinden koparırlar...

Ancak bu hem tehlikeli hem de başarı "hırsı" gibi kaypaklığı da beraberinde getirir ki, sonuç büyük hüsran olabilir.

Âşık olunan kişi, diğerinin üzerinde bir güce sahip olur ve bu güç de hoşuna gidebilir. Gururu okşanır, diğerlerine karşı kendini üstün görür ve âşık olan kişiyi istekleriyle dize getirir.

Peki ya iki kişiden âşık olanın karşı tarafı hiç sevmediği durumlar? Böyle durumlarda, her şey bir yalandır ve gerçek er ya da geç ortaya çıkacaktır.

Ama eğer birisinden hoşlanılıyor ve dikkati çekilmek isteniyorsa, karşı tarafa illa güzel yanlarını göstermek yerine, işe o insanı iyice anlamaktan başlayabilir:

"Size uygun bir sevgili var ama acaba nerede? Belki şimdi yanınızdan geçti, belki lisede unuttunuz onu, belki aile dostunuzun oğlu. İşte kişiye göre sevgili bulma rehberi:

ÇOK OKUYANLAR: Herhangi biri sizi açmaz. Uzun sohbetler edebileceğiniz, dünya görüşünüzün aynı olduğu kişilere yönelin. Cazip gelen çekici kişiler olabilir ama onlardan çabuk sıkılacağınız kesin. Göze hoş görünen bir süre sonra sıkıcı olabilir ve sohbetleriniz televizyon karşısında sıkışıp kalabilir. Siz iyisi mi kültürel mekanları mesken haline getirin. Örneğin çok sık alışveriş yaptığınız kitapçıda biraz daha fazla vakit geçirin. İlgi duyduğunuz alan sosyoloji mi, o bölümün önünde en az sizin kadar çok vakit geçirecek biri mutlaka yanınıza gelecektir. Kitapçıdaki satıcıları rahatsız etmemekte fayda var. İçeri giren her erkekle konuşmaya girişmeyin. Sezgilerinize güvenin, bir gün o oraya gelecek. Başlangıç hareketiniz, aradığınız kitabı okuyup okumadığını sormak olabilir.

EĞLENCE DÜŞKÜNLERİ: Sizin mekanınız barlar demek mümkün ama, bar çıkışlı pek çok ilişkinin sonunun hüsran olduğunu herkes gibi siz de bilirsiniz. Barlarda, gece hayatında herkes biraz farklı görünmeye çalışır. Siz iyisi mi barlarda değil de, sohbet de edebileceğiniz kafe-barlarda yan masadakileri gözden kaçırmayın. Sarhoş olmamasına dikkat edin, ertesi gün gündüz gözüyle yabancılaşmanızı da önlersiniz böylece. İştahla yiyenlerin keyifli insanlar olacağı gerçeğinden yola çıkarak, tanışmak için ilk adımı atıp atmamaya karar verebilirsiniz belki. Başlangıç hareketinizi tuzu istemek gibi basit bir hareket olabilir.

SPOR TUTKUNLARI: Spor salonlarının uygun yerler olduğunu söylemeye gerek yok ancak biraz daha ileri giderek yazın tenis kortları, kışın kar pistleri ve kapalı yüzme salonlarını da deneyin. Daha ekonomik bir çözüm ise hafta sonları sahilde koşmak ve yürüyüştür. Sizin başlangıç hareketiniz ustalıklı bir çarpışma ya da ayak burkma numarasıdır.

SEÇİCİ OLMAYANLAR: Ben bir sınıfa dahil değilim diyorsanız, hem entel hem eğlenen her an her yerde olabilir bir ruh haliniz varsa siz de arkadaşlarınızı seferber edin. Size uygun olduğunu düşündükleri adaylarla bir randevu ayarlamalarını isteyin. Yani bir çeşit "kör buluşma" "blind date" ya da "chat tanışması" gibi . Ancak bunda hayal kırıklığına uğrama riskiniz biraz daha az, çünkü arkadaşlarınızı sizi az çok tanıyorlar. Sonuç olarak arkadaşlarınızın aynı dertten yani sevgilisizlikten muzdarip pek çok yalnız erkek bulacağından emin olabilirsiniz. Sizin başlangıç hareketiniz neden yalnız olduğunu anlamanızı sağlayacak bir soru olabilir. İyi erkeklerin kapılmış olduğu, geriye sorunluların kalmış olduğu gibi bir gerçeği unutmak ve kendinizi garantiye almak lazım."

Kısaca ne o ne bu...

Bence kendiniz olun yeter... Kendi kişiliğini bilen başka kişilikleri de tanımaya, anlamaya ve hoş görmeye başlar...

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..