Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '08

 
Kategori
Eğitim
 

Çocuğunuza sınır koyma

Çocuğunuza sınır koyma
 

Sorunları olan bir çocuğum var sınıfta. 1. sınıfta okuma yazmayı öğrendi ve ondan sonra ilerleyen konularda geri kalmaya başladı. İki yıl önce rehber öğretmenimize (o zaman vardı, şimdi ne yazık ki yok) gönderdiğimde aldığım cevap “Okuma-yazmayı öğrenmiş, başka şey bekleme” oldu. Bu yıl 4. sınıftalar. 4 yılda bütün çocukların nasıl geliştiklerini gözlemliyorum. Onu bir kenara atıp bırakmak olmaz. Benim içim elvermez. Annesiyle defalarca görüştüğüm halde, hep duyduğum “Söz geçiremiyorum, beni dinlemiyor”. Mesela çoğunlukla ödev yapmadan geliyor. Performans ödevlerini ailesine haber veriyorum, zoraki bir şeyler karalayıp getiriyor. Annesinden çocuğu ödev yapmadan dışarı çıkarmamasını istiyorum. Malum bu mahallede çocukların en büyük zevkleri sokakta oyun oynamak. Aynı sokakta oturan arkadaşları, onun okul saati dışında sürekli dışarıda top oynadığını söylüyorlar.

Kulakları çınlasın emekli olan bir öğretmenimiz vardı, bana hep söylenirdi. “Hepsi üniversiteye gidecek değil ya, bu ülkeye işçi de lazım “derdi. Tamam, bırakayım işçi olsun ama meslek lisesine bile giremeyecek bu gidişle. Bugün anneyle yine görüştüm. Anne de hasta, biraz üzüldü mü küt diye düşüp bayılıyor. Bir kere veli toplantısında bayıldı ki, çok korkmuştum. Anne bıkmış çocuğundan, “Evde tutamıyorum, her şeyi kırıp döküyor” diyor. Ben anneye “Nasıl olur, o daha çocuk, sözünü nasıl dinletemezsin” diyorum. Anne “Bırak öğretmenim kendini üzme, ben bundan bir şey beklemiyorum” diyor. Böyle durumlarda bir rehber öğretmenimizin olmayışı sorumluluğumuzu artırıyor.

Şimdi, ilkokulu zor bitirmiş velime bir kitap var, sen oku diyemiyorum. Çevremde eğitimli, meslek sahibi anne babaların bile çocuklarına söz geçirmekte zorlandıklarını görüyorum. Aynı sorunu yaşayan veliler varsa, şu anda da bu yazıyı okuyorlarsa “Çocuğunuza Sınır Koyma” adında, eğitim psikologu ve aile terapisti Robert J. Mackenzie’nin yazdığı bir kitap var. İçinde anne babalar için çok önemli öneriler ve bilgiler mevcut. Öğretmenler için de çok yararlı bir kitap olduğunu düşünüyorum. A.B.D.’de yaşayan ailelerin sorunları bize uymaz diye düşünmeyin. Sonuçta çocuk her yerde çocuktur. Kitabın giriş bölümünde diyor ki:

“Artık vaaz vermelere, tehditlere, cezalara ve ikna yöntemlerine veda edebilirsiniz, onlara ihtiyacınız olmayacak. Tartışma ve güç mücadeleleri yok artık. Kesin sınırlar koymayı ve sözlerinizi etkili davranışlarla desteklemeyi öğrendiğinizde, çocuklarınız sizin ne demek istediğinizi anlayacaklardır.”

Ben, oğlum 3–4 yaşlarında henüz anaokulundayken, oradaki eğitimcilerin önerisi ile bu kitabı okumuştum. Kendi çocuğumda sınır koymada, kuralları uygulamada çok fazla sıkıntı yaşamadım. Bir iki öğrenci dışında sınıfta da çocuklarımla bu konuda çok fazla sıkıntı yaşamıyorum.

Kitaptaki önerileri uygulamak çok kolay değil. Hele çocuğunuzun yaşı büyükse, belli alışkanlıklarından vazgeçirmek daha zor. Aynı şeyi sınıfta, başka okuldan gelen nakil çocuklarda yaşadığım için biliyorum. Fakat denemeye değer. Ayrıca ergen çocuklarla ilgili de bir bölüm var.

Bu kitap ana babalara neler kazandırıyor?

*Anlaşılır, kesin ve etkili sınırlar koymak

*Çatışmalara ve güç mücadelelerine bir son vermek

*İşbirliğini teşvik edecek kurallar belirlemek

*Çocuklara sorun çözme becerilerini öğretmek

*Yanlış davranışlarla ilgili mantıksal sonuçlar uygulamak.

Çocuk büyütmek büyük sabır işidir. Kararlı, tutarlı, sabırlı ve her zaman sevgi dolu olmak gerekiyor.


Yeğenim Çınar Ege bugün sabah 10’da dünyaya geldi. Hoş geldin Çınar Ege, sağlıklı, mutlu, aydınlık bir yaşamın olsun. Sana daha güzel bir Dünya bırakamadığımız için bizi affet…

 
Toplam blog
: 111
: 5210
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

1997 yılında öğretmenliğe başlamış bir mühendisim. Bir oğlum var. Çocukları ve yaşamı seviyorum. ..