Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '06

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Çocuk doktoru çocuk pornocusu mu?

Çocuk doktoru çocuk pornocusu mu?
 

Hukuk...
Kamu vicdanı...
Ve Ercü!
Yıllar öncesinde Silivri sokaklarında temiz yüzlü, mahçup bir delikanlı gezerdi "Burgaz Lahmacun" diye belli belirsiz seslenerek. Kahvelerini, lokallerini gezerdi Silivri’nin. Okul harçlını çıkarmak, ailesine ekonomik katkı sağlamaktı amacı.

Azimliydi, çalışkandı ve hırslı! Birgün Hekim olarak geldi aynı Silivri’ye. Tıp okumuş, Türkiye’nin çeşitli ilçelerinde hekimlik yaparak kendini geliştirmişti.

Yüzlerce çocuğun "Doktor ağabeyi, Doktor amcası" olurken, evlendi, iki dünya tatlısı çocuğun babası oldu.

Ona bu iki güzel yavruyu veren eşi, Silivri’nin yetiştirdiği değerlerden biri. Aynı hastanelerde birlikte görev yaptılar yıllarca. Biri doğumlarını gerçekleştirdi bebeklerin, diğeri ergenliğe gelene dek sağlıklı yaşama kavuşmalarında etkin rol oynadı çocukların.

Güzel bir eş, harika iki yavru, toplum standartlarının üzerinde ekonomik gelir, gıpta edilen bir kariyer…

Ve… Yetmedi bunlar…

İster aç gözlülük deyin, ister daha kaliteli bir yaşam arzusu; ister bilinç altına gizlenmiş sinsi bir hırs, ister psikolojik bir hastalık..

Sonuç; Sen kocaman kara bir leke olarak Silivri tarihine geçtin Ercü…

Şöyle bir and içmişti yıllar önce

"Hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda, hayatımı insanlık yoluna adayacağımı açıkça bildiriyor ve söz veriyorum. Hocalarıma saygı ve gönül borcumu her zaman koruyacağıma, sanatımı vicdanımın buyrukları doğrultusunda dikkat ve özenle yerine getireceğime, hasta ve toplumun sağlığını baş görev sayacağıma, benden hizmet bekleyen kimselerin sırlarına saygılı olacağıma ve onları saklayacağıma, hekimlik mesleğinin onurunu ve temiz töresini sürdüreceğime, meslektaşlarımı kardeş bileceğime, din, milliyet, ırk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime, insan hayatına kesinlikle saygı göstereceğime, baskı altında kalsam bile tıp bilgilerimi insanlık değer ve yasalarına karşı kullanmayacağıma, açıkça, özgürce ve namusum üzerine and içerim."

Ne yaptı Ercü?

Daha iyi yaşayabilme kıstasları çizdi kendine. Buna kimse bişey diyemez. Herkesin hayalidir, var olandan daha iyi koşullara sahip olabilmek. Ancak bunu "Sapık ruhlu" yaratıkların, kuduz köpek salyalarını ağızlarında tutamayarak üç beş dakikalık keyiflerine çanak tuttu, üç cent uğruna.

Yani Ercü!

O tacize uğramış zavallı yavruların yaşadıkları korkuları, çektikleri acıları, yaşamları süresince benliklerinde taşıyacakları ıstırapları, birilerinin zevk sularını akıtmalarını fırsat bilerek kullandı. O yaratıkların her "tık"ları, havuzunda biriken onbinlerce Amerikan Dolarına yeni üç cent akıtırken, kendi çocukları hiç aklına gelmedi demek ki!

Mesleğinde başarılı bir hukukçu , yıllar öncesinde hazırlanan hukuk kurallarının açık noktalarını tespit edebilir, hukuksal açıdan onu temize çıkarma konusunda harcadığı çaba ile Türkiye’nin iletişim suçları kapsamında ki aksamaları tespit edip, bu işten ceza almadan kurtulmasını da sağlayabilir.

Peki ‘Kamu vicdanı’nda aklanabilir mi?

 
Toplam blog
: 126
: 1276
Kayıt tarihi
: 10.09.06
 
 

48 yıldır yaşıyorum.Gazeteciyim, müzisyenim, babayım... Önce insan ve iyi bir yurttaş olabilme çab..