Çocuk Hakları Günü

Lafla peynir gemisi yürümüyor. Kapkaççı, tinerci ve diğer olumsuzluklar içinde olan, emek istismarı altında olan ve cinsel tacize uğrayan çocuklar için SIZLANMAKTAN öte ne yaptınız.

Tespit edilen verilere göre mevcut durumdan daha kötüsü şudur:

Önlem alınmaz ise sokak çocuğu olma riski taşıyan çocuk sayısı, şu an olanların çok üstündedir!

Elbette devlet konuyu bilmekte ve gerekeni yapmaktadır. Ancak ormanların ya da hayvanların korunmasında olduğu gibi bütün kesimlerin işbirliği gerekiyor.

Neler yapılabilir sorusunun yanıtı; “Çok basit ve küçük şeyler.”

Örneğin: trafik ışıklarında camınızı silerek veya muhtelif şekillerde mendil çiçek satan ve dilenen çocuklara asla para vermeyin. Emeklerinin ve cinsel  istismar edilmelerine karşı çıkın.

Bu örnekler çok basit bir eylemdir. Bu ve benzeri davranışlar konusunda bilgilenmek için sizi, önce konunun öneminin farkında olmaya davet ediyoruz.

Çocukların sokak hayvanları kadar ilgi yaratmadığını görüyoruz. Bunun sebeplerini biliyoruz. Sizleri çocuklar için işbirliğine davet ediyoruz. Onlar itlaf edilmekten beter durumdalar. Toplumun fertleri  olarak herkes üstüne düşeni yapmazsa olmaz.

Bu çocuklar bizim. Bu kentin ve bu ülkenin çocukları. Haberiniz olsun, çaresiz her çocuk bir tehlikedir.

Onlar çaresiz kalmadan önce, sokağa düşmelerini önlemek için çalışmalıyız. Sürdürülebilir bir sonuç elde etme gayreti içinde olmalıyız.

Şunu iyi bilelim ki hiç biri istedikleri için düşmediler sokağa. Aile içi şiddet ve yoksulluk birinci sebep. Kendinizi onun yerine koyun. Siz olsanız ne yapardınız?

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günüdür. Çocuk hakları ve bu haklara ulaşamayan çocuklar hakkında farkındalık yaratmak. Bu işin birinci adımı.

En fazla İstanbul ilimizde çocuk hakları ihlal ediliyor.

Ülkemizde ve İstanbul da bu konuda en yoğun çaba gösteren ilk adımların atılmasını sağlayan ve uzun yıllardan beri büyük yol kat edilmesini gerçekleştiren Umut çocukları derneği kurucusu, Sayın Yusuf Ahmet Kulca yı kutlamadan geçemezdim.

“Çocuklar Toplumsal Geleceğimizdir”

Bunu sürdürülebilir kılmak ise bu konuya önem ve değer vermekle olacaktır. Herkesin bildiği gibi emeksiz hiçbir şey olmuyor.

Bütün bunlar için sivil topluma çok iş düşüyor. Yani herkese, toplumun her bir ferdine…

Bütün çocuklarımıza aydınlık, ferah yarılar dilerim.

Bülent Selen