Çocuk karı kocaların cinsel istismar mağduriyeti

TBMM Genel Kurulunda, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısına geçici maddeyle, "Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir", fıkrasının eklenmesi kamuoyunda sert tartışmalara yol açtı.

 

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, Ortada bir mağduriyet varsa bile bu mağduriyetin çözümünün mağdur kişilere özel geçici yasa çıkarmakla olmayacağını vurgulayan açıklama yaptı. "Siz kişiye özel yasa çıkartırsanız, o kişinin belki mağduriyetini çözersiniz ancak yeni mağduriyetlerin oluşmasına engel olmazsınız; hatta yeni mağduriyet nedeni olursunuz" demeye gelen uyarıcı sözler etti.

 

Yasanın kişiye özel olup olmadığını kestiremedim. Ancak, yasa bir mağduriyeti gidereyim derken daha ciddi yanlışlara neden olacak biçimde yapılmış. Yani, niyet iyi olsa da niyetin işçiliği kötü. Yasa suçun son işleniş tarihini vermiş, fakat mağdurla failin evlenme tarihini vermemiş. Bu durumda söz konusu tarihten önce işlenmiş şiddet içermeyen cinsel istismar suçu failleri mağdurlarıyla evlenme girişimi başlatabilirler.

 

Yasanın kendisinden daha rezil bir toplumsal gerçekliğimiz olduğunu da hatırlamak gerekiyor. Var olan cinsel istismar ve tecavüz yasasından mağdur olan 3-4 bin çift varmış. İlginç olansa bu tür suçlar için cezaları yükselten yasa da aynı iktidar döneminde yapıldı. Cezaları yükseltmiş olmalarına eyvallah; ancak hukuki uygulamada bir terslik var.

 

Nasıl oluyor bu mağduriyet? Büyükler anlaşıp çocuklarını çocuk yaşta evlendiriyorlar. Kaçak tabi; imam hükmüyle geleneğe töreye uyduruyorlar. Eşlerden biri çocuk diğeri yetişkin olabildiği gibi ikisi de çocuk olabiliyor. 13-17 yaş arasındaki bu çocuklar düğün dernekle karı koca yapılıyor. Çocukları oluyor. Çocuk kadına doğum yaptıran devlet ebesi veya doktoru durumu savcılığa bildiriyor. Gerisi mevcut yasaya göre işletilen yargının işi oluyor. Nikâhsız kocaya cinsel istismar ve tecavüzden en az 8 yıl hapis veriliyor. Bu doğumla değil de şikâyetle de ortaya çıkabilir elbette. 

 

Hukuki uygulamadaki adalet mantığı adaletin vicdanını tepeliyor. Neden mi? Bunlar suçun işlendiği tarihte sadece çocuktular. Cinsel istismar veya cinsel tecavüz yaptıkları falan yoktu. Ortada resmen rızalı bir evlilik olduğundan cinsel istismara uğradıkları bile hukuki olmaktan çok ahlâkidir. Tek yaptıkları büyüklerini dinlemekti. Ceza büyüklere kesilmeliydi. Asıl çocuk istismarı yapanlar, çocuklarını küçük yaşta evlendirenler ve çocuk yaştakilerle evlenen büyükler değil midir? Burada çocuklar mağdur edilmişlerdir; hem ana babaları hem da yasalar eliyle... Bu mağduriyeti geçici olarak giderecek bir yasa ne sorunu çözmeye ne adil cezaya fayda getirir. Bu mağduriyeti giderecek yasa gereklidir; büyüklerinin rızasıyla evlenmiş veya evlendirilmiş çocukların mağduriyeti toplumsal vicdanın ayıbıdır. Ancak, mağduriyeti gidermekle birlikte bundan ilerisinde böyle çocukları devlet korumasına alıp büyüklerini cezalandırmaya niyetlenmelidir.

 

Düzenlemede aile ve eşlerin rızalı evlilik hâlinin resmileştiği tarih ve mağdurların yaş aralığı belirtilmiş olmalıdır. Şöyle bir taslak metin önerebilirim:

 

"Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 13-17 yaş aralığında nikâhsız yapılmış evliliklerin (…….) tarihine kadar resmiyet kazanmış olması durumunda cinsel istismar suçundan verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Bu düzenleme belirtilen tarihten ileriye doğru işletilemeyeceği gibi, cebir, tehdit, hile veya iradeyi çelen kandırmayla yapılmış cinsel istismar suçlarına uygulanmaz”

 

Eğer, çocuklarını reşit olmadan kaçak nikâhla evlendiren büyükler için hazırda bir yaptırım yoksa, yasaya o da eklenmelidir. Şöyle: “Reşit olmayan kişilerle kaçak evlilik yapan, vesayeti altında olan çocukların daha reşit olmadan kaçak evliliğine rıza gösteren yetişkin kişiler çocuğa cinsel istismar suçunu düzenleyen yasa hükmünce yargılanır ve suçun niteliğine uygun ceza alırlar. Cinsel istismar davalarında mağdur çocuklar kendi yaşamlarını özgür iradeyle sürdürebilir oluncaya kadar maddi manevi devlet korumasına alınırlar”…