Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '12

 
Kategori
Deneme
 

Çocuk ruhluyum, büyüsemde çocuk kalabildiğim için mutluyum!

Çocuk ruhluyum, büyüsemde çocuk kalabildiğim için mutluyum!
 

Sabah uyanınca yaptığım ilk iştir birbirine yapışan kirpiklerimi açmaya çalışmak, tek gözle saate bakıp 'off keşke hafta sonu olsa' demek... İşte bugünümü haftanın sonu ilan ediyorum. Güzelliklerle geçireceğim hafta sonumu. Her sabah yeni bir kişiliğe bürünürüm. Hergün daha da mutlu olmaya çalışırım. Bügün de küçük bir kız olmak istiyorum ben...

Yatağımdan kalktım, gittim lavaboya. Boyumda yetmiyor ki. Tabureye çıkıp yıkadım yüzümü. Mutfaktan mis gibi kokular geliyor. Canım annem çok seviyorum diye tost yapmiş bana. Ağzımı şapırdata şapırdata, kaşarın tadına vara vara yedim. 'Kızım dişlerini fırçalamayı unutma...' Unutur muyum hiç. Suyla oynamak en sevdiğim şeydir.

Kaldırdım kafamı baktım aynaya. Karşımdaki küçücük  bir kızdı. Makyajsız iri gözler, kırmızılaşmış tombik  yanaklar... Upuzun saçlarımı savurdum, parmaklarım saçlarımın arasında dolandı kendimi büyümüş hayal ederek... Sabırsızlanıyordum büyümek için.

Gittim odama pembe pileli eteğimi giydim. Bu benim en sevdiğim eteğimdir. Kırmızı papuçlarım, beyaz tişörtüm ve küçük inci küpelerim... Ne kadar tatlı bir kız çocuğu oldum ben. Annem iki yanda kuyruk yaptı saçlarıma. Sabırsızlanıyordum parka gitmek için. Kırmızı papuçlarımı herkeze göstermek için sabırsızlanıyordum.

YAŞASIN! İşte gidiyoruz, yuppi! Salıncakta saatlerce sallanabilirdim. Pamuk şekerimi yerken üstüme bulaştı biraz. Suçlu gözlerle baktım anneme. Gülümsedi bana. İşte o an huzur kelimesini tüm hüclerimde hissettim. Korkum gittti muzip bir tebessüm yerleşti gözbebeklerime. 'Saçların ne kadar güzel olmuş' dedi kızın bir tanesi. 'Evet annem yaptı' dedim böbürlenerek. Eteğimi savura savura koşuyordum oradan oraya. Gökyüzündeki kuşlardan farksızdım. Dünyanın en mutlu kızıydım.  Hem annem giderken çilekli dondurmada alacaktı, sevincim içime sığmıyordu. Dönme dolapta dönerken kahkahalar atıyorduk, nasıl bir mutluluktu bu böyle...

İşte yaş böyleyken hal böyle... Heyhat! Hayat pamuk şekeri gibi toz pembe değil. Küçükken buncacık şeylerden mutlu olurduk. Büyümek için sabırsızlandığımı hatırlıyorum da, şimdi ise keşke küçük kalabilseydim diyorum. Ben ağlarken annem sarılırdı. Bende sevgili kollarında acıyı unuturdum. O zamanlar 'aşk'ta yoktu. ama büyüdük, sonunda büyüdük. Aşkı tattık tüm görkemiyle. Şimdi kanıyor yüreklerimiz, şimdi ağlıyor kalbimiz, işte şimdi hıçkırıyor...

Gözyaşı damlarken gözlerimizden,  kalbimizdende kan damlıyor. Bütün damlalarım birikti, benim de bir okyanusum var artık.

 

 
Toplam blog
: 21
: 819
Kayıt tarihi
: 16.03.12
 
 

Hayatımın beyaz atlı prensini bulamadım. Şu alışveriş siteleri var ya (isim vermiyorum reklam olm..