Çocukluk denen şey 'iyi geçemez' diyenlere yanıt

Ruhları özgür bırakılmış düşsel zihin ve kalplerine hançer gölgesi değmemiştir onların, ebeveynleri tarafından ne sağa nede sola angaje edilmişlerdir. Kaç yaşında olurlarsa olsunlar özlerinde barındırdıkları geçmiş yılların masumiyeti vardır yüreklerinde.

Bazılarının göremediği veya görmezden geldiği gibi onların adları ne sağa ne de sola angaje olmuş siyasi liderlerin soyadlarından bölümler, alıntılar da taşımaz. Doğruları, yanlış yaparak öğrenmelerine izin verilmiştir. Ne de olsa minik serçe ruhu ancak kendini özgür hissettikçe kanat çırpar. Gün sona erdiğinde kapının eşiğinde belirdiklerinde annelerinin gözlerindeki o sevecen bakıştaki evrimsel samimiyeti en tatlı şefkati hissederek, öz güvenleriyle pekiştirerek adım atarlar yuvalarına. Bu bir iddia olacak ise bu yaşadıkları (Çok şahane) ile açıklamak bile yetersiz kalacaktır. Öncelikle bunun bir iddia konusu yapılması, tartışmaya açılması bile abesle iştigaldir. Ayrıca hiç birisinin bu konuda ikna edilmeye de ihtiyacı yoktur!!!

Sevilmek ve sevmek hayatın idamesinde olmazsa olmaz bir RİTÜELdir. Sevecek olanlar sevgilerini farklı yöntemlerle meşrulaştırma gayreti içersindedirler. Çoğu ebeveyn kendisini toplumsal çoğunluğun normlarına kurban ettiği için kaçınılmaz kırılmalar meydana gelir. Kendini bilen Özgür ruhlu sakin aile bireyleri, müdavimi oldukları huzur ve sükunet dahilinde bebelerine hakkaniyet ölçütleri içersinde adilane bir hayat verme çabası içine girdilerse eğer, bu ebeveynlerden ziyade yarınların ebeveyn adaylarının kazançları olacaktır. Artık onlar, yarınların "SAVAŞÇILARI" konumundadırlar.