Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '11

 
Kategori
Güncel
 

Çokeşlilik

Çokeşlilik
 

Kadınlara, hemcinsleri bir kadından özel bir armağan! 

Keşke bu armağanı Dünya Kadınlar Günü’nde verseydi… 

Adı Sibel Üresin. 

· 1976 İstanbul doğumlu 

· Davranış Bilimleri dalında eğitim almış 

· Fatih ve Eyüp belediyesinin muhafazakâr aile danışmanı. 

· Yaşam Koçluğu ve Aile Danışmanlığı eğitimlerini tamamlayarak uluslararası sertifika sahibi olmuş. 

· Fatih Belediyesi, Ümraniye Belediyesi, Sıcak Yuva Vakfı, Mavi Haliç Derneği, İSEGEV Vakfı gibi kurumlarda eğitim ve seminerler vermiş. 

· Halen Hilal TV'de 'Burda Hayat Var' isimli Kadın ve Aile Programını, VİZYONTÜRK Radyo'da 'Bir Derdim Var' programını hazırlayıp sunmakta. 

· Her şeyden önemlisi; iktidarın içindekini açık bir şekilde dışa yansıtıyor. Kimilerinin söyleyemediklerini söylüyor. Ya da birileri ona bu söylemi dikte ettirmiş. Doğrusunun ne olduğu bilinmez. Bizimkisi sadece tahmin! 

Sibel Üresin, hem yaşam koçluğu, hem de aile ve evlilik danışmanlığı yapıyor. Özellikle muhafazakâr kesim tarafından iyi tanınıyor. Başakşehir’de(!) ofisi var. (Başakşehir muhafazakar kesim tarafından çok iyi biliniyor; Zaman zaman gündeme yalnız yaşayan bayanların çok olduğu bir semt olarak gelir. Söz konusu bayanların bazıları bazı erkeklerin ikinci, üçüncü eşi. Altlarında lüks arabalar var ve lüks yaşıyorlar) Üresin, çokeşliliğin yasalaşması gerektiğini savunarak, “Zaten çokeşlilik var. Erkeklerin yüzde 85’i aldatıyor. Bu muhafazakâr kesimde ‘imam nikâhlı eş’, diğer kesimde ‘metres’ adını alıyor” diyor. Ve 

Üresin şöyle davam ediyor: 

“Erkek, bir başkasıyla imam nikâhı yapacağı zaman karısından izin almak zorunda değil. 4’üncü kadına kadar imam nikâhıyla evlenebilir. Ancak 2., 3. ve 4. eşler suiistimal ediliyor. ‘Boş ol’ dendiği zaman kadın ortada kalıyor. Bu nedenle çokeşlilik yasalaşmalı. Yasanın çıkması demek, erkeğin malvarlığına ortak gelmesi demek. Çokeşlilik dinimizde var. Herkes yapamaz ama yapana ‘Niye yaptın?’ diyemezsiniz, şirke girer. Kuran’da var.” 

Görüldüğü gibi hemen Kuran dayanak yapılmış. Kuran’ın indiği dönemlerdeki koşullar hiç mi hiç değerlendirilmiyor. Üresin “erkek olsam, çokeşli olurdum.”diyebiliyor. Ama bir kadın olarak bir erkeğin kaçıncı eşi olabileceğini maalesef belirtmemiş… 

Üresin; “Bir erkek, kadında arkadaşlık, cinsellik, annelik ve ev kadınlığı arar. Bu özellikleri taşımıyorsanız, eşiniz tarafından aldatılmaya hazır olmalısınız. Erkek için bu haklı bir arayıştır. Bir ayrılık yaşaması durumunda yaşayacaklarının tahlilini sağlıklı yapan bir kadın, bence çokeşliliği kurtuluş olarak görmelidir. Boşandığında kaybedecekleri, kazanacaklarından fazla olan kadın, kalmayı tercih ediyor. Çokeşlilikte asıl ağır fatura erkeğe çıkıyor. Madden ve manen zarara uğruyor. Açıkça çokeşli olduğunu itiraf edenleri alkışlıyorum ve kutluyorum.” diye devam ediyor. 

Üresin’e göre bir kadın anne ve ev kadınıysa cinsel açıdan erkeğine yetmez, yani onu doyuramaz ve bu kadın kocasına da bir arkadaş, bir dost olamaz! Ya da tam tersi; kocasıyla arkadaş gibi olan bir kadın, mükemmel çekici ise ve kocasının bütün cinsel isteklerine cevap verebiliyorsa ve onu yeterince tatmin edebiliyorsa, bu kadın anne ve evinin kadını olamaz! 

Üresin'in evli olup olmadığına dair bir bilgiye ulaşamadım. Bekar olduğunu sanıyorum. Bekar deyince, bir Atasözünü hatırlamamak olmaz; "bekara hanım boşamak kolaydır". Bu durumda Sibel Üresin'de bekar olduğu için rahat konuşuyor olabilir. Ancak bekar ya da dul olmak, onun düşüncelerinin akıl ve mantık çerçevesinde olduğu anlamına gelmez. Atalarımız çok güzel söylemiş... 

Onun mantığına göre, burada çok eşliliği seçecek erkekler üstelik mağdur! 

Neden? 

Kolay değil. Birçok masraf katlanacak. Maddi ve manevi bir külfet ortaya çıkacak. 

Kadın ise karda: İkinci, üçüncü eş pozisyonundaki kadın eğer her şeyi bir yana bırakabiliyorsa, çok eşliliği seçen erkeğin limanında güvende olacak, belli bir yaşam standardına kavuşacak, devlet güvencesinde kalabalık bir ailenin mensubu olacak. 

İşte; kadının korunacağı, erkeğin ise mağdur olacağı bu düşüncenin sahibi bir kadın! 

Bana kalırsa Sibel Üresin derhal “Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı” na getirilmeli. Seçimler yakın. Adaylar çoktan belirlendi. Ama olsun, dışardan atamayla bu bakanlık sağlanabilir. Böyle bir adayı değerlendirmemek kadınlarımız adına büyük bir kayıp olur doğrusu (!)… 

Yaptığı TV ve radyo programlarını kaç kişi takip ediyor bilinmez ancak, takip edenler varsa da eminim hemcinsleridir. 

Sibel Üresin'in erkekler lehine olan bu çıkışından sonra onu takip edecekler kitlesinin erkekler olacağı muhakkak. Ancak umarım kadınların verceği tepki, o programların reyting yapmasına fırsat vermeyecektir. 

 
Toplam blog
: 136
: 2817
Kayıt tarihi
: 20.03.11
 
 

Duyarlı olduğum konularda; düşündüklerimi, bildiklerimi ve birikimlerimi paylaşmak üzere burada b..