- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Conk bayırında altmış saniye
2007 Ocak ayinin ayazinda Canakkale'deydim, sehitliklerdeydim. Turkiye'de yasarken gidemedim, yurtdisindan gelmekmis kismet. Yuzbinlerce kisilik bir sessizlik nasil olur hic dusunemezdim, gidince anladim.
Altmis saniye... En on siperdekilerin her bir tanesi sehit, bir arkadakilerin gozunu kirpmadan on sipere atlayip olmesine kalan sure. Altmis saniye... Senin bulundugun siperden en on sipere atlayip olmeye hazirlandigin sure. Senin bir arkandaki siperdekilerin senin yerine atlamadan once, yasayacagin toplam zaman. Altmis saniye...
Ucsuz bucaksiz sehitlikler. Anit mezar bir yarim ada. Ahmet oglu Cemil, Siirt; Hasan oglu Idris, Trabzon; Ali Riza oglu Ahmet, Selanik... Dogum mevsimleri farkli, olum saniyeleri ayni. Ayni sarapnelle kucak kucaga olen iki nesil...
Tibbiye'nin bir senesi yatiyor orada. Bir ulkenin gencligi ekilip, gelecek umutlari yeseriyor.
Simdi, Gelibolu'dan onbin kilometre uzaktayim. Yine de, bazen Conk bayirindan asagi bakar gibi hissediyorum. Sira sira kazilmis siperlerin ustu ortulmus... ama hala orada topraktan fazlasi oldugunu seziliyor... Icine toprak doldurmak kapatmamis onlari. Sessiz taniklari yatiyor bir devrin. Tutulan bir haykirisin sessiz sikintisi var havada...
Hatirlamali. Bu ulkede sirf ozgurce yasayabilelim diye feda edilen yuzbinlerce fidani. Bunun sorumlugu agir, yuku hepimizin omzunda. Orada yatanlara, onlarin feda oldugu bu ulkeye hizmet onlarin torunlarinin boynuna borc yazili.
Hatirlamali... en azindan altmis saniye...