Çözüm odaklı düşünme

Biz acıların çocuğuyuz. Dertlerimizi, sıkıntılarımızı, sorunlarımızı anlatmaya bayılıyoruz. Kimi görsek, kiminle konuşsak hemen sorunlardan bahsediyoruz. Ne olacak bu memleketin hali? Trafik berbat, eğitim sistemi rezalet, ülkede demokrasi yok; saygı, sevgi, hoşgörü kalmamış, insanlar gittikçe bencilleşiyor, komşuluk ölmüş, gençlik nereye gidiyor…..

Bütün bu sorunlar üzerinde saatlerce konuşulabilir, en ince ayrıntısına kadar irdelenebilir, Neden böyle oldu? Sebepleri nelerdir? Suçlu kimdir?

Ama sorulmayan bir şey var ki; o da bu durumda ne yapılabilir? Biz ne yapabiliriz?

Sorunlar bütün ayrıntıları ile konuşulurken bir şey atlanıyor. O da sorunları konuşup düşündükçe o sorunların daha da büyüyeceği gerçeğidir.

Problemi yaratan beyin çözümü bulamaz. (Einstein)

İster kişisel, isterse toplumsal olsun problemleri yaratan; insanların bakış açısı, algılama ve düşünme şeklidir. Her zaman ve her durumda sorunlarla karşılaşılacaktır, bu çok doğal bir süreçtir. Sorun olmasa gelişme de olmaz. Tabi sorunların içinde boğulup kalmak değil, sorunları çözmek kaydı ile. Çözmek için ise problemin dışına çıkmak gerekir. Problemin dışına çıkıldığı zaman algı sistemi değişir ve sorun daha farklı bir bakış açısı ile görülür.

Hep aynı yerde durup hep aynı manzarayı gören insanın sızlanmasına benziyor. Manzaranın değişmesini bekleyerek ömrünü tüketen insanlar var, oysa tek yapması gereken bulunduğu yeri değiştirmek. Baktığı pencereyi değiştirince otomatikman gördüğü manzarada değişecektir.

Norveç’te “Atatürk gibi düşünmek” diye bir deyim varmış. Çözümün bulunamadığı ve tıkanıldığı noktada; bir de Atatürk gibi düşün denilirmiş.

Atatürk gibi düşünme demek sorunlara değil, çözüme odaklanarak düşünmek demektir. Bütün yokluğa ve zor şartlara rağmen; Atatürk hiçbir zaman yılmayarak gelecek zaferi düşünmüştür. Bütün dikkatini elindeki imkansızlıklara değil, başarıya vermiştir.

Çözüm odaklı düşünmek için önemli olan doğru soruyu sorabilmek. Neden böyle oldu?

Demek yerine bu duruma ne yapabilirim ve nasıl başarılı olabilirim? Sorusunu sorabilmeyi başarmaktır. İnsan sorularla düşünür. Hangi soruyu sorarsanız, o sorunun cevabını alırsınız. Soruna odaklı sorular sorarak düşünülürse, sorun daha da büyüyüp çözümü bulmak zorlaşır.

Hep merak ederim; Atatürk neden en az bizim ülkemizde anlaşılmaktadır.