Cübbeli Ahmet Hoca tutuklandı. Peki suçlu mu yoksa masum mu?

Kamu oyunda "Cübbeli Ahmet Hoca" denilen Ahmet Mahmut Ünlü Tutuklandı

Son yıllarda Teketek programında fatih Altaylı ve Murat Bardakçı ile TV'de görüntülenen ve daha öncesinde de Hürriyet'te denizde plajda görüntülenerek olay isim haline gelen Cübbeli Ahmet Hoca'nın tutuklanması onu seven herkesi üzmüş olsa gerek.

Aklıma 28 Şubat Şürecinde Aczimendi Tarikatı Lideri Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı ve Fadime Şahin skandalları geldi bir anda. O dönemde de bu olay medyada köpürtülerek haftalarca işlenmiş ve toplumda Müslüman ve Müslüman kimlikli insanlara karşı bir anti pati başlatılmış, Tele Vole ile popülerleştirilen Refah Partisinin önü daha sonra bu skandallar yüzünden kesilmiş ve fatura tüm Müslümanlara kesilmişti.

Şimdi durum çok farklı, o zaman Gladio, Tele Vole ile Erbakan Hoca'yı önce popüler hale getirdi sonra da darbe yapmasına vesile olan olaylar ve skandallar süreci başlatıldı. 

2011'de ki çete ve suçla mücadele kapsamında içeri alınan insanlar sadece belli kesimlerden değil artık. 

Devlet gücünü çeteye ve suça bulaşanlara karşı, otoritesini her yerde ve herkesime  hissettiriyor artık.

Şu an, Devlet topluma açık ve net şu mesaj veriyor "Çete ve suç örgütü kurmayın, bunlara iştirak etmeyin, bunlarla iş yaparak Adaleti hiçe saymayın Yeşil'li, Çeteli, 80 li ve 90 lı yıllarda yapılanların yeniden yapılabileceğini sanmayın" bu mesaj sadece bizzat Devletin kendisi tarafından Sistemi Darbeyle devirme iddialarıyla yargılanan kesime değil, şike kapsamında suçlu olduğu iddia edilen spor camiasını ve şimdide İslam'i cemaatlerden Cübbeli Hoca hakkında ki iddialarda da herkesime aynı derecede verileceğini gösterdi.

RTÜK Başkanı bile bir zamanlar Ak Partili yüksek düzeyli bürokrat olduğu halde bile kendisini Savcının ve Mahkemenin karşısında buluverdi.

Devlet, suç ve suçlularla mücadelede özellikle örgütlü olan çetelerle mücadele edeceğinin sinyallerini 10 yıldır verdi, dinlemeyenler ve kulak tıkayanlar bedelinide ağır ödemeye başladılar.

Cübbeli Ahmet ya da başka diğeri için olsun, bizler gözümüzle görmediğimiz skandal ve iddialarda konuşamayız elbette, çünkü Kuran Hz. Ayşe'nin ifk (İftiraya uğraması olayı) konusunda bu hatırlatmayı hepimize yapıyor.

Gözünüzle görmediğiniz halde asla konuşmayın dedikoduya ortak olmayın diye.

Fakat keşke Cübbeli'nin de aynı tavrı olsaydı.

Gözüyle görmeden hakkında iddia edilenler yüzünden kovuşturmaya uğramış insanlara sanki o olayı ve suçu işlemiş gibi atıfta bulunmasaydı bir zamanlar.

Kendisine de bu yakışırdı fakat ihlal ettiği Kuran uyarısında şimdi muzdarip kendisi oldu.

Ne diyelim? Madem "Huzur İslamda" ki inançla huzur bulduğumuza her zaman inanıyoruz, o zaman o inancın gereği olan naslara uymak gerek, özelliklede Ehli Sünnet taraftarlığında uç noktaya gidip Ehli Beyt taraftarı olmayı Şia ve mezhepsiz olma suçlaması yapmamak gerekir....

Cübbeli Hoca masum mu yoksa suçlu mu?

Bunu bir Allah bilir bide kendisi...

Gerçekleri ahirette kurulacak ve ekranı gökyüzü olan projeksiyon cihazından sinevizyon ve Dolby Sterio ses ile hep beraber izleyeceğiz hepimizin video ve gizli çekim kayıtlarını diye düşünüyorum.

Adliyede İnfaz memurları bile bilgisayar'a yazıyor. Biz teknoloji atlarken Meleklerin hala günah ve sevapları not ederken kağıt kalem kullanmadığını ve Laptop, 30 Pixel Kamera ile asıl Show'u Ahirette göstereceğine inananlardanım.

Bizleri dinliyor diye Polis'e niye kızıyoruz? Asıl dinleme ve gözetlemeleri hatta en kaliteli çekimleri yapıp alehte veya lehte kullanılacak kayıtları Melekler çekiyorlar zaten. 

Eh, ölürken insanın gözünün önünden hızla geçen film şeridi nedir peki?

İşte çekilen kayıtların hızla gösterimi. Zaman o onda uzayacağı için 2 saniyede tüm filmler videolar gösterimde. (Bu konuyu başka bir mevzuda irdeleyelim zira Einstein'ın zaman ve hız konusuna girmekte.)

Fakat hayattayken başkalarının hata kusur ve ayıplarını örtenlerin ahirette de ayıplı videolarının yakılacağınada inanırım.

Bu durum. Allah'ın El Afüv(Afeden), El Gaffar(Affedip örten) ve El Gafur(Örten ve mevzuu kapatan) adının özelliğidir.

Bizler dedikoduya bu kadar bayırlırken Allah bizim günahlarımızı niye ifşa etmesin ki?