Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Dikkat!!! Kayıp aranıyor!!!!

Dikkat!!! Kayıp aranıyor!!!!
 

internetten alıntı


İnsan hakları kayboldu!

Gören veya yerini bilenlerin acilen en yakın....!!!!

Durum vehim, hem de çok vahim!

İnsan hakkı?

Kadın hakkı?

Çocuk hakkı?

Zaten Hakkı erkek ismi!

10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü!

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini ilk imzalayan ülkelerden biriyiz.

Uygulamada da ilklerdeyiz!

Üstelik tam da 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günündeyiz ki bir kamera görüntüsü düştü, bomba misali gündemin tam ortasına!

Yine şiddet!

Yine kadına şiddet!

Aman demeyin! Yine mi aynı konu?

Yeter artık dillendirmeyin!

Demeyin!!!

Bu kez mekân farklı!

İzmir, Karabağlar’da bir karakol!

Tüyler ürperten görüntüler ve kadına şiddetin en hiddetli ve de şiddetlisi!

İki erkek görevli tarafından kıyasıya dövülen, yerlerde sürüklenen, elleri yerde iki büklüm hale getirilerek kelepçelenen ve kelepçelendikten sonra bile yüzüne ard arda sayısız tokat yiyen bir kadın.

Engel olması gerektiği halde, sadece seyirci kalan bir başkası!

Tabii ki bu şiddeti uygulayan görevlilerin bağlı bulunduğu birimler, elemanlarını savunma yoluna gideceklerdi ve de gittiler!

Açıklamalar, peşi sıra bir biri ardına geldi!

‘’O kadın konsomatristi. Görevlilere direndi.’’

‘’Şiddet uygulayanlar, işten el çektirildi.’’

Velev ki kadın konsomatristi!

Velev ki kimliği üzerinde değildi.

Velev ki görevlilere direndi.

Kadının mesleği, medeni hali veya fiziksel özelliklerinden kime ne!

Bu denli acımasız ve yoğun şiddete maruz kalması mı gerekliydi?

Bu uygulanan şiddetin açıklamasına yeterli mi? Mazereti olabilir mi?

Olamaz! Olmamalı!

Bu olay basına yansıdığı için gündeme geldi. Ya yansımasaydı?

Ya da bugüne değin bu tür şiddete daha kimler maruz kaldı?

Meçhul!

Toplumda, şiddet gören insanlar, kadınlar kime güvenecek? Kime müracaat edip de ‘’Beni koruyun’’ diyecek? 

‘’Üç çocuk annesi kadın, boşanmak istediği için kocası tarafından çocuklarının gözü önünde bıçaklanarak öldürüldü.’’

‘’Kızgın koca, evden kaçan karısını, kayınvalidesini ve kardeşini pompalı tüfekle taradı.’’

‘’Töreden kaçan kadını, kardeşi otogarda kurşun yağmuruna tuttu.’’

‘’Sığınma evinden ikna ederek çıkardığı karısını, eve getirip öldürdü.’’

Bu ve bunun gibi haberler artık gazetelerin 3. sayfa sütunlarından, sürmanşetlere taşınmış durumda!

TÜİK verileri de son sekiz yılda kadına uygulanan şiddet olaylarının ve tecavüz vakalarının % 1400 oranında arttığını vurgulamakta.

Şiddete, tecavüze ve haksızlığa uğrayan insanlar, kadınlar ve çocuklar çaresizliğin pençesinde kıvranmakta!

Şiddet uygulayanlar, ağır tahrik, hafifletici sebepler ve kendi rızaları gibi gerekçelerle ceza indiriminden faydalanmakta!

Şiddete mehili olanlar da bu tür uygulamalardan cesaret bulmakta!

Ne yazık ki! Sözün bittiği, kelimelerin tükendiği, insanlığın yitirildiği, hakkın ve hukukun mumla aranır bir hale geldiği günler yaşanmakta!

Kadına şiddete hayır!!!

Kampanyalar, yapılan etkinlikler, yazılanlar boş!

Her şey boş!

Her şey bomboş. 

Ayşen Arslangiray Kura

11.12.2011/İzmir

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..