Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Cumhurbaşkanım Atam Atatürk' üm

Cumhurbaşkanım Atam Atatürk' üm
 

Cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde herkes gibi bende aynı şeyi kendi kendime sorup duruyorum.

Bu makama yakışacak, bu milleti temsil edebilecek, gurur duyabileceğim, Atam'ın makamında gönül rahatlığıyla görebileceğim kim var?. Yada var da neden ortalıkta değiller?..Nerede bu insanlar?.. Yetiştiremedik mi?.. Yani mutlaka kendi çıkarları uğruna siyaset yapan insanların seçtiği birileri mi olacak bu makamda?..

2007 yılındayız. Sanayi devrimi geçirmeden, tarım toplumundan bilgi toplumuna transfer oluverdik. 14 Milyon Cumhuriyet nüfusundan 70 Milyon nüfusa hızla geçiverdik. Ürüyoruz. Deli gibi çoğalıyoruz. Eğitmeden, okutmadan, çalışmadan, üretimi sadece nüfusta yaşayarak fazlalaşıyoruz. Yeni aramıza katılan bebelerimize, çocuklarımıza ne vereceğimizi bile unutuyoruz. Tüm etnik kökenlerimizden Cumhuriyet'imize aykırı sesler çıkmaya başladı. Bu topraklar üzerinde beraber olmanın değerini bile anlamıyoruz sanki.

Eğitilmişler, özümsemişler bile bu kalabalık içinde kendi hayatlarında bir çıkış arıyorlar. Özgürlüğümüzü anlamsız bir boyutta harcayıp cehaletimizi arttırıyoruz. Tablonun böyle olmasını isteyenler çaktırmadan hayatımızın parçası olmaya başladı bile. Ürettiğimiz en ufak kültürel değerleri bile yok edip vahşi batının esaretinde yaşayıp gidiyoruz. Finans dünyamızın kendisini yaban ellere teslim etmesi, ardından çok büyük emeklerle ayakta tutulan sanayi yatırımlarımızın bir bir satılması, eğitim anlayışımızın bizlerden uzaklara götürülmesi hep bu tablonun yeni yeni yerlerine yerleştirilen küçücük parçacıkları.

Gelecek daha da yitik olacak gibi.

Ama hep içimdeki çocuk "yapma bu kadar karamsar olma" demeye devam ediyor. "Bir şeyler yoluna girecek dostum" diyorum her durumda. Kendimi motive ediyorum ama dışarda olup biten içimdeki çocukla barışık değil!

"Nerdeler?" diyorum. "Bu memleketin gerçek sahipleri nerdeler?"..

"Atam duymasın" diye kendimce anlamsız bir telaşa düşüyorum sonra. Bir şeylerin bunu koruyacağına inanıyorum. Sanki Çankaya'da öyle biri varda nasılsa herşeyi kontrol altına alır diyorum. Şimdiye kadar öyle veya böyle buna inandım.

Ya şimdi?..

Nasıl olacakta bu inancımı devam ettirebileceğim. Yani oradakinin benim memleketimin Atam'dan kalmış mirasını koruyabileceğine nasıl olacakta inanacağım?..

Bu sefer içimdeki çocuğu kandıramayacağım.

Çok zor.

İçimdeki çocuğu yitirmek, özgürlüğümü yitirmek gibi ...

Gönlümün Cumhurbaşkanı, benim memleketimin menfaatleri dışında hiç bir menfaate boyun eğmeyecektir. Tıpkı Atam'ın çok net anlattığı gibi..

"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım."

M.K.Atatürk.

Sahip çıkanlara selam olsun....

Sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 28
: 982
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

Hayatı her sorguladığımda karşıma çıkan sonuçlara analitik yaklaşımlar sergilemeye devam ediyorum el..