Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Sizin evin reisi kim?

Sizin evin reisi kim?
 

Yüzyıllardır tartışıldığı halde hala bir nokta konulamayan oldukça trajikomik bir anımı paylaşacağım sizlerle.

Konu; evin reisi kim konusu? Bu birebir yaşanmış ve kesinlikle abartısız durumdur.

Geçtiğimiz nüfus sayımı değil, ondan bir önceki nüfus sayımı idi. O zamanlar Antalya' da varlık mahallesinde oturuyorduk. Tabii ki herkes gibi bizde, gelip evimizde bizi sayacak nüfus memurlarını bekliyorduk.

Memurlarımız öğle saatlerine doğru ellerinde evraklarıyla geldiler ve başladılar sormaya. Onlar sordu, biz anlattık. Onlar sordu, biz dilimiz döndüğünce cevaplamaya çalıştık. Fakat sözünü ettiğim bu sorudan dolayı süreç hem nüfus memurları, hem de bizim için oldukça zorlu geçeceğe benziyordu. Demek ki bu soru nüfus sayımlarına konu edilebilecek kadar önem arz ediyordu devletimiz için.

İşte sözünü ettiğim nüfus sayımında özellikle üstünde durulan bu soru karşısında öncelikle afallamıştık. Ve soruya bizde reis yok diye karşılık vermiştik. Kararları ortak alır, ortak karara bağlar, ortak uygularız. Verdiğimiz cevap memurları pek tatmin etmedi ve soru yinelendi. " Olmaz kardeşim, öyle ortak mortak olmaz, " Söyleyin evin reisi kim?

Bakın memur bey, bizim evde reis yok! Biz evde de, dışarıda da, işte de ortağız dedik. Fakat memurları ikna edemedik bir türlü. Sinirlenmeye başlayan memurlar; bakın hanımefendi, biz kendi kafamızdan sormuyoruz, bize sor diyorlar soruyoruz. " Evin reisi kim? "

Bakın memur bey, biz evde de, işte de, dışarıda da ortağız. Tüm bunların yanında bir de hayat ortağıyız ve bizim evde reis kavramı yok. Haydi, siz bir çay için de sakinleşin.

" Olmaz kardeşim, ben çay falan içmem, rüşvete girer. " Peki; peki memur bey, biz içiyorduk da hani, adettendir diye size de ikram edelim demiştik. Sürç-i lisan ettiysek özür dileriz.

İş iyice inada binmişe benziyordu. Tamam, tamam uzatmayın: " Evin reisi kim " diyordu memurlardan biri tekrar. Biz de dedik ki, biz demokratik bir aileyiz ve kararları ortak alırız. AB' ye girme çabasındayız ya hani, o bakımdan yani. Yok, olmaz diyor, başka bir şey demiyor. Artık bu muhabbetten sıkılan eşim, birazda sinirlenerek "bizim evin reisi hanım" diyor. Yok, olmadı yine beğendiremedik. Bir türlü beğenmiyorlar yanıtımızı.

Be kardeşim, madem kabul etmeyeceksiniz niye soruyorsunuz? Madem öyle, o zaman sen söyle, evin reisi kimmiş, bizde öğrenelim diyoruz. " Erkek " diyorlar.

Be kardeşim, madem bildiğinizi yazacaksınız, madem devlet baba öyle emrediyor, niye bize sorarsınız? Sorarsınızda hem kendinizi, hem de bizi boşuna yorarsınız! Yazın gitsin, " EVİN REİSİ ERKEKTİR " "made in Turkey diye."

Çocuk çocuktur, kadından da reis meis olmaz diye. Ne yani, size yanıtları sesli kayıt yapın, getirinde dinleyelim mi dediler. Ne isterseniz onu yazın. Ne de olsa bizim aile de böyle bir kavram yok. Biz aile içi demokrasiyi sağlamış durumdayız. Yeter ki devlet babamızın gönlü hoş olsun. Sonra da bizlerin gönlünü hoş tutmak için " Cennet anaların ayağı altındadır " diye bize masal okusun.

Ne de olsa biz kadınız ya, anayız ya her şeyi hoş görür, her şeyi affederiz. Ne de olsa saçımız uzun aklımız kısa. Ne de olsa her şeyin en iyisini onlar bilir, onlar takdir eder.
Devletimize, hükümetimize, büyüklerimize karşı sürç-i lisan ettiysek, bir suç işlediysek affola. Bunu bizim cahilliğimize verin. Siz büyüksünüz, affedersiniz. Ne yapalım; tanrı kadını yaratmış ve bizim suçumuzda kadın olmak galiba!

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..