Cumhurbaşkanından kadın açılımı: 3 çocuk doğur, büyüt, evlendir askere yolla sonra da öl

Aslında sayın cumhurbaşkanımızın mesleği madencilik olmalıydı; çünkü damar yakalamakta usta. Zira Türkiye’de kadınların %80’i kendisi gibi. Bunların çocuklarından ve evlerinden başka hayatları yok. Yani bizim doğruları anlatmadaki zorluğumuza karşılık onun yanlışları anlatmada kolaylığı var.

Evine ailesine bağlı olmak, çocukları için yaşamak… Onları evlendirmek, askere yollamak, mürüvvetlerini görmek güzel tabii ki.

Ancak insanımız yeterli gelişmişlik seviyesine sahip değil, cumhurbaşkanının belki iyi niyetle söylediği bu şeyi abartıyor, çocuk yapıp büyütmeyi bütün hayatı yapıyor.

Bu arada çocuk doğurmaya karşı olanların da konuyu abartarak “Hiç çocuk yapmam” durumuna götürmeleri tartışılır.

Ayrıca Sayın cumhurbaşkanımızın görüşünün altında belki kendisinin de farkında olmadığı bir anlayış var gibi. Tam olarak emin değiliz ama Ege denizinde boğulan mülteciler, Suriye, savaştan kaçanlar,  IŞİD, PKK, doğu-batı ayrımı, İslam coğrafyasının hali… İşte bütün bunlar sanki bu zihniyetin ürünü. Sayın cumhurbaşkanı “Çin’e bak o zaman” diyecekse Çin şimdilik dünyayı yiyerek doyuyor ve gelecekte de ne olacağı belli değil.

Yine kendisi “Çocuk yapmam, vücudum bozulur” diyenlere takmışsa bu kadarına biz de karşıyız. Ancak demokrasilerde kişilerin özgürlüğü var ve böyle diyenler de zaten belli sayıda insanımız, genele yayamayız.

Mesleğini kariyerini olumsuz etkileyeceğini düşünerek çocuk doğurmayanlar da “Hiç çocuk yapmam” diyenler gibi işi abartıyor. Hükümetler gerekli tedbirleri alacaklardır.

Böyle konularda fikir beyan etmek insanların hayatına karışmaktır. Belli bir kesim zaten sizinle aynı görüşte, sözleriniz onların üzerinde etkili olacaktır. Ama sayın cumhurbaşkanı söylediklerinizden ve kullandığınız üsluptan diğerlerinin de özel hayatına müdahale gibi bir anlam çıkıyor. “Çocuk doğurmayan yarım insandır” diyemezsiniz. Böyle bir hakkınızın olduğunu düşünmüyorum.