Saçını düzelt deseler banyo yapmamışsın şeklinde anlayın insanlar size her şeyi söyleyemezler

Keşke kusurunu/eksiğini insanların yüzüne söyleyebilseydik ama tatsızlık olurdu. Lakin gerekiyor, anlamıyorlar bir türlü, kendi kusurlarını görmüyorlar.

İki kişi gittiğimiz bir dolmuşta bayan yolcunun burnunu tuttuğunu fark ettim. Belki şofördü ya da başka bir şey. Dolmuşu durdurup indim ve gideceğim yere yarım saat yürüdüm. Kendimden eminken böyle yaptım. Kendimin farkına varamadığım bir durumum olabilirdi.

İnsanların bize karşı sorumlulukları temiz olmaları. Ben biraz kadın meraklısı ayran gönüllü, buna bakımlılığı da ekledim. Altı ay pis yatsam dışarı çıkarken de altı ay temizlenirim.

İnsanlara “Ayağın kokuyor” diyemezsiniz, onun kendisinin anlaması daha doğrusu kendisini bilmesi lazım. Artı yanımızdakiler, eşimiz dostumuz küçük hatırlatmalar yapar, başkaları da hareketleriyle belirtirlerse bunlar işarettir, bizimle ilgili olmasa bile hemen kendi üzerimize alınıp kendimizi kontrol etmemiz gerekir. Belki insanları rahatsız etmiştirim diye yarı yolda arabadan inip yarım saat yürüyen Kerim Korkut’un canı yok mu? Kaldı ki ben hiç kokmam. Etim kemiğim özel yapılmış olmalı. Bazen temiz insanlar bile kokuyor, o bakımdan. “Ölüsü bile kokmaz” sözünü duydum. Artık bilmiyorum.

Sadece temizlik açısından değil, ofsayt hallerimiz olabilir. Özellikle ben çok dengesizim. Kafam çok şeyle meşgul olduğu için dalgınlık da var. Her türlü durumun içine düşebilirim. Gözümdeki gözlüğü aradığım, kendimin diye hanımın pijamasını giydiğim hatta ayakkabımın tekini giymeden dışarı çıktığım oldu.

Söylenmeyecek bir durumsa etrafımızdakiler şifrelerle bizi uyarırlar. “Bana demiyor herhalde” Orada bulunuyorsan sana diyor. Sana demese bile sana diyor. Bir kitapta okumuştum. Adam otobüste annesi diye başka yaşlı bir kadına sarılıyor. Sıkışık kalabalıkta annesi az öte kaymış. Fark etmiyor tabi. Yaşlı kadın bir şey demiyor ama yanındaki göz işaretiyle durumu anlatıyor. Utanıp özür diliyor.