Cumhuriyet savcılarını göreve davet

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP İktidarı, BDP ve MİT Müsteşarlığının birlikte yürüttükleri ve adına “süreç” dedikleri eli kanlı PKK militanlarının ülke sınırlarını terk etme hareketi herkesin ve her kesimin şaşkın bakışları altında devam ediyor.

Hükümetin, Mit’in ve konuyla ilgili her kademedeki bürokratların mevcut yasalar nezdinde suç işlediği ise alenen ortadadır.

Ortada bir yanlış vardır.  O yanlışta T.C ‘nin mevcut kanunlarına göre suç işlemiş, terör örgütüne üye olmuş caniler askerin, polisin, valinin ve her türlü devletin yetkililerinin gözlerinin içine bakarak ve el sallayarak silahlarıyla birlikte güle oynaya sınırlarımızdan geçmesine göz yumulmasıdır. Bu görüntüler ise başta şehitlerimizi, şehit yakınlarını ve Türk milletini derinden yaralamıştır.

Türkiye Cumhuriyetinin bekasını ve Türk Milletinin geleceğini savunan MHP bu densizliğe daha fazla dayanamamış ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bizzat C. Savcılığına suç duyurusunda bulunulacağını açıklamıştır.

MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli C. Savcılarına seslenerek;

 Bu ülkenin kanunlarına sadık, yasaları uygulamakta tereddüt etmeyen, vatanını, devletini seven tüm savcıları göreve çağırmıştır.

Sayın Bahçeli’nin bu çağrısına yurdun dört bir tarafından ses verilmiş, özellikle milliyetçi, ülkücü camiadan savcılıklara suç duyuruları yapılmaktadır.

Sayın Devlet Bahçeli’ye İzmir’den ilk ses veren Müsavat Dervişoğlu olmuştur.

Öncelikle Sayın Dervişoğlu’nu bu “yürekli davranışından” dolayı kutlamak lazımdır.

Eski MHP İzmir İl başkanı, millet vekili adayı ve MHP Genel Başkan adayı Sayın Dervişoğlu İzmir Cumhuriyet Savcılığına verilmek üzere düzenlediği  “Şikâyet Dilekçesinde”:

Şüpheliler olarak;

Recep Tayyip Erdoğan,

Sorumluluğu bulunan hükümet yetkilileri;

Konuyla ilgili bürokratlar;

İsimlerine akil adamalar denilen, açık kimlik ve adresleri bilinmeyen kişiler.

Sayın Dervişoğlu’nun bu kişilerle ilgili işlemiş olabilecekleri suçları ise;

Görevi kötüye kullanmak;

Yasadışı terör örgütüne yardım ve yataklık etmek,

Kanunlara uymamaya tahrik,

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçunu işlediklerinden ve suçun halen suçun işlenmekte olduğundan bahisle şikayette bulunmuştur.

Sayın Dervişoğlu dilekçesinde Terör örgütünün çekilmesi esnasında TCK ve Anayasamızın ilgili maddelerinin ihlal edildiği ve suç işlendiğini savunarak devletin C. Savcılarının gereğini yapmalarını istemektedir.

Mevcut yasalarımız gereğince suç işlemiş, terör örgütü üyesi olmuş ve yıllardır bu ülkede kanlı eylemler yapmış bu örgütün elemanlarının serbestçe sınırlarımız dışına çıkması ve bu çıkışa ise devletin seyirci kalması ise hazmedilir bir olay değildir.

Bu olaya seyirci kalan, müdahale etmeyen ve görmemezlikten gelen herkes ise suç işlemekte ve bunun hesabını  bağımsız Türk yargısına vermek zorundadır.

Böyle bir durumda;

Devletin sorumlu ve görevlileri hem görevlerini kötüye kullanmakta, hem de bölücü terör örgütüne “yardım ve yataklık” etmektedir.

PKK Terör örgütü mensuplarının sanki gizli bir “Af Kanunu” çıkarılmışçasına yurt dışına çekilmesine izin verilmesi ve bu konuda gerekli tedbirlerin alınması sınırlarımızdan elini kolunu sallayarak geçen teröristlerin sadece “seyredilmesi” ise aklıselim herkesin vicdanlarını kanatmaktadır.

Bu ülkenin kanunsuz olmadığını, halen kanunları uygulayacak Savcılarımızın bulunduğunu düşünüyor, bu kepazeliğin daha fazla sürmemesi için C. Savcılarını göreve davet eden başta MHP genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’yi ve eski İzmir MHP İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu kutluyor, bu milletin sahipsiz olmadığını artık herkesin anlaması ve hareket etmesi gerekmektedir.

                         sONSUZLUK (Osman Özeker) 14.05.2013