Cumhuriyet sesleri yükselsin yurdumda…

Cumhuriyet kurulacaktı. Milletin iradesi ve özgürlüğü. Çığlık çığlığa bir millet. Savaşların sonuçları bir hayli zordu. Her yer yanıp yakılmıştı. Ancak zaferle taçlanacaktı milletin yaşam hakkı. Ufuklardan görülecek günlere, güzel günlere mücadele konmuştu. Ya özgürlük, ya ölüm. O gözler mavi keskin, savaşları, dağları delen. O mavi gözlü dev, O Sarışın Bir Kurt. Alev, yanan, kararlı. O Mustafa Kemal Atatürk. Cephelerde, savaşlarda, tepelerde uyumayan, düşmana göz açtırmayan her yeri çevreleyen bakışları. O bizim Cumhuriyet’imiz, O bizim sevdamız, O bizim büyük askerimiz, O bizim ve dünyanın geleceği. O’nunla şekillenen uluslar, yeniden kurulan bir dünya anlayışı. Yurtta Barış, Cihanda barış.

 

O milletinin çığlıklarını zafere, özgürlüğe dönüştürmüş bir büyük dahi, komutan. Büyük önder .

 

Ülkemin üstünde dolaşan kara bulutlar kaçıyordu. Öyle ya yeni bir Meclis toplanıyordu. Cumhuriyet sesleri yükseliyordu göklerde. Çağın, geleceğin uygar şeklinin ayak sesleri gelmişti. Cumhuriyet’ti yaşam şekliyle, dünya ölçekleriyle ülkemi gelecek yüzyıllara taşıyacak. Batının ölçüleri içersinde egemen bir Türk Milleti var oluyordu.

 

Cumhuriyet ışık, ışık O’nunla anlamlı. Cumhuriyet ışık ışık, milletimizle anlamlı.

 

Bayram törenlerimizdir, bizi özgür bir millet yapan. Cumhuriyet değerlerimizdir bizi gelecek yüzyıla  taşıyan. Cumhuriyet  dengelerimizdir, bizi yükselten. Cumhuriyet bir erdemdir. 

 

Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır, diyerek sevgili Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet’in önemine, milletin varlığına işaret etmiştir.

 

O savaşın, o ülkemin her yerini yağma, yangın, kuşatmış, işgal etmiş düşmanlarının yaşattıkları ve bıraktıkları acıları, yıkımları sarmış bir büyük lider, dünya örneği, önderi. Kucaklayan bir adam.

 

O günlerden çıktı millet. O günlere bir daha dönmemek için değerlerini, devrimlerini, ilkelerini kurdu. Cumhuriyet’i yaşattı.

 

Cumhuriyet’e görevlerimiz, bu denli çok. Cumhuriyet’e, özgürlüklere görevlerimiz bu kadar çok. İçeride, dışarıda karanlıkları, terörün her türlü eylemini hayata geçiren işbirlikçiler, kuşatma ayakları duyulurken Cumhuriyet’e görevlerimiz çok. Demokrasiye ihtiyacımız varken. İhtiyaçlarımız, yaşam şeklimizle bir milletin yaşamsal haklarına, hukuk ve yargıya, güvenceye, itibara ihtiyacımız varken görevlerimiz çok. Cumhuriyet’in özgürlüğüne ihtiyacımız varken…

 

Görevlerimiz çok. Cumhuriyet değerleri ile yükselen bir milletimizin laik ve bağımsız duruşuna ihtiyacımız varken.

 

Dengelerin yükseltilmesi, memleketimizin türkülerine, Cumhuriyet’in davranışlarımız ile belirgin eylemlerine sevgiye, kardeşliğe, birlikteliğe, el ele, omuz omuza, gönül gönüle.

 

Gelecek olan çocuklarımıza bırakacağımız değerlerimiz varken, Cumhuriyet’in üzerinde yükselen bir nesle görevlerimiz var.

 

Daha nice bayramlarımızı, erdemimizi kutlayalım. Sevinç çığlıkları yaşasın ülkem, milletimiz. Cumhuriyet kutlu olsun. Yaşasın… Büyüyen bir Türkiye’yi tüm değerlerimizle koruyarak ve güçlendirerek yükseltelim.

 

Cumhuriyet’in temelini atan başta Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının, şehitlerimizin ruhları şad olsun. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Türk Milleti.…