Cumhuriyetimizi Yaşatmaya Hepimiz Yeminliyiz ama Amerika Ürkütüyor

Yeter ki Amerika kendi çıkarları doğrultusunda İslam cumhiriyeti'nin kurulmasından yana tercihini kullanmasın, yoksa halimiz nice olur. Türk halkı olarak direnmiş olsak bile küresel sermaye gücü doğrultusunda öyle bir yaptırımlara gebe bırakır ki bu Amerika, -amiyane tabirle- yağdan kıl çeker misali kurulmasını zorunlu kılar.

"Efendim olur mu öyle şey ülkede hükümet var muhalefet var, kolay mı öyle rejim değiştirmek" dediğinizi duyar gibiyim..

Günümüz yöneticileri demiyorum ama ileri dönemlerde ülkenin başına öyle bir yöneticilerin ve muhalefet liderlerin başa gelmelerini sağlar ki bu tüm dünya'yı adeta ahtapotun kolları gibi dünya ülkelerini saran ve sömüren Amerika ruhumuz bile duymaz!

Amerika diyorsam, aslında İsrail devleti İsrail kökenli dünya tuccarları yönetiyor dünya ekonomisini ve istediği stratejileri geliştirerek truva atı gibi oynamaya devam ediyor dünya topraklarında.

Elbette ki Atatürk'ün kurmuş olduğu cumhuriyetimizi ilelebet yaşatmak ve daha ileriye taşımak için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz, ama sadece Laik Türkiye Cumhuriyetini yaşatmamız ve ileriye taşımamız gerektiğinin altını çizmek isterim.

Atatürk'ün ölümünün 80. yılında büyük özlemle ülke yöneticileriyle birlikte tüm Türk halkının nasıl anmaya devam ettiğini hepimiz görüyoruz.

Ülkeye bundan sonra gelecek yöneticilere ve muhalefet liderlerine büyük iş ve sorumluluklar düşüyor. 

Amerika ile ilişkilerimizi sürdürürken iki defa bile yetmeyecek belki. Üç defa düşünmemiz gerekecek. Benim endişe duyduğum Büyük Ortadoğu Projesi (BOP). Ortadoğu yeniden şekillenirken Türkiye rejimi ile Amerika kaşla göz arasına getirerek oynamamasıdır.

Amerika için Türkiye rejimi pek önem arz etmez. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi çıkarları doğrultusunda ilişkilerini sürdürmeye devam eder. Bu durum, dün de böyleydi bugün de böyle, yarın da aynı şekilde olacaktır kuşkusuz.