Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '13

 
Kategori
Futbol
 

Cüneyt Çakır futboldan anlamıyor

Ukrayna - Fransa play off elemeleri maçı oynadı cuma akşamı. Türkiye, Brasil 2014 de yok. Play off ları da kaçırdık. Çünki bizim bir futbol ülkesi olmak gibi hedefimiz yok. Biz bazen arap şeyhleri gibi bazen hovarda rus milyarder gibi transferler yapmaktan başka iş bildiğimiz yok. Böyle düşündüğümüz için küçücük Avrupa ülkeleri İsviçre ve Belçika'nın seri başı olduğu, Dağalan Yugoslavya'da çıkan üç dört takımın gittiği  dünya kupası finallerine gidemiyoruz. Olsun yinede önemsemiyoruz. Dünyanın en iyi TD FTerim bizi 2016 Avrupa Kupasına hazırlayacak. Bruma ya 13 milyon euro ödeyen FTerim'den çok ümitliyiz. Artık o ülkemizi bir futbol ülkesi yapacak. Geçmişte yapamadı ya. Bununda önemi yok arada neler yapması gerektiğini öğrendi. Sular seller gibi çalıştı ve işini çok iyi biliyor. Gelecekte bizim ülkemizden Ronaldo ve Messi ler çıkaracak Bruma'da artık futbolunu bizim ülkemizde geliştirecek. Hem Ronaldo da ona kefil. Her şey yolunda .

Cuma akşamı oynanan Ukrayna-Fransa maçında hakem Cüneyt Çakır'dı. Aslında kötü maç yönetmemişti ama verdiği penaltı çok ağardı. Bu penaltı belkide Fransa'yı izleyici yapacak dünya kupasında. Çakır iyi hakem değil. Futboldan ise hiç anlamıyor. Pozisyonu süzemiyor ve oyuncunun niyetini anlayamıyor. Bu nedenle yanlış karar veriyor. Birde önemli not. İyi hakem düdüğünü sadece bir kez ve kısa üfler. Bu kararlı olduğunun göstergesi olduğu gibi iyi hakem olduğunun işaretidir. Cüneyt Çakır uzun ve bazende iki üç defa üflüyor. Düdük çalmayı öğrenememiş muhtemelen gelecekte o da eski hakem olarak Türk Futboluna yön verenler arasındaki yerini alacak.

Oysa eskiden futboldan çok anlayan iyi hakemlerimiz vardı. Dünyanın kıymetini anlayamadığı bu hakemlerimizin başında Erman Toroğlu gelir. Eski bir futbolcu olan hoca, derya deniz. Duayen olması gereken (belki olmuştur da) Erman Toroğlu ALLAH ın bir lütfu sanki. Böylesi değerli ve önemli bu spor adamı aslında bir feylesof. Zaman zaman yaşam olmak üzere dünya işleri ile ilgili her konuya değiniyor. İnsanlara verdiği çok önemli mesajlar var. Sanki biraz yetkisi az gibi. Onu biraz yetkilendirsek önce Türkiye'yi sonra da dünyayı uçuracak. Erman Toroğlu'nun değerini bilemiyoruz sanki.

Diğer önemli hakemimiz aslında bir doktor. Fen okumuş bir adam. Yani eğitim olarak hiç eksiği yok. Zamanında herhalde parayı yeterli bulmadığı için daha sonrada fazla kiloları nedeni ile koşamadığı için hakemliği bırakmış biri. 

Bu iki önemli olduğunu düşünen değerli futbol adamı her hafta saatlerce konuşurlar. İnsanlara değerli bilgiler verirler. Türk Futbolu onların varlığına rağmen yeri kimsenin beğendiği, dünyanın takdir ettiği yer değildir. Bu çok önemli  spor adamı ki yalnız değildirler bir çok meslekdaşı ile birlikte Türk Futboluna doğru yol gösteremezler. Onlara rağmen Türk Futbolu kötü seviyededir. Çünki onların hiçbir katkısı yoktur konuşmaktan öte hiçbir değer katamazlar.  

Kimsenin aklına gelmiyor yada sormuyor kimse. Üstatlar bu kadar büyük ve değerlisin de neden Türkiye'de futbol böyle yerlerde sürünüyor. Çıkıp bir program önerdin mi? Ya da ne yapılacağına dair ne görüşün var? Ucuz ve içi boş kahramandan fazla neyin var? Bu ülke futbolu bu kadar geriye giderken sen magazin programları içeriğinde spor programından fazla ne yaptın?

Leyleğin ömrü lak lak ile geçermiş. Bizim ustalarımızda farklı değil.O kadar çok bildiğinizi söylüyorsunuzda bu bildiklerinizin işe yaradığını neden kimse göremiyor? Bu ülkede futbol için en çok konuşan iki adam var bu futbolu en çok bildiğini düşünen iki eski hakem. En çok konuşan adamlar Toroğlu ve Çakar olduğu için bu ülke futbolu bu kadar başarısız.

Türkiye bir futbol ülkesi değildir. İnsanların futbol için ayrıdıkları onca para sokağa atılır. İhtiyarlamış sporcu eskilerine verilir paralar . Paralar sokağa atılınca kaynaklar tüketilince, ülke nufusunun önemli bölümü 21 milyon genç spor yapacak alanlar bulamayınca sporcu yetiştiren ülke olamayız. Sporcu yetiştirecek spor adamlarımızda yetişmez. Başarısızlık yakamıza yapışır. Ama onlar konuşmaya devam ederler. Bizim gidemediğimiz dünya kupasında, İstanbul nufusunun üçtebirinden az olan İsviçre, Belçika ve Uruguay ki seri başı olurlar. Bu üç ülke nufusu İstanbul etmez, yada bizim okul çağındaki öğrenci sayımız bu ülkelerin nufusundan fazladır. Bu ne Toroğlu nede Çakar'a bir şey anlatamaz.

Bir ülkenin sporundan bahsediyorsak bütün kurumların, biribirine benzediğini söylemek zor değildir. Hakemlerimizde bu kapsama girer, onlarda iyi değildir. Eski hakemlerimizde, yenilerde uluslararası çizgiye yaklaşamaz. Bizden çok küçük ülkelerin başarılı adamlarını görürüz ama onları yetiştiremeyiz. Çünki bizim iş bilen uzmanlarımız yetersiz ve bilgisizdir. Bu spor adamlarımız dünyayı gezerler, başarılı organizasyonları görürler ama o kadar. Bu başarıları ülkemize getirecek yapılanma için tek bir öneri yapamazlar. Onlar da diğer önemli spor eleştirmenleride transfer çığlıkları atmaktan başka bir şey yapamazlar.

Transfer kulüplerimiz 500 milyonluk borç batağına düşüren transfer. Bu ülke kulüplere daha ne verecek? İnsanlar yemiyor içmiyor ve bu kulüplere para veriyor ve karşılığı ne? Kocaman başarısızlık. Balık baştan kokar derler ya. Türk Spor ailesi tepeden itibaren değişmelidir. 

 
Toplam blog
: 246
: 184
Kayıt tarihi
: 08.09.09
 
 

01.04.1956 doğumluyum. İnsanca yaşamın en önemli değer olduguna inanırım. Paylaşmanın önemine ina..