Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

21 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Darbe, Mısır, Rabia işareti (Ayranı yok içmeye tahterivanla gider s..)

DARBE MISIR RABİA İŞARETİ…

Anlamı nedir niye yapılıyor benim çok ilgimi çekmez, çünkü işaretlerle, sloganlarla bir yere, sonuca varılacağına hiç ama hiç inanmam. İnsanın ağzı dururken arkasıyla konuşması gibi…

Arkadaşlarımız dostlarımız bu işaretin tarihi gerçeklerini büyük bir açıklıkla ortaya koymuşlar.

Şahsen ben bugüne kadar bilmiyordum teşekkür ederim.

Evet, bir kesim için büyük mana yani anlam ifade ediyor ama büyük bir kesim ve benim için ise hiç anlam ifade etmediği gibi, bu tür işaretlerin ve garip bir şekilde atılan dini sloganların hala çağ dışı kalmışlığımızı, değişime ayak uyduramayışımızı simgelediğinden de en ufak bir şüphem yoktur.

Dünya tarihine bakın ne enteresandır ki “insanları” gerçek manada bir araya getiren anlatan bir tek işaret yoktur.

Bol keseden “İnsanlıktan” bahsedenler maalesef “insanlığı” simgeleyememişlerdir. Ne hac işareti ne bir başka dini simge,  işaret “insan” için değildir.

***

Bazı arkadaşlarımız sembollere, işaretlere takmışlar. Hani deler ya dinime söven bari Müslüman olsaydı, sanki inanıyormuş o işaretin anlattıklarına harfiyen uyuyormuş gibi savundukça savunuyorlar.

Yahu bir kere, ellerinizle yaptığınız meydanlarda taşıdığınız o işaretlerin hiç biri size ait değil sizi anlatmıyor, o halde siz kimsiniz de o işaretlere sarılıp anlattıklarına sahip çıkıyorsunuz?

Az evvel bir televizyon kanalında izledim, cümlenin içinde “Rabia İşareti” geçtiği an topluluktan biri “tekbir” diye sesleniyor hurra “tekbir” getiriliyor…

Konuşmanın içeriğini dinleyen bilen yok, “tekbir” sesiyle birlikte ayağa kalkıyor eller havada Rabia işareti yapılıyor ya da işaret levhaları sallanıyor, ellerinde en ufak bir Türk Bayrağı bile yokken Arapça yazılı “yeşil bayraklar” Mısır ve Suriye bayrakları taşıyorlar.

Oradakilerin Türk, orasının Türkiye olduğunu anlamak mümkün değil. İnanın ben ilk gördüğümde orası Suudi Arabistan veya İran dedim ama yanılmışım İstanbul da Sancaktepe imiş…

Yemin billah ediyorum “bana tonlarca para verseler dünyayı bağışlasalar, hatta ölümsüzlüğü verseler” kendi ülke bayrağımın dışında bir başka ülkenin bayrağını taşıtamazlar, o bayrağın gölgesinde asla durduramazlar…

Başbakan meclisteki ve belediyelerdeki tüm ekiplerine seslenirken de aynı işareti yapıyor. İslam ülkelerine, muhalefete “batı ülkelerine” çatıyor. Bir gözü merhaba diyor diğer gözü kak gidelim diyor, neyine inanacaksınız.

Çekin gidin kardeşim bugün darbeci-diktatör dediğiniz insanların yanına, çıkın delikanlı gibi vurun yumruğunuzu masaya, bu yaptığınız ayıptır günahtır vazgeçin bu sevdadan biz “Müslümanları ezdirmez birbirine kırdırmayız…” deyin. Diyemiyorsanız kıracaksınız belinizi boynunuzu, ayaklarınızı altınıza alacak oturacaksınız.

Çünkü bunu yapamadığınız, inandırıcı olamadığınız için hiçbir İslam ülkesi sizi takmıyor. Yandaşlarınızı inandıracak şekilde gürlüyorsunuz ama bir türlü yağmur olup “yağamıyorsunuz” Bu güne kadar çok duyduk da hiç görmedik…

Dibinizde Irak, din kardeşiniz Afganistan işgal edildi, Kaddafi linç edildi, Suriye yanıyor…

***

Bir ülkede yaşanan acılara yaşanan haksızlıklara yaşanan felaketlere darbelere, savaşlara karşı mı çıkacaksınız;

Önce devlet gibi devlet olacaksınız…

Farkında değil misiniz, son yıllarda yaptığınız siyasi hatalar ve ayrımcılıklar yüzünden “Din Kardeşlerimiz” dediğiniz insanlar, ülkeler aynı inancı paylaşmanıza rağmen sizi takmıyorlar bile,

Güçlü onurlu gururlu vakur devlet olma özelliğinizi ve inandırıcılığınızı öyle kaybetmişsiniz ki size “zurnanın son deliği” muamelesi yapıyorlar.

Siz ve yandaşlarınız bundan alınacağınıza, bir gurubun kucağınıza koydukları sloganları ve işaretleri kullanıyorsunuz.

Üstelik de 76 milyonluk koskoca bir ülkede olsa olsa sadece üç milyon aynı tip aynı kafada insan aklıselim olarak değil sadece “İslami tepki” gösteriyor. Dikkat edin “İslami Tepki” diyorum…

Bu yaşıma geldim “İslami tepkilerin” ne yapanlara ne yanında olduklarını iddia ettiklerine zerre-i miskal kadar yararının olduğu görmedim. Gören duyan ya da bilen varsa anlatır ya da paylaşırsa sevinirim.

Ellerinde Mısır Suriye bayrakları dillerinde tekbir sesleriyle meydanları dolduranlara sesleniyorum;

Madem bu ülkeleri bu toplumu çok seviyorsunuz, madem sahip çıkacaksınız madem savunacaksınız göreyim sizi,

Kalkın gidin Mısır’a Suriye’ye akan kanları da kardeş kavgalarını da engelleyin…

Yapamıyorsanız yalancı pehlivan nidaları ile sözüm ona “kötüleri” korkutacağınızı, eylemcileri ikna edeceğinizi sanıyorsunuz. Sokak köşelerinde slogan atmanın tekbir getirmenin gencecik kafalara şiddeti kini nefreti telin etmenin ne anlamı var?

Evet, Mısır da Suriye de ve birçok Müslüman ülkede olan bitenlerden canımız cayır cayır yanıyor

Evet, oralarda büyük oranda "insanlık suçu" işleniyor.

Ama o ülkelerde bunlar olurken, kendi ülkenizde büyük soygunlar, yolsuzluklar, haksızlıklar, ahlaksızlar oluyor kılınız bile kıpırdamıyor. Biat kültürünün altına girmişsiniz gözlerinizde at gözlükleri, ilerisini ne görüyor ne duyuyorsunuz…

***

Rant paylaşımları had safhada, alınan kararlarla dayatmalarla bencillikle riyakârlıklarla sosyal yaşam alt üst olmuş, yasalar keyfe keder, insanların kendi devletine inancı kalmamış.

Her köşe başına açılan üniversitelere rağmen eğitim seviyesi “ilkokul dört” seviyesine düşmüş, sosyal yaşam da ayrıcalıklar farklılıklar egemen olmuş,

Üniversiteler büyük bir hızla artan “işsizliği”  saklamanın etkin bir biçimi olmuş, mezun olan her bin kişiden sadece iki yüz kişisine iş imkânı doğmuş geri kalanları “diplomalı işsizler” kervanına katılmış…

Sokaktaki her on adamdan sekizi don lastiğine kadar borçlanmış, intiharlar tecavüzler hırsızlıklar soygunlar talanlar yandaş tuzu kurular artmış,

Diliniz bozulmuş, dininiz sömürülmüş, hukuk adalet sisteminiz aile kavramlarınızı çökmüş,

Alın teriniz için aldığınız ücret beğenmediğiniz “batı” ülkelerinde dilenciye verilen sadaka tutarına kadar inmiş,

Ne iş garantiniz kalmış ne gelecek garantiniz,

Yalancı mutluluklarla yıkılmış hayallerle yaşar, ülke sorunlarına duyarsız baskılara dayatmalara haksızlıklara tepkisiz olmuş kaplumbağalar gibi başınızı kabuğunuzun içine çekmişsiniz.

Hayret ki kaplumbağalar bile yürümek ihtiyaçlarını karşılamak yemek için başlarını birkaç kez kabuklarından çıkarırlarken, sizler bunca olan bitene rağmen başınızı kaldırmıyorsunuz bile.

Ondan sonra çıkmışsınız meydanlara “Mısır’daki darbecilere falan filan, Suriye’deki diktatöre filan feşmekân diyorsunuz, sevsinler sizi…

***

Şimdi kendinizi Suriye deki devlet Başkanının ve Mısırdaki Tahrir meydanında toplananları davet ettiği sizin darbeciler dediğiniz Mısır Ordusunun yerine koyun ve düşünün ülkenizi kan gölüne çeviren dış odaklarca da desteklenen “tescilli” terör gurupları var, ülke elden gidiyor “ne yapardınız?”

Ülkenin parçalanmasına göz göre göre bölünmesine yok olmasına razı mı olacaktınız?

Peki, kendine yararı bile olmayan ülkeler iç işlerinize karışsalar ne yapardınız?

Ne çabuk unuttunuz bu ülkede “eli palalı” sopalı guruplar masum ve barışçıl halk eylemlerine bile tahammül edemediler, dayanamadılar. Polis beş masum cana kıydı, binlerce vatandaş yaralandı, onlarca genç sakat bırakıldı.

Bu günlerde sizi defalarca iyi niyetlerle uyardılar “karışmayın işimize” dediniz.  O halde sizde bırakın herkes işini, vatandaşlar ve yetkililer üzerlerine düşenleri yapsınlar.

Ülke yönetenler bunlara “taraf” olduğu sürece orada yaşananların bu ülkede yaşanmasına asla engel olamazlar. Bizim çok güzel bir atasözümüz var; “üzüm üzüme baka baka kararır…”

Ve gerçekten çok korkuyorum, sorumsuz yöneticiler yüzünden büyük olasılıkla yakın gelecek de bu olaylar ülkemizde de aynen yaşanacaktır…

***

Bırakın şu kısır çekişmeleri,  bırakın kendi ülkenizdeki insanları aşağılayarak başka ülkelerin insanlarına sözüm ona yardımcı olmak için ucuz “çığırtkanlık” yapmayı.

Rahmetli babamın böyle zamanlarda dediği çok güzel bir laf var çok beğenirim; “ayranları yok içmeye tahtırevanla giderler s..maya…” Aynen katılıyorum.

Kısaca kendi ülkeniz ocağınız yanıyor siz komşu köyden yükselen dumanlara bakıyorsunuz…

 

İyi akşamlar…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..