Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '10

 
Kategori
Futbol
 

Daum 1 puan kazandı. Fener 2 puan kaybetti

Daum 1 puan kazandı. Fener 2 puan kaybetti
 

Şampiyonluğa giden bir takım bu kadar mevki istikrarsızlığı yaşayan futbolculardan kurulu olamaz... Bekir, Deniz, Özer, Topuz, Deivid, Gökhan Ünal, Semih ilk aklıma gelenler... Bu isimler bir maça çıkmadan evvel hangi mevkide oynayacaklarını bir türlü bilemiyorlar... Çünkü her hafta her maç değişebiliyor... Bu istikrarsızlığın başarı getirmesi mümkün değil... Maç içinde bu sorun oyuncuların devamlı pozisyonlarını kaybetmelerinden çok net anlaşılıyor...


Ligin bitmesine 10 maç kaldı ama şampiyonluğu en az isteyen ve en az konsantre olan ve en dağınık gözüken bir takım görüntüsünde Fenerbahçe... Başta da hocasıyla...


66. dakikada Gençlerbirliği atağında 6 kırmızı siyahlı Fener ceza sahasındayken, Fenerbahçe ataklarında bu sayıya sadece 90+3'te “öylesine” rastlamıştık. Bu da Daum'un maça yine, “aman gol yemeyelim, Gençlerbirliği zor deplasmandır neme lazım” anlayışıyla çıktığını göstermekteydi.


Maç içinde oyuncu değişikliği yapmak bir teknik adam için yaptığı hataları telafi etmek olmamalı. Değişikliğin amacı oyuna katkı yapmak, taktiksel bir kurgu yapmak olmalı... Oysa Daum bu yaptığı değişiklikleri 90 dakikanın öncesinde soyunma odasında yapabilmiş olsa bugün belki de sahadan 3 puanla ve şampiyonluk umutlarıyla çıkıyor olabilirdi...


Örnek; Özer... Geleceğin Alex'i olacak diye kabul ettiğimiz adam dakikalarca kenarda neden oturuyor ? Sakatsa yeri kulübe değil, tribün olmalıydı. Fakat bakıyoruz maçın sonlarında bu sakat adam maçı kurtarsın diye oyuna sokulabiliyor... Madem sakat adam maç kurtaracak oyunun başında neden kurtarmıyor Herr ?


Ne yapıyor Daum, Topuz'u Alex'liğe soyunduruyor. Sonuç; Topuz sahanın en kötü oyuncusu oluyor. 90 dakika sahada kalmasının cevabı ise bende yok maalesef... 57'de ise Daum Semih'i oyuna alıyor bu sefer Topuz sağa geçiyor, taşlar devamlı yerlerinden oynuyor... Topuz ise abondene, maç sonuna kadar orada da yapamıyor...


Geçen hafta Gökhan Ünal niye transfer edildi diye sormuştuk. Neyse bugün yanıtı geldi de sahaya konuldu. Özellikle ilk yarı çok istekli ve arzulu bir Gökhan izledik. Birçok yan koşularla rakibi yıprattığı gibi, çok topa çıkıp birçok faul de kazandı. Bu kazandığı faullerle bize geçmişteki Nobre'yi hatırlattı. Bu faullerle Alex mutlaka çok iş yapacaktır. Ayrıca indirdiği toplarda hem o, hemde biz yanında birileri olmasını aradı ama Gökhan'ın yanında olması gereken isimler maalesef Daum'un yanındaydı... Daha sonra Semih geldi ama bu sefer de Gökhan'ın kondisyonu yetersiz kalmıştı.... Son 10 dakikayı ise, sakatlanan omzunun acısıyla geçirdi...


Şampiyonluğa giden takım rakiplerini korkutmalı. Bu ifadeyi geçen haftalarda Aykut KOCAMAN yapmıştı. Bakıyorsunuz rakibinize sizin üstünüze o kadar rahat geliyor ki, bırakın Fenerbahçe'nin gol atacağını her an yiyecekmiş gibi görüntü çiziyor... Bir türlü istekli ve arzulu bir baskı kuramıyor rakip üstünde.... Bir türlü çoğalamıyor ve ataklarda hep az adamla çıkıyor... Büyük takımsanız ve şampiyonluğa giden bir takımsanız bari en azından maçın sonlarında rakibi baskı altına alın... Bugün bu bile yoktu...


Alex'siz Fenerbahçe hayali kuranlar umarım onsuz Fenerbahçe'nin ne kadar yavan olduğunu anlamışlardır... O Fenerbahçe'nin kaptanı. Kaptan dümende olmayınca bu geminin limana çıkması mümkün değil...


Alex olmayınca duran toplara da kafasına göre birileri geçip mesafeye bakmaksızın topa abanıyor ve avantajı yok ediyor...Biz küçükken mahalle maçlarında “abanmak yok” derdik. Bu yasağın derhal Fenerbahçe'ye geri gelmesi gerek...


Şampiyonluk için bu keskin virajın dönülmesi gerekiyordu olmadı. 2 puan da, şampiyonlukta kaçtı gitti artık... Yeni hedef lanetli kupayı almak olmalı. Fenerbahçe'nin konsantresi en azından 3 maça yetmeli kupa için...


Fenerbahçe maça “böbreklerinizi koruyun” pankartıyla çıkmıştı. Oysa ben haftaya “kalbinizi koruyun” pankartıyla çıkmalarını bekliyorum. Çünkü bu futbola ve Daum'a kalbim dayanmıyor...


Güle Güle şampiyonluk...


Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

13 Mart 2010

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..