Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '11

 
Kategori
Spor
 

Daum Lucescu Terim çıkmazı

Bir büyük takımımız ne zaman teknik direktöre ihtiyaç duysa gündeme gelen isimler nedense hiç değişmiyor: Daum, Lucescu veya Terim. Aslında aynı durum Anadolu takımları için de geçerli fakat orada daha zengin bir havuz ve devamlı yer değiştiren 15-16 teknik direktör söz konusu.

Bu isimlerin temcit pilavı gibi her sene ısıtılarak gündeme gelmesinin nedenini şahsen çözebilmiş değilim fakat aklıma gelen ilk düşünce kulüplerin teknik direktör seçiminde son derece korkak davranıyor olması.

Kulüp yöneticilerinin, teknik direktör konusunda maceraya girmeyip takımlarını bilindik simalara emanet etmek istemelerinin esas nedeni sanıyorum başarısızlıkları, icraatları veya talihsiz demeçleri nedeniyle zaten fazlasıyla eleştirilen bu kişilerin en azından teknik direktör konusunda işi şansa bırakmak istememeleri. Fakat ne gariptir ki günün sonunda aynı yöneticiler en büyük eleştiriyi yanlış teknik direktör seçimleri nedeniyle alıyor.

“Kıyıdan ayrılmayı göze alamayanlar okyanusları asla göremez” diye çok beğendiğim bir söz var ve bu söz kulüplerin teknik adam tercihlerindeki tutumları için de son derece uygun. Devamlı aynı isimleri gündeme getirerek feda edecek bir sezonları olmadığını bunun yerine her sene başarılı olmak istediklerini gösteren takımlarımız aslında bu düşünce yapısı ile bir değil birçok sezonu kaybediyor ve takip eden yıllar için de hiçbir yatırım yapmamış oluyor.

Örnek vermek gerekirse geçtiğimiz yaz, şu an Porto teknik direktörü olan Andre Villas Boas’a hangi takımımız takımın anahtarını teslim ederdi? Boas’ın gençliği, tecrübesizliği ve hiç futbol oynamamış olması nedeniyle bırakın böyle bir olayın gerçekleşmesini, düşünülmesi daha söz konusu olmazdı fakat bugün Porto’nun durumu göz önüne alındığında yaklaşımımızın ne denli yanlış olduğu çok ney görünüyor.

Sonuçta artık teknik direktör seçiminde geçmiş yıllardan farklı olarak ön yargıları yıkmak, uzun vadeli kararlar almak ve cesaretsizlik kaynaklı tuzaklara düşmemek gerekiyor. Elbette tercih, ömründe hiç futbol oynamamış biri kadar radikal olmak zorunda değil ama kulüplerimizin ihtiyacı, imza törenine on binleri toplayacak değil kupaları kazanacak; bir başka deyişle ismen değil cismen başarılı olacak teknik direktörler.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..