Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '09

 
Kategori
Sinema
 

David Carradine Woody Guthrie'yi canlandırmıştı

David Carradine  Woody Guthrie'yi canlandırmıştı
 

Bound for Glory


İki kızı bir oğlu, beşinci karısı ve iki köpekleriyle Hollywood'da yaşayan, kariyeri boyunca pek çok ödüllerle donanmış, başarılı bir aktör, ilerleyen yaşına rağmen ( 72) yaşam dolu hareketli bir insan neden film çekimine gittiği kentte, neden kendini Tayland'ın Bangkok kentinde bir otel odasında asar. David Carradine'den bahsediyorum. Hüzünlü bir son. Cuma günü otopsi yapılacakmış.

Luks bir otel, Swissotel Nai Lert Park Hotel'in suit odasında, klosetin üzerinde çıplak ve perde kordonuyla gelen son. Stretch adlı filmin çekimleri için Tayland'daymış.

Otel odasında ölü bulundu denilince, birden festivalde izlediğim Bound for Glory filmini anımsadım. O filmde efsanevi folk şarkıcısı Woody Guthrie'yi canlandırışını seyrettikten sonra çok düşündüm. Sanki folk şarkıcısı olan Guthrie değil de David Carradine kendisini oynuyor gibi gelmişti, öylesi bir derinlik. Gerçekte de müzik eğitimi almış Carradine ve yaşamı boyunca kaydettiği onlarca şarkı bırakmış ardında.

Guthrie yollarda evsiz, barksız, parasız ve yalnız dolaşırken gecelerini hücrelerde tutuklu geçirirken, rastladığı adamlarla genç, kuvvetli ya da yaşlı adamlarla dolu olan hapishanelerden bahseder. O adamlar konuşur müzik yapar ve bir zamanlarki yaşamlarını anlatırlar ve nasıl olmasını beklediklerini, evlerinin yaşamlarının nasıl paramparça olduğunu, gencecik karılarının nasıl öldüğünü ya da çekip gittiğini, babanın nasıl kendini öldürmeye çalıştığını, bankaların evlere tarktörlere nasıl el koyduğunu hep bunları anlatırlarmış. Guthrie de eski paslı bi gitar alıp bu duyduklarını ve yaşadıklarını şarkıya çevirmiş yani halkın (folk'un) söylediklerinin şarkısını yapmış. Bir artist tarafından yaratılmaktan çok yaşananların müzikle duyarlı bir şekilde kayda alınmasıdır şarkıları.

Büyük bunalım döneminde evini ve ailesini bırakıp iş bulma umuduyla yollara düşen Guthrie, artık zaman bulunca müzik yapmaktadır. Yollarda sersefil çadırlarda kamp yerlerinde kalırlarken insanlar, işçileri örgütlemek için çalışan bir adamla tanışır Guthrie. Onları örgütlerken müziği kullandığını görüp hayran olur. Sonra bu adam sayesinde bir radyoda iş bulur. Ünü gitgide yayılırken, radyonun bazı şarkıları çalmasına kısıtlama koyması yüzünden işi terk eder. Yanına getirdiği ailesini yoksul ve sıkıntılı günler beklemektedir ama Guthrie teslim olmaz ve kendini satmaz. Orada gördüğüm inatçı saf ve teslim olmayan ama protestocu kişilik daha sonra David Carradine'nin kabul ettiği rollerin ana özelliği olarak karşımıza çıkmıştı. İnandığı davadan ödün vermeden yoksulluğu pahasına değerlerini koruması, emekçi olduğunun bilincine varması, dayanışmadan kaçmaması ve destek vermesi.

İşte buydu beni düşündüren.Orada yani "Şöhret Yolunda" adıyla festivalde gösterilen Bound for Glory'de sanki seçimini de yapmıştı David Carradine.

John Steinback'in "Gazap Üzümleri"ni bir de daha eski bir film olan İngiltere'de Galler'deki kömür işçilerinin yaşamlarından yola çıkan "Vadim o Kadar Yeşildi ki" adlı filmi andıran atmosferlerde geçmişti olaylar.

147 dakika süren film boyunca hep bunu düşünmüştüm. Hani bazı yazarların ilk öykülerinde yazacağı büyük romanların habercisi karakterler bulunur ya tıpkı onun gibi Carradine'nin kendine seçeceği sabırlı, dürüst bilge rollerini müjdeliyordu aslında o filmle. Daha sonrasını da biliyorsunuz Kung-Fu dizilerini.

Kill -Bill 'le dönüyor tekrar. Sonra araştırınca gördüm ki sinema filmlerinin çoğunda o huzurlu yapısına karşın suçluları oynamış. Hatta son yıllarda Richard III ü oynamış ve History kanalda da pek Nasıl banka soyarsınız, intihar vs gibi çok tuhaf dizilerde yer almış.

Belki de Şöhret Yolunda ve Kung-Fu dizileri kişiliğine en uygun olanlar mıydı? Kişilikle oynanan rolün bağdaşması gerekir mi? Canlandırılan kötü karakterler, kişinin kendine kötü bir son hazırlamasında etken olabilir mi?

Carradine, 42. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde, "Yaşamboyu Onur Ödülü"ne değer görülmüş.Buna sevindim işte. Çünkü Bound for Glory'yi izledikten sonra aklımdan yazdığım onca mektup sahibine hiç ulaşamasa bile, sinemacılarımız Carradine'nin değerini vermiş en azından.

İmbat com sayfasına baktığımda doğum tarihinin altında yazan ölüm tarihini bu günü görünce ürpermedim desem yalan olur. Anında işlemişler.

Ne diyelim sanat ve sinema dünyasından bir yıldız daha kaydı, geçmişe karıştı işte.

http://www.iksv.org/film/index.asp?Content=Film&SID=25&FID=177

http://www.univie.ac.at/Anglistik/easyrider/data/authenticity.htm

http://www.hollywoodreporter.com/hr/content_display/world/news/e3i573ed7d4bca6f9fc12976ae516e85df3



 

 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..