Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

26 Aralık '07

 
Kategori
Müzik
 

Dede Efendi ve Itri

Dede Efendi ve Itri
 


Dede Efendi...

Tam adıyla, Hammamizade Dede İsmail Efendi... Lakin kendisine kısaca Dede Efendi denilmiştir. Klasik Türk musikisinin en büyük bestecilerinden biridir. 1778 yılında İstanbul' da doğmuş, 1846 yılında Hicaz' da ölmüştür. Doğu musikisine yeni tip eserler kazandırmış, günümüze 200' den fazla bestesi kalmıştır.


Güzel sesiyle genç yaşta dikkati çeken İsmail, erkenden müzik öğrenimine başlamıştı. Yenikapı Mevlevihanesine girerek 1001 gün çile doldurduktan sonra "dede" ünvanını alan İsmail Efendi, bu arada besteler yapmış ve İkinci Selim' in dikkatini çekip, onun başmüezzini olmuştur. Özel bir üslubu olan Dede Efendi, Doğu müziğinin her alanında besteler yapmıştır. Kayıp birkaç yüz eseri dışında, iki yüzü aşkın bestesi bu güne kadar gelmiştir. Bunlar arasında mevlevi ayinleri, dini peşrevler, şarkılar, yörük semaileri vardır.


Söylentiye göre bir gün Dede Efendi' ye, o zamanlar Avrupa' da çok popüler olan Strauss' un valslerini överler ve ıslıkla da melodisini, ritmini belirtirler... Dede Efendi, hemen o gece oturup bugün Avrupa' lıların bile birçok defa ele alıp işledikleri, "yine bir gülnihal aldı bu gönlümü" sözleriyle başlayan ünlü şarkısını besteler.


Itri...

Buhurizade Mustafa Itri Efendi... Türk musikisinin büyük ustası... 1640 yılında İstanbul' da doğmuş, 1711 yılında yine İstanbul' da ölmüştür. Hemen bütün İslam dünyasında yüzyıllardan beri okunan "Kurban Bayramı Tekbiri" onun bestesidir.


Itri bir gün Topkapı sarayında, padişah Üçüncü Ahmet ile yemek yerken, sofrada önüne gelen altın sahanın kapağını açtığında, kabın içerisinde yemek yerine yakut, zümrüt ve elmaslar olduğunu görmüş, hemen padişahın ellerine kapanarak, "devletlü sultanım, ben bu nimete layık değilim" demişti... Padişah da, "ne yapayım ki sarayımda, sana layık daha kıymetli bir şeyim yok" diye cevap vermişti.


Hükümdarın bu derece kıymet verdiği büyük sanatçının yüzlerce bestesi, notaya alınmadığı için zamanımıza 40 kadar eseri gelebilmiştir. Bayram namazlarında okunan "tekbir" in, beş vakit okunan "ezan" ın, cuma ve cenaze namazlarından evvel minarelerden verilen "sala" nın da bestecisi olan Itri' ye, çiçekleri çok sevdiği için "hoş kokulu" anlamına gelen bu lakab takılmıştı.
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..