Dediğim dedik çaldığım düdük!

Israrla anayasayı değiştireceğiz diyorlar, ısrarla paket halinde oylanmasını istiyorlar, üstelik de tarih 12 Eylül!

Ne demokrasi aşkıymış, vay be!...

******

Ayol demokrasi bunun neresinde, bir kere paket halinde referandum mu olur? Bilmem kaç maddeye toptan evet ya da hayır diyebilecek aklı başında kaç kişi vardır, bu dayatma değildir de nedir?

Demokrasi için diyorlar ya, her bir madde için ayrı referandum yapılmadıktan sonra özgürlük ve demokrasi, ay söyleyin lütfen, bunun neresinde?

Misal, 10 maddeye evet derim de, kalanına demezsem benim seçim, fikir beyan etme ve oy özgürlüğüm elimden alınmış olmaz mı?

Bal gibi de olur!

Peki, demokraside böyle bir baskı, seçim ve tercih hakkının sınırlanması, bu haklardan alıkonulması var mıdır?

Haşa, olur mu öyle şey!

İyi de bu ne oluyor o zaman?

Ya toptan evet de ya da toptan hayır; iyi ama hoşuma gidenler de var gitmeyenler de…

Haa, bak buna hakkın yok, hoşuna gidenlerden gitmeyenleri çıkar, elde kaldı kaç?

Peki, ortalama alıp da oylarsam vatandaşın gelirini de ortalama alarak ayarlayacak mısınız?

Ne ilgi ne alaka, biz demokrasiden ve özgürlükten bahsediyoruz şu anda!...

******

AKP seçmenlerini biliyoruz, huşu içinde ne istenirse onu yapıyorlar, diğerlerini de cezp etmek için aralara serpiştirilmiş şeyler var, bir yazımda dediğim gibi: “yemlik” denen dükkan önlerine konan ucuz mal sepetleri gibi; maksat müşteriyi içeriye çekmek!

Mesela, memurlar için bir sepet bulunmaktadır lakin incelendiğinde içindeki mallar defoludur…

Bir de 12 Eylül darbecilerinin yargılanması sepeti vardır ki, yanaşmayana yuh artık denilen cinstendir!

Referandum tarihinin 12 Eylül olarak belirlenmesi ilginç bir tesadüftür diyemeyeceğim, ayol, yargı siyasallaşmasın diye hayır diyeceklerin yaralarını depreştirmekten başka bir amaç taşıdığına, Allah sizi inandırsın, inanmıyorum!

******

Gelelim şahsi fikrime, bir kere madde madde oylamaya sunulmayan bir anayasa değiştirme paketini demokrasiye ve insan haklarına aykırı buluyorum, yukarıda açıkladığım nedenler yüzünden…

İkincisi, salak yerine konulmak hiç hoşuma gitmiyor!

Son olarak da, ille de 12 Eylül’ün hesabı görülsün diye bu demokrasi ve özgürlük karşıtı uygulamaya ve de yargının siyasi egemenlik altına alınmasına evet diyebileceğimi kimse de düşünmesin!

Geçmiş ile hesaplaşacağım derken, bu günü ve geleceği gözden çıkaramam!

Eğer ki, bunca antidemokratikliğine rağmen gerçekleşirse bu referandum, ne özgürlük kalmıştır artık ne demokrasi; vereceğim oyum ise HAYIR’dır!

Bugün yaşananlardan pek mi fazla karadır 12 Eylül, yaşanacak olanlardan?

İsteyen darbe yanlısı diyebilir, hiç de umurumda değil, 30 yıl öncesinin hesabını göreceğim derken 130 yıl öncesine dönmek istemem ben!

Yaşarsak bir on yıl sonrasında nelerin hesabı görülecektir, bir de bunu hesaplayın isterseniz…

******

Kaç ölü verdik PKK’ya son yıllarda, kaç fabrika kapandı, kaç tane açıldı? Açılanlar ne uyrukluydu? Kaç işletmemiz satıldı, kaç işsizimiz oldu?

Neden üniversite harçları bu kadar yükseldi, petrol, elektrik, doğal gaz ve su fiyatları neden bu kadar pahalı ve halk inlerken neden türbanlı hanımların altlarında son model cipler var?

Neden ziraat ve hayvancılığımız dondu kaldı, madenlerimiz niye yok sayılıyor?

Ve neden sattıkça satıyoruz, üstelik de üç kuruşa muhtaç oluyoruz?

Günde kaç ölü veriyoruz, kimi üç günlük bebe, kimi seksen yaşında bir ana, ya tecavüze, ya hırsızlığa!

Haa, bir de şüphe ve varsayımlara?

İnsanın insana güveni kalmasın, paranoyak olsunlar diye sanıyorum bu çamur atma, yalan, sabotaj, şantaj ve suikast söylemleri, zira siyasette böyle bir durum yoktu bundan önceleri!

İnsan insana güvenmeyince birleşemez, en basit şirketler bile kullanır aynı yöntemi: Parçala, böl, yönet!

Ama hiç bilmezler ki, o şirketler yalnızca günü kurtarırlar! Sonra bir bakarlar ki herkes sandıkları kadar salak değildir; kimi daha iyi bir iş bulur gider, kimi onuruna yediremediğinden…

******

Velhasıl, maddelere göre evet ve hayırları topladım, çıkarttım, özgürlük ve demokrasiden yana oyum HAYIR’dır!

******

Ayol, zorla yapılan anayasa ve meclis oylamasından, pat diye imzalanan cumhurbaşkanı onayından, demokrasiye sığmayan bir referandumdan nasıl bir güvercin çıksın; olsa olsa sihirbazlık ürünüdür!

Haa, dediğim dedik çaldığım düdük tarzından hoşlananlar, hoşlanmasalar da bir şekilde bağlananlar, artık her ne ile ise, sihire zaten öyle ya da böyle inanmaktadırlar!

******

Ne diyeyim, HAYIR’lısı olsun!

Gülgün Karaoğlu

Mayıs,14/2010