Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

Dedik ya, “Belagati” kuvvetli…

Dedik ya, “Belagati” kuvvetli…
 

Başbakan; konuşmalarını “Yazılı camdan” okurken, takdir edilecek kadar güzel olan “Belagat sanatını” en güzel biçimde sergiler. Gerçekten takdire şayan, kıskanıyorum da…

Ama “Yazılı cam” karşısında olmadı mı, ne sanat kalıyor ne de belagatinin güzelliği…

Başbakan, Bursa konuşmasında: “Bu devlet, bu ülke, bu millet vefasız, şuursuz değildir. Hele korkak hiç değil. Bizim Osman Gazi’den, Fatih Sultan Mehmet’ten, Yavuz Sultan Selim’den, Kanuni Sultan Süleyman’dan ve Gazi Mustafa Kemal’den öğrendiğimiz işte budur. Bizim bölgemizde istikrarı tesis etmekten başka bir gayemiz yok. Ortadoğu’da, Kafkasya’da, Orta Asya’da, Balkanlar’da adaleti, hakkı, hukuku, demokrasiyi, insan haklarını tesis etmekten başka gayemiz yok.”

Diyor…

Söz ile “Belagat sanatı” ile çok güzel. Söylenecek, eklenecek tek kelime bile yok. Ancak “İcraatın içine” baktığımızda ifade ile icraatın birbirini tutmadığını görüyoruz.

Sonradan ne gibi eğitimler aldı, bilemiyorum. Ancak İmam Hatip Lisesi seviyesindeki eğitimi ile din üzerinden çok konuşan başbakan, bilmelidir ki birçok kişi aynı seviyede dinini diyanetini bilecek seviyededir. Ülkede doğru dürüst eğitim almamış kişiler bile Kuran’ı Arapça okuyabilir, ancak anlamını, ne dediğini bilemez… Daha açığını söyleyeyim, okur ama Arapça bilmediği için anlamaz…

Olabilir ki başbakanımızın Arapçası, okuduğunu anlayacak kadar vardır!…

“Mavi Marmara” ve Filistin’e karşı davranışları konusunda İsrail’in yaptıklarını onaylamak mümkün değildir. İnsanlık dışıdır, hukuka uymazlıktır…

Bu konuda Türkiye’de hiçbir ayrı düşünce bulamazsınız. Burada fikirler aynı doğrultudadır.

Ayrıldığımız, ayrı düşündüğümüz konu ise bunun dışındadır.

Dış politika, sakinlik, bilgi ve basiretli olmayı gerektirir. Öncelik, elbette kendi ülkemizin, kendi milletimizin çıkarlarındadır. Böyle düşünmek gerekir.

Peki, deve gibi züccaciye dükkânına dalarak yaptığımız işler doğru mu, sorguladığımız şey bu…

Filistin konusunda izlenen politikayı doğru bulmuyoruz. Ortadoğu konusunda izlenen politikayı doğru bulmuyoruz. Buralarda izlenecek politikaların “Dantel gibi” işlenmesi gerektiğini söylüyoruz, hepsi bu…

Elbette bölgemizde “Etkin” ve “Lider” olmanın doğru olacağına da aklımız yatıyor. Aklımıza yatmayan, “Etkinlik ve Liderlik” göstergesi, kraldan çok kralcı olmamızı gerektirmiyor.

Türkiye “Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti”dir. Bu niteliğimiz ile bölgemizde ve özellikle Arap ülkeleri arasında çok da “Etkin” ve “Lider” olmamız zor kabul edilir, bunu söylüyoruz.

Çünkü…

Bu ülkelerin “Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti” olmaları hiç de işlerine gelmez, gelmeyecektir de.

Biz ne yapıyoruz?

Ülkelerin işine gelmeyen işleri yapıyor, “Din birliğini” öne çıkararak, dindaşlık üzerinden gitmeye kalkıyoruz. Tevrat’tan, Kuran’dan örnekler veriyoruz…

Bizlerle “Dindaş” olan ülkelerin hangisi şimdiye kadar bizim arkamızda durdu? Örneğin, kaç İslam ülkesi şimdiye kadar Kıbrıs’ı tanıdı?

Diyeceğim o ki kendi adınıza ne yaparsanız yapabilirsiniz de “Millet adına” şövalyelik yapmayın…

Elbette İsrail 9 canın hesabını vermelidir. Ancak 9 can için siz ne yaptınız, size de bunu soracağız bir gün…

“Belagat sanatını” iyi kullanmak, her zaman başarıyı getirmiyor ne yazık ki…

İsrail’e kafa tut, eyvallah… Ancak, gereğini de yerine getir. Bak ne diyor İsrail eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı Uzi Dayan…

“Türkiye’nin Gazze filosuna refakat etmek üzere savaş gemileri göndermesinin savaş sebebi sayarız…”

Hatta gemilerin içinde Recep Tayyip Erdoğan da olursa, bu kez gemileri batırırlarmış…

Ne dersiniz Sayın Başbakan?

Bu kadar lafın altında kalarak, lafla peynir gemisi yürüterek Türkiye’nin itibarını sarsmayı “Başarı” mı sayıyorsunuz?

07 HAZİRAN 2010

 
Toplam blog
: 146
: 576
Kayıt tarihi
: 17.01.09
 
 

Yazacak belki bir çok şey vardır, ancak sadece "Yazmak en büyük tutkum" desem!... Sonrasında da zate..