Değerli Tüketiciler, Duyarlı Milliyet Blog Okurları Olduktan Sonra...

Değerli okurlarım, kişisel e-postama bu hafta sizlerden gelen maillerin sayısı 267’dir.

Bu e-posta sayısının bir haftalık süreç içerisinde bu kadar az olmasının nedenini tabiî ki biliyorum.

Bana gönül koymaktasınız.

BAKINIZ İÇİNİZDEN ÖNCE BİR BEYEFENDİNİN E-POSTASINI SİZLERLE PAYLAŞAYIM.

Gönderi Sahibi…: Mustafa Güngörmüş

Gönderi Yeri……: İstanbul – Avcılar

Gönderi Tarihi…..: 14.08.2010 Saat: 21.23

“Tüketici Köşesinde, Saygıdeğer Semra Hanım;

“Tükorder” Tüketiciyi koruma ve Bilinçlendirme Derneği’nin internet sitesindeki haberleri ve sizin köşenizde kamuoyu ile paylaştığınız bilgileri büyük bir zevkle okuyorum.

Geçtiğimiz günlerde, Tüketici olarak mağdur olduğum bir husustaki haklarımı öğrenmek üzere, derneğin sitesine girerek, 4822 Sayılı Tüketici Yasasını inceledim. Hatta bilgisayarıma da bu yasayı indirdim.

Kanunun ilgili maddesini incelediğimde, mağazadan yaptığım bir alışverişte üründe fark ettiğim imalat hatasına ilişkin bir ayıbın, mağaza tarafından gerekçesiz 30 işgünü içerisinde değiştirilebileceğini veyahut ürünün bedelinin tarafıma geri iade edilebileceği gibi hususları okuyarak bilgi sahibi oldum.

Mağazaya giderek ürünü iade etmek istedim almadılar, ancak mağazamızdan bu ürün tutarı kadar başka bir alışveriş yapabilirsiniz dediler.

BENDE SİZE YAZDIM VE NE YAPABİLECEĞİMİ SORDUM

Beni bilgilendirip yönlendirdiniz.

Çok memnun oldum.

Siz yanlışlıkların düzeltilmesine ilişkin duyurularınızda, çözümsüzlüklere köşenizde yasal yolları işaret ederek yaklaşmaktasınız.

BEN YILLAR ÖNCE, TRT-1 TELEVİZYONUNDA ANA HABER BÜLTENİNDE;

“Türkiye’nin Prestiji Türk bayrağıdır, geçmişi tüketici şikayetleri ile dolu bir bilgisayar firmasının markasını tanıtırken “Türkiye’nin Prestiji” olarak lanse etmesini, Türklük onuruma hakaret olarak algılıyorum ve elimdeki bu kazığı, ibreti alem kütüğü üzerinde, bu notbookun üzerine çakıyorum”

diyen ve dediğini de kamuoyu ve medya önünde gerçekleştiren, Genel Başkanınız, Öner Samanlı ile Derneğinizin çalışmalarını tanımıştım.

Benimle ziyaretlerine gittiğim "TÜKORDER" şubesinde çok iyi karşıladılar. Haklarımın korunması için gereken evrakları destekleriyle hazırlardık. Üyede oldum.

“Tüketici Hakem Heyeti” ne yönlendirdiler. Bende dediklerini yaptım ve hakem heyetince de haklı bulunarak mağazadan paramı aldım.

Düşünüyorum da, bu mağazanın Türkiye kamuoyunda bilinen reklamları ve tanınmış marka olmasının yanında bana olan 199.TL. gibi bir rakamı ödememekteki ısrarı anlaşılır gibi değildi.

Sizi teşekkür etmek üzere rahatsız ettim. Saygılarımla.

Mustafa Güngörmüş

ŞİMDİ DE BANA GELEN BAŞKA BİR E-POSTAYI SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Gönderi Sahibi…: Hakan Üstün

Gönderi Yeri……: Kahramanmaraş

Gönderi Tarihi…..: 15.08.2010 Saat: 11.24

Tüketici Köşesi Yöneticisi Semra Abla;

Bu size yazdığım dördüncü epostam. Daha önce yazdığım ve açıkladığım gibi bu dershane yüzünden çok mağduruz ve çok yakın zamanda evimize haciz geleceği söyleniyor.

Yalvarırım bu dershanecilerin köşenizden bir kulağını çekip, bizi mağdur etmemesini söyleseniz ne var.

Annemde size çok dua ve selam ediyor. Bende ramazanınızı mübarek eder ellerinizden öperim.

ŞİMDİ DE GELEN BAŞKA BİR E-POSTAYI SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.

Gönderi Sahibi…: Ayşe Hanım Fakılı

Gönderi Yeri……: Konya

Gönderi Tarihi…..: 13.08.2010 Saat: 16.02

Semra Hanım,

Ben emekli bir öğretmen hanımım. Geçen yıl bir hususta kafama takılan mevzuu hakkında bilgi edinebilmek için İnternetten arama motoruna tüketici sorunları yazmış ve sizin siteniz ile karşılaşmıştım.

Ogün sitenizi bilgisayarımın sık kullanılanlarına ekledim ve yeni yazı ve düşüncelerinizi okuyorum.

Ayrıca hanım arkadaşlarımın böyle başarılı uğraşlarından da keyif alıyorum.

Birde dikkatimi çekti, hanım olarak şaşırdım da diyebilirim. (“Dişi Sineğe Tecavüze Kalkan Öküz, Erkek Sinek Tarafından Sokularak Nasıl Öldürüldü” konusuna ilişkin son durumlar tarafımızca mevzuu bahis edilecektir.) diye yazmışsınız.

Gerçekten böyle bir şey mi olmuş, bir yaşıma daha girdim vallahi.

Bu hususta lütfen zahmet olmazsa yanıtınızı bekliyorum.

Allaha emanet olun sevgili arkadaşım.

YUKARIDAKTİ E-POSTALAR SİZLERDEN GELENLERİN SADECE ÜÇÜ

Elimden geldiğince kimseyi rahatsız etmeden nasıl cevaplayacağım bilmiyorum ama azami çaba gösterdiğimden emin olun…

Sanki KKTC ile Rum kesimi arasındaki hatta yürür gibiyim.

Değerli köşe okurlarım;

Öncelikle “Milliyet Blog” sitesi gönüllü yazan ve fikir üretenlerin bir arada bulunduğu, ülke gündeminde yer tutmuş haber ve bilgi internet portalı blog sitesidir, diyebilirim.

Burada yazı yazan bizlerin maddi bir çıkarları bulunmamaktadır.

“Tüketici Postası” sizlerden gelen şikayetleri ve merak ettiklerinizi genel bir değerlendirmeden geçiren, “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği’nin şikayet birimlerince değerlendirilmesi sonrasında, bu konulara ilişkin çözüm ve öngörü geliştirilmiş şikayetlerinde tarafımdan seçilerek kamuoyu ile bu köşemde paylaşılmasıdır diyebilirim.

Tabi ki yazı yazdığımız bu blog, büyük bir holdingin medya kurumudur.

Kurumsal ciddiyet bu bağlamda düşünülmelidir..

Zaman zaman, eften püften konulara değineceğim dedim ve ilk gösterge olarak ta, “Portakalın birincisi Washington, ikincisi Yafa” başlıklı “ yazımla bu girişi yaptım.

Gülmeyi ber çok sevdiğim için sizleride güldürmek, güldürürken düşünmenizi sağlamak, düşüncelerinizi sizlerden yakalamak..

Merak eden okurum için, “Dişi Sineğe Tecavüze Kalkan Öküz, Erkek Sinek Tarafından Sokularak Nasıl Öldürüldü” başlıklı yazımın konusunu, Allah iyiliklerini versin, üniversiteye derse gittiğim süreçlerde muzip öğrencilerimden, arkadaşlarımdan aldığım ilhamlar ile mevzuu ettim.

Demek ki dedim böyle eften püften, biraz şamata biraz şaklaban olup yazmak da gerekli..

Yine gülmeye başladım vallahi….

Hep, Saba Tümer’mi düşman çatlatacak…

Bende gülmeyi çok severim…

Hah hah hahhhhhhhhhhh..

Hah hah….. Hahhhhhhhhhhh.

Kahramanmaraş’tan yazan genç çocuğum, dershanenin adını şimdilik yazmadım ama senin için onlara eposta attım ve faks çektim.

Bende “Haydar Dümen” yazarlık yetkisi yok ki koçum.

Onun gibi üçbeş nüktedan laf edeyim, kulak çekeyim...

Birde Ahmet Vardar, vardı... (Allah Mekanını Işıklandırsın)

Ama sen yine anneni al ve hemen, İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü bünyesindeki, “Tüketici Sorunları Hakem Heyeti” ne git, orada Derneğimiz temsilcisi avukat amca seni bekliyor. Gereken yasal işlemlerin yapılmasında sana ücretsiz yardım edecek. E-postanı ona da gönderdim. Annene de selam ederim.

Avcılar’dan yazan Mustafa Bey, sorunun lehinizde çözümlenmiş olması beni de sevindirdi.

“Milliyet Blog” sitesinin yöneticilerine, bu köşeden sizlere ulaştığımız için, teşekkür edenlerin mailleri de oldukça fazla bunuda burada anımsatmakta yarar var.

Bakını ben iki haftadır, Hoca Nasreddin’den alıntı yaparak iki fıkrayı yazdım.

Bu yazımdan önceki yazımdır. Rahatsızlığım nedeniyle biraz aksamalar oldu. Şimdi ses tellerim ile ilgili problem sonlarnrdı.

Sanırım yazılarım birden yayına girebilir.

Semra Abla’da öyle üflesen küçük bir rahatsızlıktan yıkılanlardan değil ki…

Sesi kısılır birkaç gün kahkaha atamaz ama,

Kahkahalarından da asla vaz geçmez.

Hah hah hahhhhhhhhhhh..

Hah hah….. Hahhhhhhhhhhh.

Bir okurumda epostasında, sizin aynı yazınızı hergün tekrar tekrar okuyor, bende kahkahalar atıyorum diyor.

Para isteyen yok ki, at atabildiğin kadar.

Bizlerde duyalım...

Hah hah hahhhhhhhhhhh..

Hah hah….. Hahhhhhhhhhhh.

Evet, gerçekten , “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği’nin Genel Başkanı Öner Samanlı Hocamız, çok yürekli ve de mert adamdır.

Türkiye’nin Tüketici Mevzuatı adam.

49 ülkede ve Türkiye’de manşetten yayınlanan görüntülü haberlerde, bilgisayara kazık çakan görüntüleri yayınlanan “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği’nin Genel Başkanı Öner Samanlı hocamızı o bahsettiğiniz bilgisayar firması, yüklü tazminat talepleriyle mahkemeye verdi.

Her mahkemesinde firmayı on - on beş avukat savunurken tüm savunmalarını kendisi yapan başkan, davanın galibi oldu.

HER BABA YİĞİTTE DE YÜREK VAR AMA, ONDAKİ TOPLUMA MAL OLMUŞ BİR SEVDANIN YÜREĞİ

Dünya ahret kardeşim olsun o zavallı adam yaşamının mağduru biliyor muydunuz..?

Şöyle der;

“Toplumsal mutlulukların uğraşında, sürekli kişisel mutluluklarımdan ödünler verdim”

Ben içinde bulunduğum rahatsızlık sürecimde eşimle biraz şöyle deniz kıyılarında dolaştık. Öner Hoca'nın da ziyaretine gittik. Küçük bir sahil kasabasında zaman zaman kapanır. Geçen gün bana anlattıklarını duyunca attığım kahkahalarım yüz kilometre öteden duyulmuştur sanırım.

Hah hah hahhhhhhhhhhh..

Hah hah….. Hahhhhhhhhhhh.

“Semra Hanım, geçen yıl Cemil İpekçi, bir erkekle nişanlanmıştı, bu görüntülerde magazin basınında yer alınca bende eğitim psikologu ve yazar olarak oturdum, toplumsal bir “döktürnname” yi köşemde yazdım.

Gazete yönetimi yayınlamadı ve “kişileri hedef gösteren ve eleştiren bir yazı gibilerden” gerekçe ile yasakladı…”

Ay vallahi bende makara boşaldı….

Saba’cığım vallahi seni kıskanarak değil ama dayanamıyorum…

Hah hah hahhhhhhhhhhh..

Hah hah….. Hahhhhhhhhhhh.

Sonra dedi, hocamız;

Birgün baktım ki , bizim modacı, "Cemil İpekçi' benim köşe yazımın yanında renk ahenk nişanlısı ile arzu endam sahilde güneşliyor.

Haber ve röportajı, yorumu genç bir hanım kızımız ya(p/z)mış.

Gelde çatlama...

Hemen yazara duygularımı ve tebriğimi ilettim.

Demek ki bu işler de adamına göreymiş…

Haydar Dümen bir sürü para alıyor...

Kıskanıyorum...

Kıskanıyorum....

Ben dinledikçe kahkahalarımda renkten renge giriyorum...

Hah hah hahhhhhhhhhhh..

Hah hah….. Hahhhhhhhhhhh.

TÜKETİCİ KÖŞESİ

SEMRA ŞAHİN

bizebilgi@hotmail.com