Deivid'den önce, Deivid'den sonra

Son haftalarda gözle görülür bir şekilde oyununda düzelme görülen ve bunu saha skorlarına da yansıtan Fenerbahçe için‚ Denizlispor deplasmanının çok büyük bir önemi vardı.

Bu önem‚ alınacak 3 puandan ziyade takımın kendisine olan güveninin yerine gelmesine‚ tribünleriyle olan bütünleşme sıkıntılarının aşılmasına ve çıkılacak son Şampiyonlar Ligi maçı öncesi takıma büyük bir moral bulmasının yanısıra ilk yarının kalan son 2 maçı öncesi de muhtemel 4 maçlık bir serinin ikinci ayağı olması nedeniyle son derece açıktı.

Maça kontrollü başlayan Fenerbahçede‚ sol kanatta bu sezon oldukça iyi işler yapan Uğur Boral´ın olmayışı‚ takımın ileriye top çıkartamamasının birinci nedeniydi. Vederson´un her topu alışta çizgiye değil de içeriye doğru katetmesi ve pas yapması Fenerbahçe ataklarının sol kanattan hiç denecek kadar az oluşmasına neden oluyordu.

Selçuk-Josico ikilisinin rakip ataklara karşı gösterdiği direnci aynı derecede ofansa yansıtamamaları Fenerbahçenin ilk yarıdaki en bariz sıkıntılarındandı ancak Selçuk´un bu alandaki özgüven içeren hareket ve pasları bir nebze de olsa topu rakip yarı alanda tutmaya yetti.

Alex´in Fenerbahçede Denizlispor´a karşı oynadığı bütün maçlarda Alex´i marke etmekle görevlendirilen Tomas Abraham´ın yakın markajı karşısında ilk yarıda bir çok defa kendi ceza sahası ön çizgisine kadar gelerek oyunu geriden kurmaya çalışan Alex´in‚ Fenerbahçenin olgunlaşan ataklarında alışılmış yerinde olamamasına ve bu atakların tehlikeli bölgeye girememesine neden teşkil ediyordu.

Kısacası ilk yarıda topu ileriye taşıyacak oyuncu sıkıntısını çekti Fenerbahçe.

İkinci yarının başlarında ilk yarıdaki oyun şablonuna sadık kalan Aragones‚ kısa bir süre sonra Deivid ve Emre değişikliklerini tam zamanında‚ hem de büyük bir ustalıkla yaptı.

Fenerbahçe takımında topla birlikte driplingi en iyi yapan‚ en iyi dış şut atan ve çok çabuk rakibi ekarte eden Deivid´in oyuna girmesi sırasında ise‚ Fenerbahçe camiası büyük bir skandalın eşiğinden de döndü. Maçın yardımcı hakemi Abdullah Yılmaz´ın değişiklik esnasında Vederson ile Deivid´i değiştirmek istemesini çabuk farkeden Selçuk‚ olası "7 yabancı" oynatma skandalını da hakemleri zamanında ikaz ederek engelledi.

Çünkü Deivid ile Vederson´un değişmesi demek‚ sahada o anda yeralan 6 yabancı oyuncuya Deivid´in de eklenerek 7 yabancı olması demekti. Zira oyuncu değişikliklerinde eğer oyuna girecek oyuncu sahaya adımını atarsa‚ o andan itibaren oyunda demektir.

Maçın skoru veya oynanan oyundan daha önemlidir burada Selçuk´un takdir edilecek bu davranışı. Bu hareket te göstermiştir ki Selçuk‚ oyunun durduğu anlarda bile oyuna ne kadar konsantredir. Bazı pozisyon hatalarını yapması Selçuk´un şanssızlığıdır esasında.

Deivid ve Emre´nin oyuna girmesinden sonra orta sahada hakimiyeti eline alan Fenerbahçe‚ soldan pek te alışık olmadığı bir bölgede oynamasına rağmen Deivid´in içe katederek orta sahada Alex ile top alışverişlerine girmeleri neticesinde markajcısını da kendi peşine taktı ve bu durum da en çok Roberto Carlos´a yaradı. O dakikaya kadar ileriye pek çıkmayan Roberto Carlos‚ Deivid oyuna girdikten sonra pek çok defa kanat ataklarına katıldı.

Deivid‚ Fenerbahçenin belki de "sisteminde" Alex kadar değerli bir oyuncu. Orta sahada Josico tercihi nedeniyle Deivid´in kenarda maçlara başlaması büyük talihsizlik.

Nitekim oyuna girer girmez farkını ortaya koydu. Çok kolay adam geçmesi ve topla birlikte çok hızlı bir şekilde dripling yapması neticesinde Alex te rahatladı ve çok güzel toplar servis etti arkadaşlarına.

Hele Fenerbahçe golünden hemen sonra Guiza´ya attığı 40 metrelik gollük pasın heba edilmesi‚ maçın yardımcı hakemi Erhan Sönmez´in çok büyük bir hatasıydı. Zira o pozisyonda Guiza‚ rakibinin gerisinden gelip topu almıştı. Gollük atağının kesilmesini bırakın bir yana‚ bir de sarı kart gördü o pozisyonda.

Geçtiğimiz sezon mesafe tanımaksızın direkt olarak menzile kilitlenen "füzelerin" sahibi Deivid‚ kaldığı yerden devam ediyor.

Galatasaray maçında attığı muhteşem golün ardından bugün de 35 metreden vurduğu topun gol olarak değer kazanması için‚ demek ki topun "çizgiyi geçmesi yetmiyor‚ bir de filelerle temas etmesi gerekiyor"

Guiza´nın gollük atağını ofsayt diye kesen yardımcı hakemin bu golü vermemesi sadece kendi hatası değil‚ aynı zamanda maçın orta hakemi Aytekin Durmaz´ın da büyük bir hatası olarak değerlendirilmelidir. Çünkü maç içerisinde bırakın Fenerbahçeli oyuncuların hemen sevinç gösterileri içerisine girmelerini, Denizlisporlu oyuncular bile gol olduğu konusunda fikir beyan etmişlerdir. Ekranlara yansıyan golün hemen sonrasında Deivid ve Selçuk´un sevinç gösterileri‚ bulundukları yerin demek ki topun kale içerisinde olduğunu görmelerine yetiyor. Aynı saha içerisinde oyuncuların gördüğü pozisyonu maçın hakemleri nasıl görmez‚ gerçekten enteresan.

Bu akşam verilmeyen gol‚ son haftalardaki çizgi gollerinin bir yenisi.

Bu da göstermektedir ki bir süredir FİFA´nın gündeminde olan "çizgi hakemleri" projesinin artık hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Fenerbahçenin orta alanda çok pas yapmasına karşılık Denizlispor‚ sürekli olarak Fenerbahçe orta sahasını uzun toplarla geçme gayreti içerisine girdiğinden ötürü‚ Edu ve Lugano ikilisinin arkasına maç boyunca sarkamadılar. İvan ve Robert´in yanına maçın son bölümlerinde İzzet´i de alan Ümit Kayıhan´ın bu hamleleri de puan için Denizlispor´a yetmedi.

Kısacası bu akşamki maçı Deivid´den önce ve Deivid´den sonra diye iki kısma ayırabiliriz.

Maç istatiklerine de baktığımız zaman ilk yarıda Fenerbahçenin Alex ( 2 ) ve Roberto Carlos´un frikik şutuyla birlikte toplam kaleyi tutan şut sayısı 3 iken‚ Deivid oyuna girdikten sonra bu rakam 30 dakikalık bölümde Deivid ( 2 ) Alex‚ Emre ve Guiza ile 5 olmuş ve bunların birisi de gol ile sonuçlanmış‚ bir tanesini de hakemler "görmemiş"
İlk yarının geriye kalan Antalyaspor ve Konyaspor maçlarında Fenerbahçenin kayıpsız bir şekilde devre arasına girmesi demek‚ ikinci yarıda oynayacağı ilk maç olan Trabzonspor müsabakası öncesi son derece iddialı duruma gelmesi anlamına gelir. Unutulmasın ki devrenin son haftasında Galatasaray-Beşiktaş maçı ve bu maçta alınacak her skor‚ Fenerbahçe için bir avantajdır.

Bugün maç içerisinde öne çıkan isimlere bakacak olursak, devre biterken çok kritik bir golü çıkartan Volkan Demirel, defanstaki uyumlu oyunlarıyla Lugano ve Edu ile önlerinde oynayan Selçuk, Deivid ve oyuncu değişikleri sonrasında eski günlerine dönen Alex'i sayabiliriz.

Maçın tek golünü atan Emre ise, oyunda kaldığı süre içerisinde orta sahadaki pas trafiğine yardımcı olması açısından başarılıydı.

Darısı Kiev´e diyelim ve başarılar dileyelim..