Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '08

 
Kategori
Futbol
 

Deivid'in verilmeyen golünde konuşulmayan sorumlu kim?

Deivid'in verilmeyen golünde konuşulmayan sorumlu kim?
 

Cenk içeri giren topa bakıyor...


Denizlispor - Fenerbahçe maçının en kritik pozisyonu, Deivid'in şutunun çizginin bir metre içine kadar düşüp, geri çıkması ve hakemlerin o golü göremeyişiydi. Cuma akşamından beri hakemler konuşuldu durdu. Golü nasıl görmemiş oldukları, form durumları, hakemlik için yeterli donanıma sahip olup olmadıkları bile.

Hakemler ilk defa hata yapmıyor. Hatta hakemler futbolcularla kıyaslandığında belki yüzdesel olarak çok daha az bile hata yapıyor olabilirler. Fakat verdikleri ve vermedikleri, çaldıkları ya da çalmadığı düdüklerle maçın skoruna etki ettikleri andan itibaren yargılanmaya başlıyorlar.

İngilizlerin Mardona'ya karşı tutundukları soğuk ve mesafeli tavır haklı bir duruştur.

Bilmiyorum, son üç gün içinde hiç konuşuldu mu? Ben unuttuğumu yeni fark ediyorum; o pozisyonun içinde bir adam daha vardı.

Denizlispor kalecisi Cenk!

Evet, sporcunun zeki, çevik, atletik ve aynı zamanda ahlaklı olmasını çok bekliyoruz; ama futbolcularımız herkesten çok para kazanmasına karşın bu özelliklerden ısrarla uzak durmayı seçiyorlar.

Cenk, Türkiye'nin gündemine yerleşebilir, çok popüler de olabilirdi. Herkes onu tanırdı. Henüz 20 yaşında ve Denizlispor kalecisi olmasının ötesinde bir yere gelebilirdi.

Ama o uyanık olmayı seçti.

Gol olduğunu görmüş olmasına rağmen hiçbir şey yokmuş gibi davranması belki de o sahada bulunan diğer 21 futbolcu ve dört hakemden onu çok daha sorumlu yapıyordu.

Son üç gündür gazetelere baktım, televizyon ekranlarında Cenk'i aradım. Belki konuştu ben görmedim; ama çıkıp belki özür bile dileyebilirdi. Çünkü gol olduğunu bile bile uzatılan mikrofonlara "ben, farketmedim, akşam televizyonda bir kere daha izleyeceğim" deme durumunda değildi ki.

Hani bazen anlık pozisyonlar gelişiyor. Futbolcunun yaptığı küçük bir dokunuş penaltı oluyor, hakem veriyor ya da vermiyor, bir anda ortalık karışıyor. O zaman pozisyonun içindeki futbolcu, belki idrak edemediğinden kendi yaptığı hareketin gerçekten penaltı olup olmadığını bile ayırt edemeyebiliyor. Bazen de çok dürüstçe çıkıp, "evet, penaltıydı" diyebiliyor, iş işten geçtikten sonra...

Ya da sonsuza kadar susuyor.

Aynen 1991 yılındaki Fenerbahçe - Beşiktaş maçında o tartışmalı son dakika golünün çizgiyi geçip geçmediğini yıllar sonra "top zaten çizginin üzerine düşmeden gol olmuştu," diyen Fenerbahçeli Semih gibi. Neden o kadar yıl bekledin sorusunu bugün sormak durumundayız.

Futbolun temel direkleri var.

1. Futbolcu - Teknik adam
2. Hakem
3. Taraftar
4. Yönetici
5. Medya

Çok rastgele bir sıralama yaptım. Ama benim önceliklerim bunlar. Biri düzelmeden diğerinin düzelmesi mümkün değil. Taraftar ve yöneticiyi düzeltiyorsunuz ama diğerleri sanki sorumluluk taşımıyormuş gibi kendisini hiç geliştirmeden aynı kalıyorlar. Baş sıradaki futbolcu, futbolculuk yapmazsa da diğerlerinin sorumluluğunu tartışmaya lüzum bile yok.

Denizlisporlu Cenk büyük bir fırsatı kaçırmış oldu. Hakem golü vermediyse, hani Liverpool'lu Fowler nasıl haksız verilmiş penaltıyı dışarı vurmuştu, belki de dışarı çıkan topu o içeri göndermeliydi.

Bizde bunun adına Fantazi Futbol deniyor ben de bayramın birinci günü fantazi yapıyorum, biliyorum.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..