Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '15

 
Kategori
Deneme
 

Delinin gönlünden seçmeler

Delinin gönlünden seçmeler
 

RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR.


"Uzun zaman oldu. Nerelerdesin?" Çok şey söylemek istedim ama olmadı." Olmayanları geçtik. Olanları söyle diyorum. Nerelerdesin?" Deniz kenarında ve yalnızım. Gece ve gökyüzünde yıldızlar var. "Delirdin sanırım. "Ağzından çıkanı kulağın duysun. BEN, Bİ ZATİHİ  DELİNİN KENDİSİYİM. " Yok, gece. Sen. Yalnız. Deniz kenarı. Yıldızları anlarım. Ben de hastasıyım bilirsin. "

Yalnızım, oysa ki ne de korkarım tek kalmaktan." Demek istediğim de bu zaten." Tamam, anlamışsın iste. İstediğim an kurtulma şansına sahip olduğum yalnızlıktan korkmuyorum. İstemediğim  zaman, kurtulamayacağım yalnızlıktan korkuyorum." Nasıl bir tarif?" Mesela, yaşlanınca istemediğin yalnızlık seni bulur. "Niye ki?" Sen bilmiyorsun. Evet siz yaşlanmıyorsunuz. "Deliye her gün bayram." Yaşlılık yalnızlığı, kimse tarafından istenmemek  halidir. Verdiğin savaşlar verilmemiş gibi, yaşadığın onca yıl yaşanmamış gibi. Sanki, sanki sen yaşlı doğmuş gibi olursun. "Olursun?" Öyle hissetmezsin. Diğerleri öyle algılar. "Onlar kim?" Arkandan gelenler. "Arkandan gelen mi var? Takip mi ediliyorsun? Yalnızsın da üstelik. Kaç, kaç oradan. Sahil demiştin. Bağırsan insanlar duyar mı?" Paranoyak oldun sen de. Gençler demeye çalışıyorum. Ardım sıra yaşlanacak olmalarına  rağmen  bunu unutanlar. "Unutmak sizin için kaçış. Unuttum diyip  çıkıyorsunuz zorda kalınca. Neden?" Neden sevgili bilmiş? "Öyle istediğinizden. Ben  unutuyor muyum? Hayır. Ne zaman  gelsen seni hatırlıyor ve kabul ediyorum." Doğru, unutmak istiyoruz ve  unutuyoruz. "Belki gençler de yaşlılığı kabul etmek istemedikleri için öyle davranıyordur. Sen de mi öyleydin?" Bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Yalan. Yolu yarılayana kadar anlamadım. Umurum dahi olmadı. Omuz silkip geçecek kadar bencildim hatta yaşlılara karşı. "Sonra?" illa itiraf diyorsun. Sonra, hayat gerçek yüzünü koydu aynaya. Yaşlanacaktım, yalnız kalacaktım. Korktum. İçin rahatladı mı? "Sen  rahatladın. İtiraf iyi geldi. Açıldın."  Yok, hala sahildeyim. Tezatları yaşıyor ve yaşarken korkuyor. Sonra yaşamaya devam ediyorum. "Tezatlar?"  Yalnız kalmak bana  tezat. Yalnızım.  Şu an tercih edilme şansına sahip olduğum için istediğim an  yalnızlıktan kurtula bilirim. Deniz, bilirsin içim titrer yanından yürürken beni kapacak diye. "Şaşkınım, buna açıklama dahi yapamıyor deli aklım." Haklısın. Bu konuda aynı fikirdeyim ama insanlar değişiyor. Bakma öyle kinayeli yüzüme. Mehtap var bu gece. "Tut elimi" Nereye gidiyoruz? "Bulutların üstünden bak nasıl gözüktüğüne." Kendime mi? Korkarım. "Neden?" Öldüm demektir. Aşağıda kendimi görüyorsam. Öldüm mü yoksa? "Ne ölmesi? Küçük bir gezinti. Dönersin sonra."  Nasıl da hafifliyorum senin elini tutunca. "Olmadığım için hafif geliyor sana." Nasıl? "Takma sen bunları kafana. Bak mehtap nasıl?"

Yakamozlar da süpermiş bu gece. Ağlıyor muyum ben? Kafam neden önümde?

Çocuklara mı  bir şey oldu? Eşime mi? Bak doğru söyle, korkudan öleceğim. Gerek kalmadan geri dönmeye. Yoksa kardeşlerim mi? "Hayır  herkes iyi. Kes ağlamayı ıslanacak aşağıdakiler." Kimse yok ki benden başka. Sahil ve ben. Yakamoz ve mehtap. "İyi bak, göreceksin." Ben, ben ağlıyorum. Kalbim yerinden koptu kopacak. Niye ağlıyorum beeen?

"Bağırma, izle." Korkum da geçti. Hafifim şimdi. Ne garip bir duygu bu. Bak, bana koşan iki genç var. Sadece bakıyorum. Onları tanıyor muyum? Bir şey söyleeeee! "Tanıyorsun. Az sonra yanında duracaklar." Onlar biziz. Onlar bizsek. Ben oradaysam. Şimdi biz buradan bana bakıyorsak. Aşağıda bana koşuyorsak. Biz, biz hangisiyiz?

"Hepsiyiz." Kafamı kaldırıyorum. Yüzüme baaaak! Tüysüz köpek gibi kırışmışım. Ellerimin üstünde yeşil nehirler gibi uzuyor damarlar. Yaşlanmışıııım. Bu ne şimdi? "Korkmaaaa, hiiiç korkma. Koşanlar da biziz. Oturanlar da biziz. Bakanlar da biziz. Anlayacağın, hiç de biziz. Hep de biziz." Karıştı kafam. Sahi, biz kimiz? "Başladığımız yerdeyiz. Sahilde, yalnız ve deli..."

 

Sağlıkla ve mutlu kalın 03/07/2015

Gülay Mustafaoğlu 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..