Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '13

 
Kategori
Siyaset
 

Demokrasi bahane paket şahane

Demokrasi bahane paket şahane
 

Bir sihirbaz şapkadan tavşan, tamamen kapalı kutulardan güvercin çıkarabiliyor en azından... Yani el çabukluğu göz aldatmacasıyla bizim hiçbir şey yok sandığımız şeylerden bir şeyler çıkarabiliyordu. Oysa iktidar var olan şeyleri yok etme derdinde…

Dünya basının çağrıldığı muhalif basın olarak tanınanların ise çağrılmadığı, soru sormanın yasak olduğu gizli kapaklı nerelerde hazırlandığı bilinmeyen ve adının demokratikleşme paketi konulduğu gösteri dün gerçekleşti. Herkesin alkışlamaktan avuçları şişti ancak ortada ne tavşan ne güvercin vardı. Kim neyi, niye alkışladığını bilmiyordu. Alkış olayı tamamen sürü psikolojisine bağlanmıştı.

Ne umdu, gücünü iktidardan alan basın… Ne manşetler, hepsi sözleşmiş gibi... Yani pohpohlamada son nokta...

Oysaki bu paketi, 11 yıldır iktidar olanlar niye bunca yıl beklettiler. Derdi demokrasi olan adam seçime şimdiden yatırım yapmaz. Hem buncaaa yıl demokrasiden, ileri demokrasiye geçtiğimizi söyleyenler aslında hiç demokrasinin uğramadığını kanıtladılar. Her şeyi bir kenara bırakın bu paketin adı bile yeter “Demokratikleş-me”... Ve bunlar demokrasiyi araç olarak kullandığı sürece de hep durmadan kaza yapıyorlar. Saymadım ama saysak Türk siyasi tarihinde en çok demokrasi kazası yapan partilerin başında gelirler.

Gelelim pakete…

O göğsümüzü gere gere, soğuklarda alt çenemiz titreye titreye, sıcaklarda terimizi sile sile çocuksu düşlerle yürekten okuduğumuz andımızı ilkokullardan da kaldırınca daha mı demokratik olmuş olacağız... Siz ve sizin zihniyetinizdekiler Atatürk’ü unutturma girişimlerinin bir tanesini daha yapmanın gururuyla siyaset yaparken biz o yıllardan taaa bugünlere kadar “Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun” derken ne şaka yapıyorduk ne de sizler gibi siyasi kıvrımlarla süslü laflar söylüyorduk. Ne yani şimdi siz demokrasi kılıfı adı altında ne adımı atmış oluyorsunuz.

Partilerin hazine yardımı almaları için yüzde yedilik baraj yüzde üçe düşürüldüğünde daha mı tamamen duygusal demokrat olacağız...  Üstelik bu hazineye akan hangi paralarla, hangi kaynaklardan bu karşılanacak… Yoksa önceki dönemlerde kabinende bakan olmuş birinin fabrikalarından, yandaş, candaş iş adamlarından toplayamadığınız vergiler varken, şimdi ismi lazım değil kossskoca bir fabrikanın bir yılda ödediği vergiden (yani ödemediği diyecektim) bir işçi daha fazla vergi öderken siz milletin alın teriyle mi daha da demokrasi getirmiş olacaksınız ki… Bu madde eminim sokakta gezen birçok üniversiteli işsizleri ilgilendiriyordur ya da ne bileyim bakkalı, manavı, berberi…

Sonra köylere, yerleşim yerlerine eski adlarını verince nereli olduğumuz gerçeğini mi değiştireceğiz yoksa bunca yıl tırsa tırsa şuralıyım da aslında buralıyım da mı diyorduk da şimdi daha da cesur demokrat olacağız. Eee zaten eskiler hep alışkanlıkları gereği memleketleri sorulduğunda eski adlarıyla söylüyorlar… Sonra her muhabbette hatta adres sormak için bile birine yanaştığında hemen söz buranın eski adı şudur, sonradan bu oldu deyiverirler… Yani kısa bir tarih geçer sohbetin içinde…

Kılık kıyafet maddesine gelince… Kamu görevlisi bayanlar türbanla, erkekler cübbeli sarıklı fesli kıyafetlerle beş karış sakalla işe geldiklerinde vayyy beee ne kadar şahane deyip ne kadar demokrasi aşığı olduğumuzu mu anlayacağız. Modern giyime, kırmızı ruja ve kravata da soruşturma açacağız tabi... Her alanda siyasete dini bulaştırmayı bırakın da bir kenarı dini kullanmaktan siyaset yapamayan zihniyetten anca çıksa çıksa demokrasi yerine şeriokrasi çıkar.

Sonra gözünü rant hırsı bürümüşler, THY derilerine de göz diktiler… Niye çünkü yeşil sermaye adeta rekabet ortamı yaratacak da ondan… Vakıflara, cemaatlere kurban günleri akın akın deri yağdıracaklar… Kayıt dışıyla mücadele eden görüntüsü veren hükümet kendinden olanların kayıtlarını dahi oluşturmayacak…

Siz sanıyor muydunuz ki 11 yıl boyunca kendilerine muhalif olanların kanını emenler, adeta yaşam haklarını bile hiçe sayanlar, teokratik bir yönetim şekliyle harmanlanmış oligarşiyle rötuşları yapılmış yönetim zihniyetlerinin içinden demokrasi çıkacağını, sizi gidi siziiii sanıyordunuz demi?

Bi cazgırların, tellalların davul zurna eşliğinde duyduk duymadık demeyin padişahımızın fermanıdır diye sokak sokak gezmedikleri kalmıştı. Çünkü paket hazırlanıştan sunuşa kadar inatla demokratikleş-me diye bas bas bağırıyordu.

Sonuç, hiç mi iyi bir şey yok diyorsunuz var olmaz olur mu hiç ama herkesin dediği gibi bize yok… Eee yani demokrasi bahane, paket şahane...

 
Toplam blog
: 255
: 326
Kayıt tarihi
: 26.11.10
 
 

İzmir doğumluyum. Uzun düşünceler, kısa şiirler hayatımın büyük bir bölümünü kaplar. Öyle gökkuşa..