Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Demokrasi ve İnsan Hakları Taleplerini Göz Ardı Etmenin Bedeli

Demokrasi ve İnsan Hakları Taleplerini Göz Ardı Etmenin Bedeli
 

  • Ortadoğu’da ilginç bir süreç yaşıyoruz. Kimsenin beklemediği gelişmeler yaşanıyor Ortadoğu’da. En ilginci ise bizim Güneydoğumuzda yaşanan gelişmeler.
  • Doğrusu bu ya, iki haftadan fazla bir süredir, ülkenin bir bölgesinde bir savaş hali yaşanıyor… Yaklaşık 500 kişilik bir PKK’lı gerilla grubu bir bölgeyi kendi denetimine almış… Ama devletten şöyle kamuoyunu ciddi bir şekilde doyuracak açıklama yapılmıyor.
  • Tabii ki ortada son derece garip bir durum var.
  •  
  • Beşyüz kişi diyoruz ama, sayısı belli, teçhizatı belli, olanakları belli olan bir grubun, her türlü imkâna ve güce sahip olan bir devletin ordusuna saldırması akıl alınabilir cinsten bir şey midir? Topu, tüfeği, teçhizatı sınırsız olan, asker sayısı, diğer kolluk gücü sayısı ile bölgenin en güçlü ordularından birisi olan Türkiye Cumhuriyeti ordusuna saldıran bu beşyüz kişilik PKK’lı grubu için nasıl bir tabir kullanmak yerinde olur acaba? Bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki, bu beşyüz kişilik PKK’lı grup yaşamdan vazgeçmiş. Başkaca bir tanımlama yapmanın esprisi yok.
  • Peki ya, bu insanları yaşamdan, yaşamaktan vazgeçirten neden nedir?
  • O bildik devlet ağzıyla yapılacak açıklamaların hiç de doyurucu olmadığını biliyoruz.
  • “Kandırıldılar”, “Suriye kışkırttı”, “Dış mihrakların işi” gibisinde söylemlerle bu sorunu açıklamanın yetersiz kaldığını, iflas ettiğini herkesler fazlasıyla biliyor.
  •  
  • Ortadoğu’da bir Kürt devleti oluşumu söz konusu… Herkes kendi bölgesinde bu oluşuma güç katma çabasında. PKK’da, ağırlık verdiği Türkiye’nin Güneydoğusunda bu sürece hız vermeye çalışıyor anlaşılan. Ve bence bu saatten sonra geriye dönülecek gibi değil. Oysa zamanında bizler önerilerimizi getirdiğimizde bize garip eleştirilerde bulunanlar vardı. Biz “Demokrasi” dedikçe hiçbir ciddi açıklamalar getirmeden, önerilerimizin, ülkeyi böleceği görüşü hakimdi. Ve hatta öyle ki, daha yakın zamanda hiçbir Kürdün aklında bölünmek diye bir şey söz konusu dahi değildi. Sadece istenen herkesler gibi birinci sınıf vatandaş statüsüne erişmek, dilini özgürce kullanmaktı… Yani en tabii İnsan Haklarını elde etmekti…
  • Ama bizim devleti yönetenler ve toplumun önemli bir kesimi bu önerilere karşı garip yaklaşımlarda bulundular. Şimdi ise geldiğimiz şu noktada her Kürdün aklında, ya bağımsızlık, ya özerklik, yada federasyon var. Bu saatten sonra akla girmiş bu düşüncelerden hiçbir Kürdün vazgeçeceğine inanmıyorum.
  • Eğer Kürtler bu ülkede özgürce yaşayabilselerdi… Eğer Kürtler herkesler gibi bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı kabul edilselerdi, dillerini özgürce konuşabilseler, ana dillerinde eğitim alabilselerdi, Olağanüstü Halleri yaşamasalardı, bu gün Kürtler bu ülkeden neden ayrılmayı kafalarına sokacaklardı ki? Şimdi ise sadece gelişmeleri izlemekle yetinen bir ülke konumuna düştük. Kapitalizmin Ortadoğu’da işleyişine ilişkin bir sorun yok. Uluslararası sermayenin istedikleri bir bir oluyor. Ama biz bölünmeyebilirdik. Bölemeyebilirlerdi bu ülkeyi. Ama ben umudumu yitirmemiş olsam da, eskiye oranla umudumda zayıflama söz konusu. Hem de bir hayli…
  • Evet, tekrar soralım sorumuzu, “Bu 500 kişilik PKK’lı gerilla grubu, neden yaşam vazgeçmeyi göze aldı?”.
  • Aslında bu soru, bu güne kadar anlatmaya çalıştıklarımıza yeterli ölücüde soru haliyle yanıt veriyor.
  •   
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..