Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '11

 
Kategori
Spor
 

Dengeli ve sakin oynayan Galatasaray daha etkili

Kayserispor, iki hafta önce Beşiktaş’a İnönü’de sahayı dar etmiş, üç puanı hem güzel futbol hem de net bir sonuçla almıştı. Galatasaray ise geçen hafta sahasında Gaziantepspor’a farklı ve kadrosundan sakat ve cezalı oyuncular vererek yenilmişti.

Bu iki bilgiyi hafızamızda tutarak izlemeye başladığımız karşılaşma Galatasaray için hiç de zor geçmedi. Kayserispor ikinci yarı 70. dakikaya kadar etkili bir futbol oynuyor görünse de aslında bunun altında yalancı bir oyun anlayışı vardı.

Öncelikle Amrabat hakkında biraz konuşalım.

Şu bir gerçek ki İstanbul’un üç büyük kulübünde onun yeteneğinde ve formunda futbolcu yok gibi bir şey. Neye dayanarak bu kadar iddialı bir yorum yapıyoruz? Kayserispor üç takımla da oynadı ve hepsinde Amrabat sahanın belirleyici oyuncusu oldu.

Beşiktaş’ı yıkan adamdı; Galatasaray karşısında ise bireyselliğinin ve rakip oyuncularla girdiği dalaşmanın yarattığı psikoloji ile takım oyunundan uzaklaşarak bir anlamda yenilginin nedenlerinden biri oldu.

Dün Kayserispor’da sadece Amrabat değil birçok oyuncu kendi için sahadaydı. Çok pas hatası yapmakla kalmadılar, boşa çıkan arkadaşlarına pas atmak yerine kalabalık Galatasaray savunmasının içinde tek başlarına macera aradılar.

Galatasaray sakin, dengeli, dikkatli ve tedirgindi. Belki de bu sonuca yansıdı. Defansif anlamda rakibin nefes almasına, top çevirmesine izin vermediler. Buradaki belirleyici kritik durumu ayrıca yukarıda özetledik.

Galatasaray’da Selçuk İnan ve Elmander büyük işler yapıyor. Rakibin savunmadan rahat top çıkarmasına engel oluyorlar. Hücum presin güzel örneklerini sahaya yansıtıyorlar.

Kaleci Navarro kaç pozisyonda top atacak oyuncu bulamadı, topu ileri şişirmek zorunda kaldı veya iki pas sonra defansta oynayan arkadaşları topu tekrardan kendisine iade etti.

Dün Riera maçı kazanmayı isteyen bir oyun ortaya koydu. Sadece görev bölgesinde değil sahanın birçok yerinde kendisini izleme şansımız oldu. Elmander’e çok güzel bir gol pası verdi.

Galatasaray bu sene duran topları çok isabetli ve etkili kullanıyor bu da sonuca yansıyor elbette.

Defansın sağında cezalı Sabri’nin yerinde oynayan Eboue de maçı hatasız tamamladı.

Üç sene önce Fenerbahçe’ye transfer edilen Santos üst üste goller atınca Brezilya milli takımındaki gibi defansın solunda değil önünde oynatılmaya başlanmış ve neredeyse milli takım formasını bile giyemez hale gelmişti.

Eboue dün oynaması gereken yerde forma giydi ve başarılı oldu. Sanki başka arayışlara gerek yok mesajı da verdi.

Yekta’nın sakatlanmasıyla oyuna giren Aydın için hemen herkes hayal kırıklığı yaşıyor. Haftalardır üzerinden bir sürü polemik yapıldıktan sonra dün bu genç oyuncudan nasıl bir futbol oynaması bekleniyordu ki?

Galatasaray’ın bu kadro derinliği içinde Aydın’a sıra gelir mi, geldiğinde beklentileri karşılar mı artık bu soruya olumlu cevaplar verebilmek kolay değil. Aydın’ın önünde Olcan,  Burak örnekleri var; bence denemelidir.

Üç gün önce Muslera hakkında yazmaya sıra gelmemişti. Gaziantepspor maçında hatalı goller yemişti. Dün önündeki defans oyuncuları çok dikkatli olduğu için oyunda görünmedi ama buna rağmen hala güven verici oyununu gösteremedi.

Melo’da bir form düşüklüğü var. Belki daha fazla defansına yardım etme ihtiyacı duyuyor olabilir. Ama ilk üç dört haftada izlediğimiz oyuncunun uzağında bir futbol oynadığını söyleyebiliriz.

Galatasaray dün çok daha sakin kalabildiği için maçın kontrolünü elinde tuttu. Daha az atak geliştirdi ama sonuç aldı. Çok daha atak oyun sergilediği karşılaşmalara göre dengeliydiler.  

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..