- Kategori
- Güncel
Deniz Gezmiş ve Rodrigo gitar konçertosunun bendeki anlamı...
Bu güne kadar çok şeyler işittim Rodrigo'nun gitar konçertosu hakkında... Birbirine aykırı şeyler olsa bile bu konçerto hakkında düiüncelerim hiç değişmedi... İlk olarak flütten dinlemiştim... Üniversitede okurken yurtta kalan bir konservatar öğrencisi, gecenin bir vakti bu eseri seslendirdiğinde adeta büyülenmiştim ben... Hiç unutmam; ikinci kez dinlemek için epey yalvarmıştım... Sonraki gecelerde ise epey şarap ısmarlamıştım bu arkadaşıma...
Bu büyülenmekten başka bir şeydi... Hipnoz gibi bir şeydi bendeki etkisi... Hangi ritim ya da ezgi beni hipnoza sokuyordu, büyülüyordu inanın açıklamakta zorlanırım hala... Ancak bildiğim tek şey ben bu eseri dinledikten sonra ya da dinlerken aklınıza gelebilecek her fedakarlığı yapabilirdim... Hiç bir saniye düşünmeden kendimden vazgeçebilirdim... Verilen her emri yerine getirir, her emri de verebilirdim.
Daha sonraları elbet bazı hikayeler de öğrendim bu konçerto hakkında. Rodrigo'nun görmez olduğu halde bu besteyi eşine yazdırdığını öğrendim. İspanya iç savaşı sırasında Franco diktatörlüğünün halkına çektirdiği acı ve zulmü anlattığını öğrendim... Faşizme karşı direnen devrimcilerin coşkusu varmış içinde ayrıca... Bazıları da başka şeyler anlattı... Ancak bendeki etkisi hiç değişmedi...
Bir şey hariç: Deniz Gezmiş'in son arzusunun, demli çay eşliğinde Rodrigo'nun gitar konçertosunu dinlemek olduğunu öğrendiğimde; içimde fırtınalar koptu... Deniz'le aramda devrimcilik ötesinde bir duygudaşlık oluştu...
Deniz'i asanlarla aramda, onu asmalarının çok ötesinde özel bir nefret oluştu... Çünkü Ona çok görmüşlerdi bu isteği... Oysa ben içimde onlarca kez hissetmiştim bu özel duyguları...
Deniz'i anmak bana göre hala Rodrigo'yu birlikte ''onunla'' dinlemektir...