Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '09

 
Kategori
Tiyatro
 

Denizli'de tiyatro sevilmiyor.!.

Denizli'de tiyatro sevilmiyor.!.
 

Denizli tiyatroyu neden sevmiyor?


Şunu kesinlikle anladım ki: Denizli’de tiyatro sevilmiyor.!. Evet, kesinlikle s-e-v-i-l-m-i-y-o-r… Kısa zamanda oluşmuş bir kanı değil bu. Uzun zamandır elde edilen bir gözlem ve değerlendirme neticesidir…

***

Yıllardır Denizli halkı tiyatronun özlemini çeker durur. Bundan 12 yıl önce Denizli’ye geldiğimde bunu fark etmiştim. Ne özel ne de Devlet Tiyatrosu vardı. Gelişmiş şehir, sanayileşmiş, haliyle halkın ekonomik seviyesi de fena değil. Zaman zaman gelen özel tiyatrolarda salon dolup taşıyordu ya, bunu tiyatro özlemine bağlıyordum.

Öyle ki “Denizli’de özel bir tiyatro kurulsa ne iyi olur” şeklinde safiyane düşünceler içerisine bile girmişliğim oldu. Hatta bir değil birkaç tane olsun ki, her haftası dolu dolu geçsin, insanlar her hafta oyun seyretsin diye de düşündüm. Hatta ve hatta abarttım, özel tiyatroların yanı-sıra Devlet tiyatrosu da açılsın, gözümüz gönlümüz bayram etsin/şenlik etsin diye de düşündüm.

Hakikaten de abartmışım. Haddimi aşmışım. Haddimi aşan hayallere dalmışım. Kendimi bilememişim. Adabımı kaybetmişim. Edebimi savurmuşum. Kısacası manyakmışım

Öyle dıştan bakılınca her şeyin güllük-gülistanlık olduğuna aldanmamak gerektiğini bildiğim halde; zahiri görünümün her zaman batıniyi yansıtmadığını defaatle tecrübe ettiğim halde; gaza getirenin çok olduğunu ancak eller taşın altına girmesi gerektiğinde de sıvışanın çok olduğunu bildiğim halde haddimi aşarak böyle bir düşünceye daha doğrusu düşüncesizliğe dalmışım…

***

Yani uzun lafın kısası hiç de düşündüğüm gibi değilmiş. Denizli şehri tiyatroyu özlememiş; sevmiyormuş; istemiyormuş; beklemiyormuş. Ha tümden herkesi bu kategoriye sokuyor da değilim. Üç-beş tiyatro gönüllüsü vardır da, devede kulak misali 500 binlik şehirde bir salon dolusu ancak eder.

***


Peki bu derece sert ve muhalif bir düşünceye nasıl düştüm, nedir beni çileden çıkartan, kime bu kadar kızdım da yazmaya giriştim diye meraklanılabilir.

Efendim daha düne kadar yani birkaç yıla kadar ilimizde doğru dürüst tiyatro oyunları olmazdı. Olanları da kimse duymazdı. Özel tiyatrolar ayda-yılda bir gelir giderdi, çok parası olanlar seyredebilirdi ancak. Öyle öğrencinin, memurun, işçinin gidebileceği türden ucuz tiyatro oyunları ne yazık ki fazla değildi.

Çünkü BKM gibi üst düzey oyuncuların turneleri geliyor, onlarda da bilet fiyatları 50 lira filan oluyordu. Oysaki Devlet Tiyatrosu olsa 3-5 liraya insanlar tiyatro seyredebilse güzel olmaz mıydı? Ya da özel tiyatrolar kurulsa 5-10 liraya oyunlar sergilense olmaz mıydı? Yahut amatör tiyatrolar layığınca desteklense yine 3-5 liraya bilet satılsa ve insanlar tiyatro zevkinden mahrum kalmasa iyi olmaz mıydı?

Çok iyi olacağını düşünürdüm. Hatta öyle ki geçen yıl ve bu yıl içerisinde birkaç amatör grubun olduğunu düzenli oyunlar sergilenmeye başladığını duyduğumda da çok sevinmiştim. Öyle ki gruplardan birine katıldım. Özlediğim sahne tozunu yeniden yutabilmek için…

Öğrendiğim kadarıyla belediyemiz Çatalçeşme Oda tiyatrosunu amatör tiyatrolara tahsis etmiş ve gruplar hem provalarını alıyorlar, hem de oyunlarını burada sergiliyorlardı. Dün aldığım habere kadar böyleymiş daha doğrusu. Şimdi de Belediye diyormuş ki, "ayda 2 prova için salonu veririm". Bildiğim kadarıyla 3 adet amatör grup var, her birine ayda 2 defa prova için salon verilecekmiş. Tabi aldığımız duyum bu yönde. Bir yetkili daha detaylı bilgi de verebilir bizlere.

Şimdi ayda iki prova alınarak hangi oyun oynanabilir. Okul müsameresi bile hazırlanamaz bu şekilde. Yılda bir tane piyescik ancak çıkartılır ki o zaman hiç elleşme rahvan gitsin…

Peki amatör tiyatro grupları için ayda iki defa kullanılabilecek bu tiyatro salonunda sair zamanlarda ne oluyor dersiniz. Nikâh töreni. Sanmayın ki bu bir tiyatro oyunun ismi. Basbaya bildiğiniz n-i-k-a-h t-ö-r-e-n-i. Tiyatro salonu nikâh törenleri için kullanılıyor.

Yetkililerden kısa da olsa bir açıklama bekliyorum. Zaten Denizli’de hiç tiyatral faaliyet yokken; zaten Devlet Tiyatrosu da olmadığından tiyatro severler çaresiz kalmışken; elde olan iki-üç grupta hevesli 20-25 tiyatro gönüllüsüne bir salon veremeyecek derecede aciz miyiz? Koskoca Denizli’ye yakışıyor mu? Sair illerden halimize gülerler vallahi. Yapmayın, etmeyin. Hizmet sadece yol kazmakla olmuyor, park yapmakla olmuyor. Sanat da bir hizmettir. Ha bu arada Denizli’de sanat adına kurulan dernek-vakıf yok mu diyeceksiniz. Bir "Sanat Sevenler Derneği" var ama. Ne işe yaradığını daha çözemedik…


Murat HACIOĞLU
9 Haziran 2009 Salı

Çevreye duyarsız kalmayalım!


*DUNYAMIZ ELDEN GiDiYOR..!

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..